‘EVET’ ÇIKARSA NE OLACAĞI BELLİ DEĞİL

Habertürk’te Didem Arslan Yılmaz’ın sunduğu Türkiye’nin Nabzı’na katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ilgili sorulara yanıt verdi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin belediye başkanlığına benzetilmesiyle ilgili konuşan Büyükerşen, “Belediye başkanlığına benzetilip, bunu da olumlu olarak lanse etmek istiyorlarsa herhalde yanlış var. Ben o zaman Eskişehir’deki durumu anlatayım. Eskişehir’de, Büyükşehir Belediye Başkanı benim.  Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ise AKP ağırlıklı.
45 belediye meclis üyesinden 29 tanesi AKP’li. Ben ve arkadaşlarım ise 16 kişi.  16’ya, 29… Büyükşehir Belediye Meclisi’ni, Büyük Millet Meclisi’ndeki hükümete benzetebiliriz. Karar organı olarak. Cumhurbaşkanını da beni düşünebilirsiniz. Cumhurbaşkanı, yeni model de milletvekilleriyle aynı gün seçilecek.  Düşünelim, aynı günde yüzde 40 küsur oy alarak AKP cumhurbaşkanına, cumhurbaşkanlığına kazandırdı. Buna mukabil tek partide olabilir, siyaseten seçime katılan partilerin ortak oyları olabilir. Onlar da Meclis’te çoğunluğu elde ettiler.  Şimdi ne oldu? Cumhurbaşkanı bir partiden, çoğunluk yani Meclis bir başka partiden. Şimdi ben ne durumdayım?
 
Proje getiriyorum, karşı çıkıyorlar
Ben ne yaşıyorum? Projeler getiriyorum. Şehre yapmak istediklerim, kazandırmak istediğim projeler var. O projelere maalesef Meclis’te çoğunlukta olan AKP grubu karşı çıkıyor.  Komisyonda ret ediliyor veya benim istediğimin aksine yani yapılmaması gerektiği şekilde geliyor Meclis’e. Meclis’te kabul ediliyor, bu aldıkları kararın şehrin yararına olmadığını düşünerek ve gerekçesini anlatarak tekrar iade ediyorum Meclis’e. Diyorum ki, ‘yeniden görüşün bunu.’ Yeniden görüşüyorlar. Komisyona gidiyor, Komisyon Meclis’e getiriyor. Bakıyorum ki kararlarında ısrar ediyorlar, ısrar edince bende dava açmak zorunda kalıyorum mecburen. İdare Mahkemesine giderek, dava açıyorum, veto ediyorum yani. Kanun o yetkiyi veriyor. Ama tabi kanunda öyle boşluklar var ki. Bütün Şehir adı altında reform diye yapılan bütün değişiklikler bana göre aslında deform olmuştur belediyecilik açısından.
 
Yerel siyasette anlayış inatlaşmaktır
Büyükşehir Belediye Başkanının CHP’li, Meclis’te çoğunluğun AKP’de olması nedeniyle mahkemelere düşüyor iş. Mahkemelik oluyor, iş yürümüyor. Uzlaşamıyoruz. Uzlaşma olmuyor. Bir inatlaşmaya dönüyor iş. Halbuki inatlaşmanın olmaması lazım. Fakat bizde ki siyasette, yerel siyasette anlayış inatlaşmaktır.  İktidar partisi mensupları, iktidar partisindeki üst kademenin yaptığı siyaseti yapmanın kendileri içinde aynı rolü oynamanın bir görev olduğu gibi yanlış düşünceler var. Bunlar benim kişisel kanaatim.  
 
Halktan doğrudan bir istek gelmedi
Büyükerşen, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine neden karşısınız sorusuna ise, “ Bu ihtiyaç nereden doğdu? Halk mı istedi? Anayasalar, halkın devlet gücünü elinde tutacaklara karşı kendi hak ve özgürlüklerini teminat altına alan bir mukaveledir. Bir sözleşmedir. Biz de halktan bir istek gelmedi. Bunu doğrudan doğruya devletin başındaki kimseler aldılar, getirdiler. Bu değişiklik olursa Türkiye’nin ihracatı mı artacak? Türkiye’nin itibarı mı artacak? Türkiye daha mı demokratik olacak? Türkiye’de işsizlik mi azalacak? Türkiye’de eğitim sistemimi değişecek? Türkiye’nin çağdaşlaşması, ileriye gitmesi için yapılması gerekenler mi yapılacak? Kişi başı milli gelirimiz mi artacak? Neye deva olacak bu anayasa değişikliği? Doğrusunu isterseniz bunda tereddütteyim” yanıtını verdi.
 
 ‘Evet’ çıkarsa ne olacağı belli değil
Evet cephesinin kullandığı ‘istikrar’ söylemine de değinen Büyükerşen, “İstikrar nedir? İstikrar ekonomik konuda, günlük yaşamda, geleceğin nasıl olacağını görebilmek ve kendisini güvence içinde hissetmek demektir. Yatırımcı geleceği göremezse, yatırım yapmaktan kaçar. Bu durum istikrarsızlığa yol açar. Eğer ‘evet’ çıkarsa mesele yok. Mesele yok olur mu? Var. ‘Evet’ çıkarsa ne olacağı belli değil. Sistem öyle bir değişecek ki, bu sistemin zararlarını gören cumhurbaşkanı ‘hadi gelin eski sisteme dönelim’ veyahut ‘yeni sistem arayışı içerisine girelim, bu olmadı’ der mi? Tek başına karar verdiği için daima hesap vermekten kaçacaktır. Evet çıkarsa, Türkiye’nin nereye gideceği belli değil. Karanlık. Geleceği kestirmek mümkün değil. Ama ‘hayır’ çıkarsa mevcut sistem devam edecek demektir. Herkesin, geleceği ve ileriyi görebilmesi mümkündür” ifadelerini kullandı.
 
Türk halkının başına yeni problemler çıkacak
Büyükerşen, “Evet çıkması durumunda Türkiye, nasıl bir Meclis görecek?” sorusuna “Türk halkının başına yeni problemler çıkacak” diye yanıt verdi.
 
Eskişehir’de yüksek oranda ‘hayır’ çıkacaktır
Büyükerşen, “Eskişehir’de nasıl bir referandum süreci yürütüyorsunuz? Vatandaş size hangi soruları yöneltiyor?” sorusuna, “Eskişehir’de muhakkak hayır çıkacaktır. Hem de yüksek oranda çıkacaktır. Eskişehir’de yalnız Cumhuriyet Halk Partisi ve bizler çalışmıyoruz. Eskişehir’de, Demokrat Parti, Doğru Yol Partisi, MHP’lilerin büyük bir bölümü, Saadet Partisi, Sosyal Demokrat Parti yani ne kadar halen parti olarak ayakta durabilen kurumlar varsa, bunların eski bakanları, eski il ve ilçe başkanları, belediye başkanları hepsi seferber olmuş durumdalar. Halka bu anayasa değişikliğinin, Türkiye’ye mutluluk getirmeyeceğini ve mutlaka karanlık günlere doğru gidebileceğini örnekleriyle anlatıyorlar. Ben de bir belediye başkanı olarak bu kanun belediyeleri nasıl etkiler o konuda konuşuyorum.  Vatandaşın sorularına gelince, gelip de ‘ne diyorsunuz bu konuda’ diyen yok.  Gördükleri zamanda ‘Hocam bizi biliyorsun’ diyorlar. ‘Bizim oyumuz hayır’ diyorlar. Selam verip gidiyorlar” dedi.
 
Herkesi kucaklayan bir cumhurbaşkanı olsun isterdim
Büyükerşen, Cumhurbaşkanın tarafsızlığı ile ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine “Ben gerçekten isterdim ki, cumhurbaşkanı herkesi kucaklayan, her partiden insanı kucaklayan cumhurbaşkanı olsun.  Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her yerel seçimden sonra hatta genel seçimlerden sonra yaptığı balkon konuşmalarında hep birlik ve beraberlikten bahseder. Ama bu sözü 24 saat sürer” dedi.
 
Cumhurbaşkanlığı adaylığı soruldu
Büyükerşen, Didem Arslan Yılmaz’ın “Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi adaylar içerisinde sizin de adınız geçiyordu. Bu sistem hayata geçerse cumhurbaşkanı adayı olarak Türkiye sizi görecek mi? Aday olmak gibi bir niyetiniz olur mu?” sorusuna  “Onu ben bilemem. Eğer öyle bir durum olursa, o zaman yapacağım şey bende o meclisten partiler kanunu, seçim kanununun değiştirilerek, bir seçime gidilmesi ve toplumun bütün kesimlerini temsil edebilecek imkanı verip parlamentoya, o parlamentonun yeni ve çağdaş bir anayasa hazırlaması için gerekli olan çalışmaları yaparım” diye yanıt verdi. 
 
 
 
 
Haberler