"AHMET FAZLA DUYARLI HALE GELDİ"

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, ES TV’de yayınlanan ‘Soruyoruz’ adlı programa konuk olarak, gazeteciler Murat Taşkın ve Cihan Yıldırım’ın sorularını yanıtladı.  Büyükerşen, “Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile aranızda bir sorun var mı?” sorusuna, “Benim ile Ahmet’in arasında, benim açımdan hiçbir problem yok” yanıtını verdi.
 
Anlamsız, zamansız bir sözdü
Ataç’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı için “Hoca aday olmazsa adayım” sözlerini de değerlendiren Büyükerşen, “Ahmet’in o tür bir beyanını erken buldum. Böyle bir niyeti olmasını da saygıyla karşılarım ayrıca.  Ama daha fol yok, yumurta yokken… Kaldı ki bu referandum falan da yoktu o tarihlerde. 2019’a kadar önümüzde iki buçuk, üç sene vardı. Seçimler yaklaştığı zaman belli makamlara, belli adaylıklara pek çok talip çıkar. Kim olur, kim biter bilinemez. Ben veliaht bırakacak bir pozisyonda da değilim.
 
Önceden kavga çıkarmanın alemi var mı?
Rahmetli Bülent Ecevit’e sağlığında sormuşlar; ‘Rahşan hanımla beraber istifa edecekmişsiniz, yerinize kimi veliaht bırakıyorsunuz’ diye. Rahmetli ise, ‘Demokratik Sol Parti’de o kadar çok insan vardır ki; benim veliaht bırakmama gerek yok. İçlerinden en iyisini halk bulur, seçer getirir’ demişti. Şimdi ben Ecevit de değilim. Daha şimdiden tavır almam, şimdiden bir şeyler ilan etmem de doğru değil. Çünkü o zaman kim olur, Genel Merkez kimleri aday kabul eder, Genel Merkez ön seçimle mi aday belirler, yoksa atama usulüyle mi aday belirler, bunlar meçhul. O yüzden çok anlamsız, zamansız bir sözdü. Temenni ederim ki başarılı olsun o konuda. Ben ayrıldığım zaman veyahut benim belediye başkanlığım şu veya bu şekilde bittiği zaman inşallah büyükşehir belediye başkanı olmak istiyorsa olur. Bunun için parti içerisinde önceden kavga çıkarmanın alemi var mı? Bir takım muhtemel adayları yahut aklından adaylık geçirenleri de kendisine karşı cephe almaya zorlamasının, sebep olmasının bir manası var mı?
 
Ben parti içerisinde abi pozisyonundayım
Ben daima dengede olmaya çalışıyorum. Parti içerisindeki klikler arasında. Bu klikler deyince Ahmet’i veyahut başka birilerini kast etmiyorum. Benim pozisyonum abi poziyonu aslında.  Bu durumda kalmaktan da son derece mutluyum.
 
Partinin içindeki goygoycular kışkırtıyor
Ahmet fazla duyarlı hale geldi. Biraz da etrafında goygoycular çoğaldı gibi geliyor bana. Seçimlerden sonra üçümüz bir araya geldik. Dedim ki; ‘Çocuklar bakın, büyük bir başarı elde ettik ama bizim Cumhuriyet Halk Partisi’nin içini biliyoruz. Bazı eskiler var, çok eskiler var. Yalnız seçim söz konusu olduğu zaman ortaya çıkıveren, adaylar belli oluncaya kadar ortalığı birbirine katan, aday olmadıklarını görünce de propaganda sürecinde partiye uğramayan bir sürü insan var. Herkesin gönlünde bir aslan yatıyor tabi. Bunların içerisinde her taraflarına zümrüt taksalar, halkın oyunu alamayacak insanlar var. Onlar da bu gibi hallerde ufak bir tartışma ile partililer arasında ya da başkanlar arasında bir tarafı tutup, kışkırtmaya devam ediyorlar. Sevgili Ahmet izliyorsa bu yayını kızıyordur bu söylediklerime de. Çok duygusal hale geldi o. Eskiden istişare ederdik. Zaman zaman bir araya gelirdik. Şimdi ona da gelmiyor. Doğrusu benim de yapacağım başka bir şey yok. Demokratik Sol Parti dönemi hatta Cumhuriyet Halk Partisi döneminde aday listelerinin yapılışında Genel Merkez’in benim fikir ve düşüncelerime itibar etmesinden dolayı bu itibarı da kaybedebilmemi de sağlayarak, kendilerine meydan açılacağına inanıyorlar.
 
Sivrihisar’a ayrı bir ilgisi var
Sivrihisar mitingini değerlendiren Büyükerşen, “Sivrihisar’ı, Sayın Genel Başkan istedi. Sayın Genel Başkan’ın Sivrihisar’a ilk gelişi değil. Dördüncü falan gelişi. Her seçim döneminde Sivrihisar’a uğruyor. Sivrihisar’a ayrı bir ilgisi var. Genel düşüncesi de Türkiye’de belirlenmiş birkaç yerde miting yapıp, onun dışında mitinglerle vakit geçirmeyip, kapı kapı dolaşmayı, kapalı salon toplantıları yapmayı ve toplumun çeşitli kesimleriyle bir araya gelip orada konuşma yapmanın daha doğru olacağını düşünüyor. Genel Merkez öyle bir politika benimsemiş” dedi.