banner536

METİN GÜLER: “İŞ YAPACAĞIMIZ YERDE, İŞ YAPMAMIZI ENGELLEYEN BİR KESİM VAR”

Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, Antalya’da düzenlenecek toplantıya yönelik eleştirilere Meclis’te yanıt verdi. Güler, ‘Oda’nın parasını yiyorlar” eleştirilerine isyan ederek, Antalya’da gerçekleşecek organizasyonun tüm masraflarını kendi cebinden karşılayacağını açıkladı.

METİN GÜLER: “İŞ YAPACAĞIMIZ YERDE, İŞ YAPMAMIZI ENGELLEYEN BİR KESİM VAR”
31 Ekim 2017 Salı 23:12

Güler, Önder’i nezaketsizlikle suçladı

Güler, toplantıda kendisini eleştiren Mustafa Önder’in kendi konuşmamasını dinlemeden toplantıyı terk etmesine tepki gösterdi. Güler, “Konuşmayı bilip de dinleme nezaketi göstermeyenleri buradan kınıyorum. Konuşmayı biliyorsanız, dinleme nezaketini gösterme nezaketiniz vardır. Ticaret Odası’nın etik kurallarını ve gereklerini bilmediği ortaya çıkıyor” dedi.

Güler’in açıklamaları şöyle;

Odamız her türlü sorunu çözmeye devam ediyor. Odamıza herhangi bir üyemizden, herhangi bir kurumla alakalı yerelde veya Ankara merkez olmak kaydıyla ne zaman kapımız çalınsa, o konuyla ilgili gerekli yere gideriz, yapılması gerekeni yaparız. Dört yıl içerisinde 2 bin tane şuana kadar bize ulaşan bu anlamda talep var. Hepsi değerlendirilmiş ve cevap verilmiştir.

“Ben siyaset yapmıyorum arkadaşlar, gerekirse tüm belediyelerin kapısını çalarım”

Gidiyoruz, üyemizle temas ediyoruz. Üyelerimizin dertlerini, sıkıntılarını tespit ediyoruz. Çözümüyle alakalıda hamle yapıyoruz. Sadece konuşmuyoruz. Ben siyaset yapmıyorum arkadaşlar. Gerekirse tüm belediyelerin ve bakanlıkların kapısını çalarım. Ticaret Odası’nın, benim üyemin yeri gelir Tarım İl Müdürlüğü ile sorunu olur, yeri gelir belediye ile sorunu olur. Ticaret Odası Başkanı olarak bize gelen her sorunu sonuna kadar değerlendiren ve neticeye kavuşturmaya çalışan bir yapım var. 

“Oda tarihinin en büyük projelerini yapıyoruz, kimse bu işi hafife almasın”

“Yok orada temsil edilmiyoruz, yok burada temsil edilmiyoruz” bu çok ayıp. Bunu kendisine yakıştıramadım. Üyemizin her zaman yanında olmaya, beklentilerine yanıt vermeye, sorunlarının takipçisi olmaya devam edeceğiz.  Oda tarihinin en büyük projelerini yapıyoruz. Kimse bu işi hafife almasın. 74 milyon liraya bu komite, bu meclis, bu yönetim ve ben imza attım. Kiminin hayalleri yetmezdi, bunları hayal etmeye.

“Konuşmadık, ne söylediysek yaptık şuana kadar”

Hedeflerimizi, hep beraber çok büyük tuttuk. Konuşmadık. Ne söylediysek yaptık şuana kadar.  Maalesef önümüzde seçim vardır. Seçimle alakalı arkadaşlar siyaset yapıyor.  50 yıllık hayalleri gerçekleştirdik şuanda.

“Burada kimse oyun oynamıyor”

Eskişehir Ticaret Odası’nın hayalleri, bugünün hayalleri değil. 50 yıl sonrasını hayali. Burada kimse oyun oynamıyor. Bu işi kimse basite almasın. Çok önemli bir misyon üstlendiniz, çok önemli destekler verdiniz bu destekler sonucu ortaya çıkan işler var. Bunlar sizin sayenizde oluyor.

“2012’de bütçe 154 bin lira açık verdi”

18 milyon liradan fazla bu Oda’ya dört yıl içerisinde hibe kazandırdık. Biz Eskişehir Ticaret Odası’nın bir delikli kuruşunu bile boş yere harcamadık. Yıl 2012. Eskişehir Ticaret Odası  154 bin lira açık vermiş. 5 yıl önce.  Yıl 2013. Eskişehir Ticaret Odası 154 bin lira kar ile bütçesini kapatıyor. Bizim elimizde sihirli değnek yok. Ama çalışıyoruz…O bütçelerle 74 milyon liralık projeler yapma hayaliniz olabilir miydi? Tabi ki olmazdı. Ama bütçenizi doğru kontrol ederseniz,  gelen kaynakları doğru planlarsanız,  giderlerinizi bu anlamda doğru planlayabilirseniz o bütçeyle bu projelere imza atarsınız.

“4 yıllık bütçe fazlamız 17 milyon lira”

Yılsonunu 6 milyon lira fazla bütçe ile kapatacağız. Bunlar öyle konuşmakla değil, çalışmakla oluyor. 4 yıllık bütçe fazlamız 17 milyon lira. Eskişehir Ticaret Odası, 4 yılda bütçe fazlası vermiş. 4 yıl içerisinde 3500 üyemizi ve çalışanını Türkiye’nin çeşitli illerinde gerçekleşen fuarlara götürdük. Evet araba parasını biz verdik. Fuara giriş ücretlerini de Ticaret Odası ödedi. Tabi ki ödeyecek. Ödemek de zorunda.

“Diyorlar ya, ‘paraları yok, yapamazlar…” Hayır bitecek”

Biz bu koltukta oturmaya gelmedik, çalışmaya geldik. Lütfen herkes bunun bilincinde olsun. Şuana kadar fuar ve kongre merkezi hizmet binamıza 34 milyon lira para harcadık. Şuanda cebimizde 26 milyon lira nakit para var.  Diyorlar ya, ‘paraları yok, yapamazlar…” Hayır bitecek. Hem de biz bitireceğiz.

“Bu toplantıyı biz nerede istersek orada yaparız”

Mustafa Bey ‘5590’ dedi. 5590 tarih oldu. Herhalde 30 yıl öncesine gitti. Şimdi 5174 var. Buna göre çalışıyoruz.  5174’e göre; “Bizlerin yılda iki kere komite toplantısı yapma zorunluluğu var. Bunu yasa söylüyor, ben söylemiyorum. Bu toplantıyı biz nerede istersek orada yaparız. Ama burada “Ticaret Odası’nın parasını yiyorlar, bu etik değil, devlet parası…” Bunlar sadece demagoji. Bizim orada ne yapacağımızı sormuyor. İyi niyetliyseniz gelin katkı sağlayın.

“Kimse buraya Ticaret Odası’nın parasını yemeye gelmiyor”

Biz burada şuana kadar her yıl iki kere komite toplantılarını yaptık. Sonuçları siz benden daha iyi biliyorsunuz. Oturuyoruz, ben sunumumu yapıyorum. Ben sunumumu yaptıktan sonrada maalesef yemeklerimizi yiyip oradan ayrılıyoruz. Adet yerini bulsun. Ben böyle bir komite toplantısından mutlu değilim. Ben orada bizim beyin jimnastiği yapabileceğimiz, zamanımız  olan bu Oda’ya, bu kuruma, bu  şehre katkı sağlayacağımız konuları tartışabileceğimiz bir imkan yaratmaya çalışıyoruz.  Hiçbir yönetim kurulu üyesi, hiçbir meclis üyesi huzur hakkı almıyor. Hepimiz gönüllük esası ile çalışıyorsunuz. Huzur haklarını almayarak, üniversite öğrencilerine burs verilmesini sağlıyorsunuz. Kimse buraya Ticaret Odası’nın parasını yemeye gelmiyor.

“Kul hakkını kimse bana öğretmesin”

Kendi arabamı kullanıyorum, kendi paramla almış olduğum. ‘Oda’nın makam arabasını kullanıyor” diyorlar. Pes artık. Gülüp geçtim şuana kadar. Cevap bile vermedim. Utanıyorum bu konuları burada konuşmaktan. Hiçbirimize yakışmaz bunları konuşmak. Bizi getirdikleri noktaya bakın; “Ticaret Odası’nın parasını yiyor.” Yapmayın arkadaş.  Ben kendi adıma söylüyorum, Ticaret Odası’nın çayını içmedim. Bu kul hakkıdır. Kul hakkını kimse bana öğretmesin. Ben geldiğimden beri daha Oda’nın çayını içmedim.

“Çarşıda, kahve köşelerinde, meyhane masalarında bu konuların konuşulması beni inanılmaz rahatsız ediyor”

Biz bu kadar dikkat ederken, kul hakkına bu kadar önem verirken, bu karşılaştığımız tavırda beni inanılmaz rahatsız etmiştir. Antalya falan hiç önemli değil. Buradaki her arkadaşımız, oradaki herkesi ağırlayabilecek kapasitedir. Mesele bu değil. Bazı insanları tenzih ediyorum, çarşıda, kahve köşelerinde, meyhane masalarında bu konuların konuşulması beni inanılmaz rahatsız ediyor.

“İş yapacağımız yerde, iş yapmamızı engelleyen bir kesim var”

Neyi konuşuyoruz biz burada? İş yapacağımız yerde, iş yapmamızı engelleyen bir kesim var. Mesele ne?   Ticaret Odası seçimleri. Başka bir şey yok. Ticaret Odası seçimleri olmasa şu konuları kimse konuşmaz. Bu organizasyonun tüm masraflarını da kendi cebimden karşılayacağım.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.