2010 yılında yapılan halkoylamasına AKP; “Karar senin. Darbe Anayasası mı, Milletin Anayasası mı?”, “Sevdamız Millet, Kararımız Evet” sloganları ve “12 Eylül’ün 30’uncu yıldönümünde, yine bir 12 Eylül gününde inanıyoruz ki halkımız 1982 Anayasası üzerindeki en kapsamlı ve en demokratik değişimi gerçekleştirecek, Türkiye için yeni bir çağın kapılarını aralayacaktır” söylemi eşliğinde gitmişti.
AKP sözcüleri bu değişikliklerle; “Temel hak ve hürriyetler ile insan haklarının Anayasal seviyesinin genişleyerek güçleneceğini, demokratik standartların yükseleceğini, hukuk devletinin ve yargı bağımsızlığının güçleneceğini ve siyasal alanın yeniden doğal sınırlarına kavuşturularak etkinleştirileceğini” savunmuşlar, yapılan referandumda da halk bu değişiklikleri onaylamıştı.
Şimdi hepimiz kendimize şu soruyu soralım. 2010 yılında yapılan halkoylamasında,
yüzde 58 oy oranı ile kabul edilen ve 26 maddesi değiştirilen Anayasal düzenlemelerin neler olduğunu hatırlayanlarımız var mı?
2010 yılında yapılan değişikliklerin, ülkemize ve insanlarımızın gündelik hayatına yansımaları neler olmuştur? 2010 yılında yapılan değişiklikler en kapsamlı ve en demokratik değişiklikler ise, şimdi yapılmak istenen nedir? Ülkemiz için yeni bir çağın kapıları gerçekten aralanmış mıdır? Aralanmadıysa bunun nedenleri nelerdir?
Cevapsız kalan sorular, sorular, sorular…
177 asıl ve 19 geçici maddeden oluşan 1982 Anayasasının başlangıç metni dâhil 80 asıl ve 5 geçici maddesi, bugüne kadar 18 ayrı düzenlemeyle değiştirilmiştir. Şimdi ise 66 maddesinde değişiklik öngörülen Anayasamızı 19’uncu kez tekrar yeniden değiştirmeye hazırlanıyoruz.
Bizler AKP’nin (3Y) anlamına gelen Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklarla mücadele edeceğini sanıyorduk. Meğerse (3Y) nin anlamı Yine, Yeni, Yeniden sözcüklerinin baş harflerinden oluşan Anayasal değişikliklerin kısaltmasıymış!
Farklı kamuoyu araştırmaları, halkın yaklaşık yüzde 75’inin, Anayasa değişikliklerinin içeriği hakkında bilgi sahibi olmadıklarını ortaya koymaktadır. Tıpkı daha önce yapılan Anayasa değişikliklerinde olduğu gibi.
Bugünde böyle bir süreç yaşadığımız çok açık.
Değişiklikler hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan halkın kararını, anayasal değişikliklerin ülkemize ve insanlarımızın hayatına olumlu-olumsuz yansımaları üzerinden değil de, desteklediği siyasal partinin düşünceleri, yani bir tarafgirlik üzerinden vereceği ortaya çıkmaktadır.
Oysa Nisan ayında yapılması öngörülen halkoylamasında; kimin başkan veya cumhurbaşkanı seçileceğine, hangi partinin iktidar olacağına ya da kimlerin milletvekili seçileceğine değil,
Demokratik parlamenter sistemin devam edip etmemesine veya başkanlık sistemine geçilip geçilmemesine karar verilecektir.
Geçmişte 18 kez yapılan Anayasa değişikliklerinin neler olduğunu belki anımsamıyor olabilirsiniz, ancak yapılacak bu yeni değişiklikleri unutmanız mümkün olmayacaktır.
Söz ve karar sizde…
23 Ocak 2017, 12:48
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
1 - 2 yıl önce
1