Dün Büyükşehir Belediyesi meclisinde hiç bir şey yapmamak adına bir buçuk saat tartışıldı. Tartışılan bütün maddeleri anlarım.
“Belediye kampusu oraya yapılmasın, buraya yapılsın” olabilir, tartışalım.
“Tramvay yolu oradan geçmesin, buradan geçsin” su götürür.
“Otobüs alınsın, alınmasın” keyfe keder bir mevzu.
“Büfeler belediye şirketlerine devredilirsin” canınız isterse…
Ama Sarıcakaya’ya dut ekilmesi mevzusu yok mu? Vah ki vah!
Büyükşehir Belediyesi “Kenevir mi ekelim?” dedi. Hayır.
Büyükşehir Belediyesi “Haşhaş mı ekelim?” dedi. Hayır.
Büyükşehir Belediyesi “Marijuana mı ekelim?” dedi. Hayır.
“İpek böcekçiliği için dut ekelim” dedi. Buna neden karşı çıkılır. Bu konuyu hangi mantık, hangi vicdan çerçevesinde ele alabiliriz ki? Ne diyelim? Dut korkusu bu başka hiç bir korkuya benzemiyor zannediyorum.
***
Sanayi odasını kim kazanacak?
Kasım ayında yapılması muhtemel sanayi odasını kim kazanacak? Müneccim değilim ama üç aşağı beş yukarı biliyorum. Kim cesur bir şekilde Eskişehir sanayisin sorunlarını tartışırsa, kim bu sorunları can kulağı ile dinlerse, kim bu sorunları çözmek için ortak aklın peşine düşerse o kazanacak. Koltuğa kimin oturacağından çok daha önemli bir kazanımdır bu? Koltuğa yukarıda saydıklarımı yapmayan bir kişinin oturması halinde korkarım yine Eskişehir sanayisi kaybedecek, yani şehir kaybedecek.
***Es Es Es burda ki ki ki nerde?
Ne yazarsan yaz olmuyor. Ortalığı yıkar dediklerimiz ortalıktan kayboluyor. Şehrin en büyük markası yok oluyor şarkısını dinliyoruz şehir olarak. Müzik dinler gibi. es es es tın tın tın es es es