AK Parti Eskişehir'i kazanmak için nelerden vazgeçti ve CHP vazgeçecek mi?

Bazen bir kişinin kazanması için aynı çatı altında bulunan pek çok kişinin kaybetmesi gerekir.

Bazen çatının dışında olanların da. 

AK Parti söz konusu olduğunda Nebi Hatipoğlu’nun kazanması için kaybedenlerin kabarık bir listesi çıkarılabilir diye düşünüyorum.

Yıllarını AK Parti’ye vermiş pek çok aktör Hatipoğlu’nun adaylığı ile kaybetmeye razı oldu.

Dündar Ünlü kaybı peşinen kabullenenlerdendi.

Aynı şekilde Burhan Sakallı.  

Şehrin ablası olacaktı Ayşen Gürcan kaybetti, şehir bir bakan kazanmıştı Fatih Dönmez kaybetti.

Yaşayacağı kaybı göğsünde bir madalyon gibi taşıyacak olan Murat Özcan da dolaylı olarak kaybedenlerdendir haddizatında.

Yahut, kaybedeceğini bile bile yarışa giren Hasan Hüseyin Köksal...

Son olarak Süleyman Reyhan usulca kaybedenler listesine eklendi.

Yıllarca AK Parti kazansın diye oy veren binlerce kişi, dün AK Partili olan bir adaya oy vermek için sıraya girerken de kaybedecek örneğin.

Çok alakasız olabilir ama; Hatipoğlu’nun kazanması için kaybedenler arasında İYİ Parti’de var.

İYİ Parti’ye oy vermiş 80 bin kişi de…

Umudunu bir kişinin kazanmasına bağlayan Eskişehirspor sessizce kaybetti.

Siyasetin çok üstündeydi altında ezildi. Şehrin tamamınındı şehrin bir kısmına yenildi.

Tarafsızdı, Eskişehir’in tamamını kapsayabilirdi, AK Parti’nin göstermesi en muhtemel adaylardandı Celalettin Kesikbaş kaybetti örneğin.

Adaylığa talip olmadan Nadir Küpeli.

Gazeteciler mesela; maaşa bağlanacakları vaadi ile kaybedenler listesine eklendi bana kalırsa.

 Hasılı bir kişinin kazanması için koca bir şehir kaybetmek üzere.

İşte bu ahval ve şerait içerisinde sorulan soru şu:

-Peki, CHP nasıl kazanır?

Geçtiğimiz gün yapılan ön seçimi hatırlayalım

Hiç ayırım yapmıyorum.

CHP’nin kazanması için hem Odunpazarı’nı, hem Tepebaşını kaybetmesi gerekiyor bana kalırsa.

Ayşe Ünlüce mi?

Ona düşen seçimi kazanmak yerine şehrin kazanmasına odaklanmak.

İşte o zaman  CHP’nin kazanmasının şehir için bir anlamı olur.