CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer ile referanduma saatler kala, 16 Nisan halk oylamasının içeriğinin ilçe ve merkez de olmak üzere, en ince detayına kadar anlatıldığı yoğun ama bir o kadar da zevkli bir gün geçirdik.
''Hayırlı” bir gün dileyerek güne merhaba
Usluer güne, evinin önünde komşularıyla karşılaşıp, ‘hayırlı’ bir gün dilemesi ile başladı. Ayak üstü sohbetler toplumumuzun sıcak ve bir o kadar da vazgeçilmez huyudur ya…Usluer de toplumun gerekleri olan ayak üstü sohbet ile hem bir iki hal hatır sordu, hem de ayak üstü ne olur bu memleketin hali, ahvali üzerine komşuları ile kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Hayır ve umut dolu bir vedalaşma ile programımızın ilk durağı olan Mihalıççık'a doğru yol aldık.
(Gaye Usluer,Mihalıççık'a doğru seyir halindeyken cep telefonundan aile fotoğraflarını gösterdi)
“Süreci Recep Tayyip Erdoğan sevenler kulübüne çevirdiler”
Mihalıççık'a doğru seyir halindeyken Usluer’e “referandum süreci üzerine genel değerlendirmeniz nedir” diye sordum?
Halk oylamasında sonucun ‘hayır’ çıkacağını düşünüyorum. Ama öyle aman aman oy oranları farkı ile değil, kıl payı hayır çıkacağını düşünüyorum. Süreci Recep Tayyip Erdoğan sevenler kulübüne çevirdiler; sevenler ‘evet’, sevmeyenler ‘hayır’ diyecek şeklinde. İsim şu an Recep Tayyip Erdoğan, o koltuğa yarın herkes gelebilir. Bu bir toplumsal sözleşme, toplumsal sözleşmede uzlaşı olmalı. Ne toplumsal sözleşmenin içeriğini anlatıyorlar, ne de bir uzlaşı söz konusu değil. Geçmişe dönük yaptığım seçim sonuçları analizlerine bakarsak, seçimlere katılım oranı arttıkça iktidarın isteğinin tersi şeklinde bir sonuç alınıyor. Bu nedenle seçmenlerin oy kullanması oldukça önemli.
Her tutulan elde uzun uzun yeni anayasa
Ve Malıç'a vardık…
Mihalıççık'a vardığımızda, Usluer’i CHP Mihalıççık İlçe Başkanı İsmet Taner ve İlçe yönetimi karşıladı. Kısa bir tokalaşma sonrası hemen kollar sıvandı. Zamanın kıymetine vurgu yapan Usluer, incinmiş ayağını hiç umursamadan sardığı sargı ile hemen esnaf ziyaretlerine koyuldu. Esnaf ziyaretlerini bir tokalaşma ve kısa bir selam ile değil, her tuttuğu elde uzun uzun maddelere değindiği de oldu, yeni anayasanın getiri ve götürülerini anlattığı da. Genel gözlemim Mihalıççık'ta elbette yüzde yüz hayır çıkacak değil. Ama örneğin önceden hiç CHP'ye oy vermemiş bir esnafın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programında yaptığı konuşmadan etkilendiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘hayır’ diyenlere yönelik yakıştırmalarını hoş bulmadığını ve yapılan siyasetin yanlış olduğunu ifade etmesi benim nazarımda seçmenin bilinçli yüzünün bir örneği idi.
Mihalıççık'ta “üç parti”ye merhaba…
Usluer, CHP İlçe Başkanı İsmet Taner ve CHP Odunpazarı Belediyesi Meclis Üyesi Yavuz Metin'in eşliğinde esnaf ziyaretlerinin yanı sıra Mihalıççık MHP İlçe Başkanlığı ve Mihalıççık Demokrat Parti İlçe Başkanlığını da ziyaret etmeyi ihmal etmedi. Eller sıkıldı, ‘hayır'da bir ‘hayır’ vardır diyerek, demokrasinin en büyük kazanımı olan farklı görüşteki siyasi partilerin bir arada konuşabilir olmasının zenginliği kendini hissettirdi. CHP İlçe Başkanlığı ziyaretinde ise Usluer'i deyim yerinde ise kendi evinde, Saadet Partisi İlçe Başkanı ziyarete geldi. Dedim ya demokrasi güzel şey. Geleceğe dair umuda gebe kalınacaksa hamuru demokrasi olmalı.
Kayı mahallesinde kısa bir mola
Mihalıççık ziyaretini, CHP İlçe Başkanlığı ziyareti ile sonlandırdıktan sonra yolumuzun üzerinde küçük ve şirin, içinde tek kıraathanesi olan Kayı Mahallesi’nde kısa bir mola verdik. Girdiğimiz kıraathanede Usluer’in, 100 yaşındaki Ahmet Amca'ya sıcacık tavrı, o an Meclis’in aslında halka çok da uzak olmadığının göstergesi gibiydi. Burada seçimin genel ya da yerel seçim olmadığına bastırarak vurgu yaptı. İlçe yönetimi ile vedalaştıktan sonra sonra şehir merkezine doğru yol aldık.
“Tüm vekiller, belediye başkanları ve partililer olarak referanduma kilitlenmiş durumdayız”
Seyir halinde iken parti içi meselelere dair...
Mihalıççık'tan şehir merkezine doğru dönerken CHP üzerine yaptığımız sohbette Usluer, “Her partide sorun yaşanıyor. Fakat partileri bir aile olarak düşünürsek, bazı aileler vardır en ufak sorunu dışarı yansır, komşuları evde olan biten her şeyden haberdardır. Kimi ailelerde çok sırlıdır, evde kıyamet kopsa dışarıya her şey güllük gülistanlık şekilde yansıtır. Sanırım biz parti olarak sırrımızı biraz fazlaca dışarı veriyoruz. Ama şöyle de bir durum var. Sırlı aileler güvenilmezdir. Parti içinde elbette öz eleştiri yapılır ama zamanı değil. Şimdi referandum için çalışma zamanı. Ve tüm vekiller, belediye başkanları ve partililer olarak referanduma kilitlenmiş durumdayız.
Hedefleri, “partim için daha iyi neler yapabilirim” üzerine kurulu
Usluer, 2019'da kendini nerede görüyor?
Şu anda olmak istediğim yerdeyim. Vekillik görevimi severek yapıyorum, insanlara dokunmak onlarla konuşmak beni mutlu ediyor. 2019'dan sonra siyasetin içinde olmak istiyorum ama öyle sonsuz bir hırsım da yok tabi. Siyasi konjonktür ve dengeler önemli. Hep üst hedeflerim olmuştur hayatta. Olmayacak şeyi hayal etmem. Zamanı geldiğinde benim hedefim ve o dönemki şartlar uyuştuğunda elbette hedefim için elimden gelenin fazlasını yapıp kafa yorarım. Hedeflerim “daha iyi ne olabilirimden” çok “partim için daha iyi neler yapabilirim” üzerine kurulu.
“Yönetimde erkek egemen bir sistem hakim”
Kadın vekil olmak zor mu?
Zorluk değil de, kadın olarak daha çok savaşman gerekiyor. Hem parti içinde, hem de parti dışında. Yönetimde erkek egemen bir sistem hakim. Siyasette erkekler, kadınlara kapı kapı gezin diye bakıyorlar. Daha akılcı, daha tutarlı ama kalifiye hale gelmelerine çalışılarak rol verilmesi gerekir kadınlara.
Kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?
Öncelikle ekip olarak, sürekli, çok yoğun bir çalışma temposu içerisindeyiz. Meclis’te de normalde vekiller öğlen 2’de gelirken, biz sabah 10'da orada olup tüm programlarımızı geniş zamana yayıyoruz. Düzenli bir yaşamım var. Her şeyim dakiktir. Günde mutlaka 7 saat uykum vardır ona çok dikkat ediyorum. Her akşam yatmadan önce 45 dakika kitap okumaya özen gösteriyorum.
Ne tür kitaplar okuyorsunuz?
Daha çok siyasi içerikli, felsefi ve güncel kitaplar okuyorum.
Peki sinema?
Sinemaya gitmeyi seviyorum. Gün geliyor, ayda 3 kez gittiğim de oluyor, ya da 3 ay hiç gitmediğim de oluyor.
Spontane ziyaret sonrası büyük coşku
Keyif dolu sohbet ile şehir merkezine vardığımızda Doktorlar Caddesi’nde, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrenci Topluluğundan arkadaşlarla sohbet eden Usluer, yine aynı caddede bulunan ‘hayır’ çadırını spontane ziyaret etti. ‘Hayır’ çadırı önünde coşkulu bir kalabalık Usluer’i karşıladı. Bu ziyaret hem çadır önünde ‘hayır'a gönül ve emek veren kalabalığa, hem de Usluer'e büyük mutluluk yaşattı. Caddede hep bir ağızdan İzmir Marşı yankılandı. Herkes umut dolu gözler, gülen yüzler ve ellerindeki Türk bayrakları ile ‘hayır’ diye haykırdı.
''Sendika demek siyaset demektir''
Doktorlar Caddesi'ndeki coşkulu kalabalık sonrası Kristal-İş Sendikası’na anayasa değişik paketinde yer alan maddeleri anlatmak üzere yola koyulduk. Usluer'i, Belediye -İş Sendikası Başkanı Güney Demirdaş karşıladı ve birlikte Kristal İş Şube Başkanı Erdal Akyazı'ya makamında kısa bir ziyarette bulundular. Sonrasında sendikanın toplantı salonunda, sendikaya bağlı işçiler ile bir araya gelen Usluer, işçilere anayasa değişikliğine neden ‘hayır’ denilmesi gerektiğini anlattı. 18 maddenin hiçbirinin işçi ve emekçilerin hayatlarına dokunmadığını anlatan Usluer, yeni anayasa ile asgari ücretin değişmeyeceğini ya da grev hakkının güçlenmeyeceğini, kendi alanlarından örnekler vererek açıklamalarda bulundu. Sendikaları, siyasetle iç içe olduğunun vurgu yapan Usluer, “Sendika demek, siyaset demektir” diyerek aradaki bağın aslında çok kuvvetli olduğunun altını çizdi.
“Hiçbir dönem devletin imkanları bu kadar hoyratça kullanılmadı”
İşçilere, “Bizim vergilerimiz ile evet savunuculuğu yapılıyorken, milletin tek yaptırımı vicdanı” diyen Usluer, “Çok fazla reklam panolarında yer alamadık, özür dilerim ama devletin imkanları bizde yok” dedi. Usluer, hiçbir dönem devletin imkanlarının bu kadar hoyratça kullanılmadığını, kamu alanlarında evet propagandası alelade yapıldığını, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
“Yeni anayasa freni olmayan bir sistem”
Sorulan “yeni anayasada ‘evet’ çıkarsa fren var mı?” sorusu üzerine Usluer; “Hayır. Kesinlikle yok. Denge ve denetimi, yani freni olmayan bir sistem. Siyaset Bilimi kitaplarında böyle bir sistem yok. Bilimle uzaktan yakından ilgisi olmayan uyduruk bir metni oylayacağız. Partili Cumhurbaşkanı'nın aldığı kararlar taraflı olacaktır. Cumhurbaşkanının 2014 yılında ettiği tarafsızlık yemini ne olacak? Orası ayrı bir muamma. Erkler ayrılığının önemine değinen Usluer “Yasama, yürütme, yargı tek elde toplanır ise yargı bağımsız ve tarafsızlığını yitirir…”
Kitapevi ziyareti ve veda…
Kristal -İş Sendikasını ziyaret ettikten sonra Adalar’da bulunan bir Kitapevi'ne doğru yürürken Usluer'e olan sevgi seli gerçekten görülmeye değerdi. Adım başı ya ''hocam'' ya ''vekilim'' diye seslenmeler Usluer'in yüzüne tebessüm olarak yansıdı. Sevmek, sevilmek güzel şey. Usluer ile günü güzel bir akşam yemeği ile sonlandırdık. Bugünün enerjisi Usluer'e yarına umut olarak geri döndü.