''İLK İŞ HAKLARI AİLELERE ANLATMAKTAN GEÇİYOR''

RÖPORTAJ: GÖZDE ÇELİK

Çocuk Hakları birimi ne gibi çalışmalar yürütüyor?
Mehlika Yazgıç:
Köyler, mahalleler tüm okullara, tüm çocuklara ulaşmaya çalışıyoruz. Sadece çocuklar değil, çocuklar her ne kadar haklarını bilseler de  yetişkinler bilmedikten sonra  haklarını uygulama alanı  bulamıyorlar.  O yüzden yetişkin eğitimlerini çok önemsiyoruz. Uluslararası Çocuk Kampanyası  kapsamında  5te1  kampanyası yürütüyoruz.
 
5’te 1 Kampanyası nedir ?
Aslı Sürek:
Avrupa’da her 5 çocuktan birinin cinsel istismara uğradığına dair bir sözleşme var. Bu sözleşmeyi de Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Türkiye’de ilk imzalayan  belediye olması açısından çok önemli. İlk yürütücüsüyüz. Çocuk istismarını önlemeye yönelik bir kampanya.Kampanyayı Uluslararası Çocuk Merkezi’nden aldık. 4 yıldır devam ediyoruz. 1200’ün üstünde öğretmen ve 1000 civarı veliye ulaştık.
 
Peki çocuklara nasıl ulaşıyorsunuz?
Mehlika Yazgıç:
Biz öğretmenleri bilgilendirme toplantıları yapıyoruz, öğretmenlerden yaptığımız toplantının  içeriğini öğrencileri ile paylaşmalarını istiyoruz.  İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içerisindeyiz. Çocuklara iyi dokunuş kötü dokunuşu anlatıyoruz.
 
Ailelere ulaşabiliyor musunuz? Tepkiler nasıl oluyor?
Mehlika Yazgıç:
Veliler ile görüşmeleri, bizim anlattıklarımızı onlara aktarmayı, genelde öğretmenler yapıyor, eğer okullar bizden isterse biz gidip seminer veriyoruz ve ailelere ulaşabiliyoruz. İyi tepkiler alıyoruz. Tüm ilçelere gittik. Merkezdeki okulların yüzde 70’i ile görüşmeleri  tamamladık.
 
Çocuk istismarı ile ilgili ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Mehlika Yazgıç:
Türkiye’de resmi olmayan istatistiklere  göre her 5 erkek çocuktan biri ve her 3 kız çocuktan biri cinsel istismara uğruyor. Türkiye Avrupa’ya göre bu anlamda daha riskli. 5’te1 kampanyası dahilinde elbette bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz.
 
Türkiye’de çocuklara hakları veriliyor mu , yoksa sadece kağıt üzerinde mi o haklar?
Mehlika Yazgıç:
Çocuklar haklarını ne kadar bilse de uygulama alanları yok maalesef. Öncelikle anne baba eğitimi verilmeli. Sanal ortamda çocukların cinsel istismara uğramasını engellemeye yönelik çalışmamızı velilerle de paylaşıyoruz.
Aslı Sürek:
Bilgi Üniversitesi’nden aldığımız ‘’Söz Küçüğün Kutu’’ oyunumuz var . O oyun ile çocuklar hem haklarını öğreniyorlar hem de eğleniyorlar. Bir anlamada eğlenerek öğretme yöntemi ile çocuklar haklarının farkına varmış oluyorlar. Daha zevkle ve heyecanla yaklaşıyorlar.
 
Sizi hakları ile ilgili arayıp yardım isteyen oluyormu?
Mehlika Yazgıç:
İlk başvurulacak makam biz değiliz tabili öncelikle emniyet var , savcılık var. Ama bu anlamda güzel bir örneğimiz var .Telefonumuzu arayıp bir ihbarda bulunacağım diyen bir çocuk oldu. Biz tabi korktuk. Bir istismar yada dilendirme diye düşünerek; arayan çocuk bizi sokakta oynatmıyorlar , oyun oynama hakkımı kullanmak istiyorum diye  bu bize tebessüm olarak yansımıştı.
 
Peki sizinle konuştuklarında dilenen çocukların tepkisi nasıl?
Aslı Sürek:
Genelde ebeveynleri ile dilenen çocuk sayısı az, genelde kendisi ya da kardeşi ile çıkıyorlar, çoğu sömürüye dayalı. Bir çözüm yolu olmalı ülkenin büyük bir sorunu, bunu ülkece çözmemiz lazım bu anlamda biz Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden geleni yapmaya hazırız. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma Birimimiz Valilikten yardım almayan kişilerin listesini tutuyor ve o şekilde yardımcı oluyoruz.

Mülteci çocuklar ile ilgili çalışmalarınız var mı peki?
Aslı Sürek:
Çoğunu tanıyoruz. Zabıta  Müdürlüğü ile ortak çalışma halindeyiz. 1 yıldan beri sivil bir ekiple sokakta geziyoruz. Dilenen çocukları yada mülteci olanları arabaya alıyoruz, büyükleri varsa onları  da alıyoruz ve onlara durum hakkında bilgilendirmeler yapıyoruz. Biz Çocuk Hakları Birimi olarak daha ılımlı yaklaşmaya çalışıyoruz, çocuklara  nasıl davranılması gerektiği ile ilgili Zabıta birimine hizmet içi eğitim de verdik.


Çocuk Hakları Birimi önümüzdeki süreçte nasıl bir çalışma yürütecek?
Mehlika Yazgıç:
Tüm kesimlere ulaşmak istiyoruz.  Mülteci çocukların yanı sıra farklı kesimlerden tüm çocukları katmak istiyoruz çalışmalarımıza. Tüm sosyo ekonomik ve sosyo kültürel tabakadan çocuklara ulaşmak istiyoruz.  Sadece şehir merkezindeki çocuklar değil.