Hayal kırıklığını örgütleyebiliyor musun, umudu örebiliyor musun, siyasette kazanmanın sihirli formülünü bulmuşsun demektir.
AK Parti, 16 yıllık uzun soluklu iktidarının en güçlü adımını var olan hayal kırıklığını, kendi çevresinde örgütleyerek attı.
16 yıl boyunca aynı hayali sukuta uğramış kitleyi, aynı umut etrafında toplamayı bir şekilde başardı.
‘Düşüyorlar’ denildiği zaman, geçmiş dönem hayal kırıklıklarını ‘darbeler, ekonomik krizler, terör olaylarını’ hatırlatarak, ‘umut benim’ demeyi bir şekilde sürdürdü.
Ancak AK Parti’nin yarattığı umut ciddi anlamda törpülendi.
2019’da yapılacak seçimlere kadar yiten umut ile birlikte, hayal kırıklığı yaşamış kitlenin artması da en yüksek ihtimaldir.
Bu ihtimal, CHP’ye iki sorumluluk veriyor.
Bu sorumluluklardan ilki, ‘hayal kırklığını kendi çevresinde örgütlemek’, diğeri ise ‘insanlara umudu aşılamak.’
‘Adalet Yürüyüşü’, hayal kırıklığı yaşayan insanları aynı güzergaha sokan, bu nedenle de ciddi anlam yüklenilmesi gereken bir eylemdi.
Aynı güzergaha giren bu insanlar bir lider arayışında.
Yapılması gereken ise bu arayışı havada bırakmayacak bir karşılık vermekte.
Bu noktada akıllara Yılmaz Büyükerşen’in gelmesi, her cumhurbaşkanlığı lafı geçtiğinde gözlerin Yılmaz Hoca’yı araması kadar doğal bir durum olamaz.
18 yıldır, Eskişehir gibi İç Anadolu’nun köhne şehirlerinden biri olması halinde kimsenin gak guk edemeyeceği bir şehre vurduğu damga ile adını yurt dışına kadar taşıyan bir isimden söz ediyoruz.
Yaşanabilir kentler listesinin zirvesine oturmuş, ‘sanat şehri, öğrenci şehri’ diye adlandırılarak en kötü zamanlar diliminde bile her dönemim ötekisi olan insanlar için bir teneffüs alanı olmayı başarmış bir kent.
Bazen bir şehir, sadece bir şehir olmayabilir.
Ülkenin kalbine, toplumun ruhuna gidilecek yolun kapısı da olabilir aynı zamanda.
Cumhurbaşkanlığı için akıllara Yılmaz Hoca’nın gelmesi doğal.
Ancak soru yanlış sorulursa, cevapların boynu bükük kalır.
‘Yılmaz Hoca cumhurbaşkanı olmak istiyor mu?’
İleri de cevaplandırılması gereken kritik bir sorudur. Ama şimdiki zaman için yetersizdir.
Günümüzün sorusu CHP, ‘hayal kırıklıklarını örgütleyebilecek, umudu örebilecek Yılmaz Büyükerşen ve Eskişehir’i gündemine alacak mı?’
Bu sorunun cevabı verilmeden ikinci sorunun havada kalacağı aşikardır.
CHP, Yılmaz Büyükerşen gerçekliğini bir kez daha ve derinlemesine bir şekilde masaya yatırmalıdır.
Yıllarca Eskişehir’i bir umut kenti haline getirmiş bir insandan söz ediyorsak, CHP’nin bu gerçekliğe sırtını dönmesi yeni hayal kırıklıkları yaratmaktan öte anlam ifade etmez.
HAYAL KIRIKLIĞININ ÖRGÜTLENMESİNDE DOĞRU ADRES ESKİŞEHİR VE BÜYÜKERŞEN
HAYAL KIRIKLIĞININ ÖRGÜTLENMESİNDE DOĞRU ADRES ESKİŞEHİR VE BÜYÜKERŞEN
Es Gündem 26 EditörAyşe Kaytan Uçak yazdı...