KİM İNANIR?

Geçtiğimiz günlerde TÜİK tarafından yıllık enflasyon açıklandı. TÜİK’e göre yıllık enflasyonumuz yüzde 9,26 olmuş. Yüzde 6,30’luk 2018 Eylül enflasyonu çıkartılıp son on iki ay değerine 2019’un eylülünün 0,86 olan enflasyon değeri girildiğinde bu sonucu elde ediliyor tabii. Dileğimiz o ki bu değerler gerçeği yansıtsın. Ama çarşı pazarda durum hiçte öyle değil.

Hatırlamakta yarar var ne olmuştu 2018 Eylül’de? 24 Haziran seçimleri dolayısıyla baskılanan eşya fiyatları bendinden kurtulmuş su gibi artışlara uğramış, zamlar birbiri ardına yağmış ve neredeyse zam yapılmayan ürün kalmamışken TÜİK 2018 Eylül enflasyonunu yüzde 5,36 olarak açıklamıştı. Bu rakamla yıllık enflasyon yüzde yirmilerin üzerine tırmanmıştı. Zamlar yağmaya devam ederken ekonomik tedbirler ile enflasyonla mücadele de başarısız olan Damat bakan, idari tedbirler ile mücadeleyi seçerek TÜİK başkan yardımcısını görevden alarak yerine kendi arkadaşını atamış ve çarşı pazarda fiyatlar ne kadar zamlanırsa zamlansın, enflasyon hep düşük gösterilerek enflasyonla mücadele sürdürülmüş idi!

Biz iktisatçı değiliz, ekonomistlerin jargonuna hakim de değiliz ama enflasyon tahmininde işçi ve emekçilerinde kendilerince geliştirdikleri yöntemleri var. Mesela işçi, memur ve emeklilerin maaşlarına bir önceki yılın (baskılanarak düşük gösterilen) enflasyonu üzerinden güncelleme yapılırken; ocak ayı sonuna doğru da devletin aldığı vergiler güncellenir!

Elektrik, gaz fiyatları güncellenir!

Asgari ücrete yüzde 26, memur ve emekli kesimine 6 ay için yüzde 6 zam öngörüldüğü dönemde Elektrik ve gaz fiyatları yüzde 57 oranında artırılmış ise biliniz ki enflasyon yüzde 40’ın altında değildir.

Bu yıl için ise 2019 yılının sonuna doğru işçi, memur ve emekli kesiminin 2020 yılı zamları yaklaşırken Ekonomi Bakanlığı vaziyet almaya başlamış görünüyor. Yılsonunda enflasyonun yüzde 6’larda açıklanması kimseyi şaşırt mamalı. Oysa Hükümet yılın sadece ikinci yarısı için elektrik fiyatlarına yüzde 14,9, köprü yol geçişlerine, tren bileti fiyatlarından, posta ücreti fiyatlarına; yüzde 20 zam yaparak gerçek enflasyona dair ipucu veriyor zaten.

Burada Hükümetin enflasyonla mücadele etmediğini ekonominin yönetilmediğini söylemeyeceğiz; bu zaten eşyanın tabiatına da aykırı olur. Ancak diğer bütün alanlar da olduğu gibi; halktan kamuoyundan kaçırılan bir mücadeleden bahsedebiliriz. Ekonomi de, terörle mücadele de, Eğitim de ve diğer hükümet etme politikalarında halktan gizli, kamuoyundan saklı bir düzlem oluşturuldu; kimse yarın ne olacağını bilmiyor ve bu da bize "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi" olarak, "İleri demokrasi" olarak yutturulmaya çalışılıyor.

AKP sözcüsünün Adalet reformu ve İnsan hakları mücadele planına ve niyetine dair açıklama yaptığı gün Türkiye’nin her tarafından KHK ile işinden edilen insanlar Ankara buluşmasını polis şiddeti ile dağıtıyorsunuz, İstanbul’dan gelenleri, Ankara’ya sokmuyorsunuz. 2014’te Halkımızda travma yaratan 301 madencinin hayatına mal olan maden kazasının! muhatabı işçilerin, ödenmeyen kıdem tazminatları ve emeklilik hakları için Ankara yürüyüşüne daha Somada iken engel oluyorsunuz; sonra da daha iyi Adalet daha etkin İnsan hakları mücadelesi niyeti ortaya koyuyorsunuz; kim inanır?.... Enflasyon düştü, ekonomi uçuyor diyorsunuz; Kim inanır?.....

...