Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Ayşe Kaytan Uçak’ın sorularını YAKINDA DERGİSİ için yanıtladı.
Yakında Dergisi’nin 5. sayısında ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın röportajı yer alıyor.
İŞTE O RÖPORTAJ:
Ekonominin merkezinde bir isim olarak ekonomik kriz ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Ekonomik krizden söz edebilir miyiz?
Ekonominin çok da iyi gitmediğini söyleyebiliriz. Buna kim ne isim takarsa taksın. Ancak bu konuya çok fazla takılmamakta fayda görüyorum. Baştan belirteyim; üretmekten başka hiçbir şansımız yok. Ev al, araba al, bankaya para at kısa vadede karlı gibi görünebilir. Ancak ülkeye katma değer sağlamayan hiçbir faaliyetin uzun vadede katkı sağlamayacağının bilincinde olmak gerekiyor.
İnsanlar böylesi zamanlarda daha fazla paradan ziyade daha fazla akıl ve üretime yönelmek zorunda. Şahsi menfaatler ve ülke menfaatleri bunu zorunlu kılıyor. “Ekonomik kriz var” diyerek, ekonomik krizden çıkılmaz. “Ne yapmalıyız, nasıl yapmalıyız?” bunu daha fazla konuşmamız lazım. Elbette bunu yaparken, gözlerimizi kapatmaktan, sırtımızı gerçeklere dönmekten söz etmiyorum.
Zaten bu topraklarda yaşayan herkes ekonominin durumu hakkında bir fikir sahibidir. Önemli olan neler yaparak daha iyiye gideceğimizi tartışmak, konuşmaktır.
Ben bu noktada ihracatı ciddi bir reçete olarak görüyorum.
İhracatı bir şekilde arttırmak zorundayız. ESO olarak ihracat konusunda üyelerimİZ ile istişarelerde bulunuyoruz. Kısa sürede çok yol aldığımızı düşünüyorum. Eskişehir sanayisinin yakın zamanda ihracatta daha büyük adımlar atacağına sosuz bir inanç duyuyorum.
Kimseyle çatışmak gibi bir lüksümüz yok
Seçimlerden önce rakibiniz ve ekibi ile zaman zaman tansiyon yükseliyordu şimdi durumlar nasıl?
Her kişi ve her kurum ile tartışmak doğaldır. Ancak bahsettiğiniz şey körü körüne bir çatışmaysa kesinlikle böyle bir lüksümüzün olmadığını düşünüyorum. Özellikle bir kurumu temsil ediyorsanız, böylesi bir durum ciddi sorunları beraberinde getirir. Diyalog kurmamız gerekiyor. Gelen her türlü fikre samimiyet ile yaklaşarak sorunları ortaklaştırarak aşmamız gereken bir süreçten geçiyoruz.Bu nedenle tartışmalar illaki olacak ancak çatışmadan kimsenin fayda sağlayamayacağı da kesin. Ben ve ESO yönetimi bu minvalde hareket ediyoruz.
Yönetiminizden bazı isimlerle sorunlar yaşadığınız yönünde söylentiler var. Bahsi geçen isimlerden biriside Sinan Özeçoğlu olunca işler daha da garip bir hal alıyor sizce de öyle değil mi?
Siz de söylüyorsunuz, “söylenti” İnsanlar zaman zaman böyle söylentiler veya dedikoduları duymaktan zevk alıyor gibime geliyor. İşe gizem katıyorlar. Ve bu gizemden kısa sürelide olsa bir gündem yaratılıyor. İnsanlar arasında zaman zaman görüş ayrılıkları fikir uyuşmazlıkları olabilir. Ancak yönetimde yer al arkadaşlarımızla gayet iyi bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hiçbir sıkıntı yaşanmadı ve yaşanmıyor.
Celalettin Kesikbaş denince hemen gelecekten ve siyasetten söz ediliyor. Siyasi bir hedefiniz var mı?
Kimseye “Ben şu olmak istiyorum. Gelecekte bu siyasi partiye gireceğim. Şurayı yönetmek istiyorum. Bu koltukta gözüm var” demedim. Söylenen sözler kendinizden bağımsız olunca çok fazla bir şey yapamıyorsunuz. Ancak son kez samimi bir şekilde söyleyeyim ki herhangi bir siyasi hedefim yok. Ben şuanda ESO başkanlığını icraa ediyorum. Sanayicilerimiz ile ciddi mesai harcıyoruz. Bunu zevkle heyecanla yerine getiriyoruz. Bu yoğun mesaide başka bir hedefe konsantre olmak imkansız. Zaten baştanda söylediğim gibi böyle bir hedefte yok.
Harun Karacan ile ilişkiniz üst seviyede olması çok konuşuluyor.
Bu kötü bir şey mi? ESO başkanısınız ve iktidar partisinin genel başkan yardımcılığını yapan Eskişehir milletvekili ile diyalog kurmanız garip bir durum olarak mı görünüyor?
ESO ve üyeleri için Yılmaz Hoca ile de Kazım Başkan ile de AK Parti’nin tüm temsilcileri ve üniversitelerimiz diğer kurumlarımızla da ciddi diyaloglarımız, sıkı ilişkilerimiz var. Şehirdeki bazı siyasi dedikodulara istemeden dahil olabiliyorsunuz. Bu benim yapacağım veya çözeceğim bir durum değil. Bu söylentilere takılarak, zaman harcamak bile dedikoduları ciddiye almak anlamına gelir. Sanayicinin faydasına kim ne katkı sağlarsa onla seve seve yan yana geliriz. Hatta asli görevlerimizin başında da bu geliyor.
ESO bundan sonra ne yapacak?
Üç hedefimiz var. Daha doğrusu üç temel konuda seviye atlamayı arzuluyoruz. Bunlardan ilki eğitim. Diğerleri ise teknoloji ve ihracat. Bu 3 temel konu çevresinde çalışmalarımız arttırarak sürdüreceğiz. Eskişehir sanayisini klasik tabir ile hak ettiği yere taşımaya gayret edeceğiz. Bu da inanın bana gündemi meşgul edecek tartışmalardan daha ziyade somut elle tutulur işleri yapmakla gerçekleşecek. Bizim önceliğimi bu 3 ana konuda bir an önce yol almaktır.