Yazılı soru önergesinde yer alan “Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın “Terör örgütlerine burs, kredi yok!” açıklaması AKP’ye muhalif öğrenciye burs kredi yok anlamına mı geliyor ve “Bir öğrenci referandum kampanyaları sırasında “Hayır” cephesi için çalışan bir arkadaşına selam verdiği için terörist ilan edilmiş midir? Yoksa bu süreçte çok karşılaştığımız “Hata”lardan biri de bu olabilir mi?” soruları sebebiyle işleme alınmadı.
Usluer açılamasında şunları söyledi:
"Gençlik ve Spor Bakanı’nın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle verilen yazılı soru önergesi, 15 Temmuz sonrası bursu kesilen ve yurtlarından edilen FETÖ’cü olmadığı da bilinen gençler ile alakalıydı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağan üstü hal ile birlikte ülkede birçok vatandaşın da mağdur edildiği her gün medyaya yansıdığını söyledik. OHAL’in FETÖ ile mücadele için ilan edildiği iddia edilirken, terör örgütü ile hiçbir ilgisi olmayan yurttaşlarımızın cezalandırıldığına her birlikte şahit olduğumuzu ifade ettik. Bu mağduriyetlerin arasında şimdi de burs alan üniversite öğrencilerin dahil edildiği bize gelen bilgiler arasında olduğunu paylaştık. Yazılı soru önergesinin içeriği buydu.
Önergede Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın kendi ifadesi olan “Terör örgütlerine burs, kredi yok!” açıklaması AKP’ye muhalif öğrenciye burs kredi yok anlamına mı geliyor? Diye sorduk. Ayrıca, Eskişehir’de bir öğrenci referandum kampanyaları sırasında “Hayır” cephesi için çalışan bir arkadaşına selam verdiği için terörist ilan edildiği ve bu yüzden bursunun kesildiği bilgisinin doğru olup olmadığını yoksa bunun da süreçte çok karşılaştığımız “Hata”lardan biri de bu olabilir mi? sorusunu yönelttik. TBMM Başkanı tarafından İç Tüzüğün 97. Maddesi gerekçe gösterilerek (istişare amaçlı konular içeren sorular) iade edildi.
İç tüzük değişikliğinin ardından peş peşe soru önergelerimiz bu türlü bahanelerle iade ediliyor. Bildiğim kadarıyla İstanbul Milletvekilimiz Sezgin Tanrıkulu ve Ankara Milletvekilimiz Necati Yılmaz da aynı gerekçelerle önergeleri iade edilenler arasında. Milletvekillerinin sesini kısmaya çalıştıklarını her mecrada ve fırsatta gösteren bu zihniyet sokağın sorularını nasıl iade edecek? Örneğin Trabzon’da katledilen evladımız Eren’in annesinin sorularını nasıl ve ne gerekçeyle iade edecekler? Eren’in annesi çocuğunun operasyona götürülmesinin nedenini sordu. Ayşe kardeşimiz haklı olarak, “Eren’in oraya neden götürüldüğünü öğrenmek istiyorum, binde 1000 ihmal” diye sordu! Sokağın tavanına kadar yükselen sesimizi nasıl kısacaklar."