FUTBOLLA DEĞİL DUAYLA


Cemal Yavuzol

Cemal Yavuzol

30 Nisan 2018, 11:45

Önce Samsun sonra da Gaziantep galibiyetlerinin ardından alınacak sonuçla ligde kalışımızı ilan edeceğimiz Bolu maçı, hiçte iyi başlamadı. Oyunun başında yediğimiz gol, aynı dakikalarda Samsun’un, Giresun deplasmanında öne geçmesi bizi sıkıntıya soktu. İlk yarı sonuna kadar rakip sahada oynasak da, net pozisyon bulamadık.

İkinci yarıda hamle beklediğimiz Yılmaz Hoca, son 30 dakika Semih Şentürk’ü, Bedirhan’ın yerine oyuna alıp, 3’lü savunmaya dönerek risk aldı. Buruno ile Semih çift santrafor oynasa da, Buruno’nun kaçırdığı gol dışında pozisyon üretemedik. Hücumda çoğalmayı düşünürken kaptırdığımız toplarda hem orta sahada hem de defansta eksik kaldığımız için, rakibe pozisyonlar vermeye başladık. Dorukhan-Aykut değişikliğinin ardından da tam hizada olduğum için net söylüyorum ofsayttan ikinci golü yedik. Neyse ki aynı dakikalarda Samsun da mağlup duruma düştü. Taraftarımızın en az 1/4’i işin son deplasman olan Adana’ya kaldığını, alınan bu iki sonuçla bizlere beraberliğin yeteceğini ama bu oyunla zor olduğunu düşünerek tribünleri terk etti. Bu hesaplar yapılırken çoğumuz H.Ayaroğlu-Andaç değişikliğini fark etmedik bile. İşte o andan itibaren, yaradan halimize acıdı. En son işi gol atmak olan Hürriyet'le karambolden bir gol bulduk. Son dakikada ise oynadığı her maçta büyük eleştiri alan (ben dahil), oynatan hocasını zor durumda bırakan, oynamasına tribünlerin neredeyse tamamının tahammül edemediği Andaç’ın attığı golle ligde kalışımızı ilan ettik. İşte futbolun cilvesi tam da burada. Yani kısaca futbolumuzla alamadığımız puanı şansımızla, taraftarımızın bitmeyen destek ve dualarıyla, en önemlisi de Samsun’un mağlup olmasıyla aldık.

Hafta içinde yazılan senaryoların boşa çıkmasını sağlayan, Samsun’u hiçbir iddiası olmadan yenen, “Karadeniz dayanışması olacak” diyenlere tokat gibi cevap veren Giresun takımını da ayrıca tebrik ediyoruz. Her ne kadar maçta tepki gösterilse de alacağı her 3 sonuçta da sıralamadaki yeri değişmeyecek olmasına rağmen, maç sonuna kadar çatır çatır oynayan, galibiyeti kaçıran Bolu takımını da kutluyoruz. Gerek Giresun, gerekse de Bolu takımı, Türk futbolunda her şeyin kötüye gittiği bu dönemde gösterdikleri onurlu mücadeleyle, ilerisi için bizlere ışık tuttular.
 

Maçtan sonra oyuncularımızla, taraftarın kucaklaşması müthişti. İnişli çıkışlı, bir türlü hedef koyamadığımız ama ligde kalışımızla mutlu olduğumuz stresli bir sezonu bitirdik. Fakat sezonu daha sağlıklı değerlendirdiğimizde önce 17 takımı geçme iddiasıyla başladığımız, sonra “En kötü play-off olur” dediğimiz maratonu, ekonomik olarak lige çok önce havlu atan Manisaspor ve Gaziantepspor dışında, sadece Samsunspor’u geçerek bitirdik. Maç sonunda futbolcularımızın, teknik heyetin, özellikle de sportif direktörün buna “gerçek ve büyük bir başarı” görüntüsü vermesine de açıkçası çok şaşırdım. Bir an için “Eğer süper lige yükselen biz olsaydık bundan daha fazla sevinir miydik?” diye de düşünmedim değil.

Haftaya final yazımda buluşma temennisiyle, hoşçakalın...

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.