SONER UÇAK YAZDI...
İletinin kendisi, iletişim yerine geçmez kimi zaman.
Hatta iletiniz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişinin hödüklük derecesine göre ters tepebilir.
Bir iyi haftalar mesajı bile, sizin nedenli iyi niyet timsali bir kişi olduğunuza bakmaksızın türlü hakaretlerle karşı karşıya kalabilir.
Fakat bir dakika;
Günümüz iletişim çağı değil artık.
İletişim mazide kalan hoş bir anı o kadar.
Günümüz artık ileti çağı.
Pencereden, bacadan, televizyondan ama daha çok telefonlardan kişişel alanlarımızı zorladıkça zorluyorlar.
Kimi okunmadan çöp kutusuna, kimi ise okunmaya veya silinmeye bile lüzum görünmeden orada öylece kalıyor
Evet, işin özüne bakarsak, bir kişi ya da kurumun sizi, olur olmaz zamanda araması ya da mesaj atması rahatsızlık yaratıyor mu?
Yaratıyor.
Hele ki; şu bankaların, gsm operatörlerinin ısrarlı araması karşısında zaman zaman mübarek ağzımızı hayra açmamamıza neden olmuyor değil.
Politikacıların da bu mesaj furyasını dahil olması günün modası.
Cumaları, Perşembe gecesinden hayırlayanlar var.
Özel gün ve haftaları unutmak ne mümkün…
Kendi doğum gününü unutan adama “lavantaları yaşatma günü” mesajı gelince kızıyor haliyle ya
Fakat, mevzumuz çok daha başka.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ulusal bir gazetenin yazarı tarafından ağza alınmayacak sözlerle gadre uğruyor.
Neymiş efendim; neden zırt bırt mesaj atıyormuş…
Gerçi, o mesaj atan görevli her kimse, hem o mesajlardan dolayı edilen masraftan, hem de mesaj göndereceği adamı seçememesinden dolayı falakaya yatırılmalı ya neyse.
Mevzu bu kadar basit değil.
Bazen iyilik olarak yapmak istedikleriniz kötü şeylere yol açabilir.
Haberim yoktu.
Yazardan da, yazandan da, gazeteden de haberim yoktu.
Ancak bu sabah sosyal medyayı açtığımda ne göreyim.
Bazıları Ahmet Ataç’ın yanında saf tuttukları fotoğrafla birlikte, o yazardan özür dilemesini bekliyor.
Okumuşlar, bir değer vermişler, kale almışlar ve özür dilemesini istiyorlar.
O mesaja mı kızarsın, mesajı alan adamın verdiği tavra mı kızarsın, yoksa Ataç’ı savunmak isteyenlere mi?
Unutmayın! eleştirmeye değer gördüğünüz şey, kimileri için okunmaya, kimileri için ise savunulmaya değer görünür.