Nasıl ki yolun bir hikâyesi varsa, yolu arşınlamanın da bir hikayesi var. Yolu yaptığın kadar, kullanımıdır da önemli olan. Siyasi tarihimizde yürümekten aşınmayacak yollar da vardır, 8 şeritlik dev övünç kaynakları da. Yol da bitmez, yolculukta. Yolu yapmakta marifettir, yolda yürümekte. Bir yol yapılmışsa illaki yürünecektir. Tarih böyle fısıldamaktadır zira. Demokrasi kültürümüz test ediliyor. Türkiye’ye kazandırdığı yollar ile haklı bir gurur yaşayan iktidar partisi ile zamanında yürümediği için şimdi o yollarda koşmak zorunda kalan ana muhalefet partisi karşı karşıya geldi. Bu doğal karşılaşmanın ta kendisidir demokrasi. Bu yol ile yolculuk arasındaki tarihi birlikteliğe kim sekte vurursa, bilin ki demokrasiyi hırpalıyordur. Kim bilir; belki de yanılıyorumdur. Yol da bahanedir belki, yolculuk da. Bir yerde demokrasi varsa şayet. Yol, inşaat şirketlerinin, yolculuk ise ayakların derdidir aslında.
***
Yol ve yürümeye dair absürt bir yazı
Eskişehir’in aktörlerindeki yol ve yürüme kavramına dair absürt bir yazıdır. Kim, nereden, nasıl, niçin yürür sizce? Ben aklıma gelenleri yazdım.
Nabi Avcı: Organik yürüyüşçüler yetiştirmek gerekiyor.
Yılmaz Büyükerşen: Her yol bana çıkıyor. Ben ne yapayım?
Gaye Usluer: Hangi marşla yürüyoruz.
Emine Nur Günay: Nazik yürüyüşünüz için teşekkür ederim.
Kazım Kurt: Bir yürüyüş eylediler sabahtan
Harun Karacan: O yolu Eskişehir’e bağlayacam
Sinan Özeçoğlu: Sessiz ve derinden.
Dündar Ünlü: Yolda bizim, yolculukta
Savaş Özaydemir: Yoruldum, yorgunum, fazla gidemem
Ahmet Ataç: Bu yol nereye çıkar?
Sinan Özkar: Tüm hemşerilerimizi yürüyüşe çağırıyorum. Yok yok çağırmıyorum.
Cemal Okan Yüksel: Başkanım sonra Ankara’ya döneceğiz demi?
Utku Çakırözer: Bu kez aşındıracağız.
Halil Ünal: Her yol paraya çıkıyor. Ben ne yapayım?
Mustafa Önder: Efendim, şehrimizin menfaati için bence çevre yolundan yürümeliyiz.
Kadir Bıyık: Daha yürüyecek çok yolumuz var.
Nazım Dölekçekiç: Onların ki yol, bunların ki yürümek değil.
YOL VE DEMOKRASİ
YOL VE DEMOKRASİ
Es Gündem 26 EditörKim bilir; belki de yanılıyorumdur. Yol da bahanedir belki, yolculuk da. Bir yerde demokrasi varsa şayet. Yol, inşaat şirketlerinin, yolculuk ise ayakların derdidir aslında.