"HAYIR" DEMEK BİR SORUMLULUKTUR

Türk Halk Müziğinin sevilen sanatçısı Hüseyin Turan ile ülke gündeminden politikaya, kültür ve sanattan, projelerine uzanan keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Eskişehirimize hoşgeldiniz, Eskişehir hakkında genel görüşünüz nedir ?
1990'lı yıllarda Eskişehir’e, üniversite yıllarımda halk müziği ve halk oyunları yarışmalarına  gelirdim İzmir'den. Buraya her geldiğimde kendimi iyi hissetmişimdir. Üniversite yılarımdan sonra da elbette bir çok kez geldim ve Eskişehir'in gelişimini de görmüş oldum. Eskişehir en iyi gelişen illerimizden birisi. Buranın bir tek denizi eksik ama Porsuk Çayı o eksikliği bir nevi tamamlıyor. Bütün şehirlerin Eskişehirdeki moderniteyi, insan yapısını örnek alması gerekir. Burada Yılmaz Hoca'nın büyük katkısı var onu söylemek gerekir.
 
16 Nisan referandumunda “Hayır” diyeceğinizi açıkladınız, peki neden Hayır?
Bütün ülkenin varlığı bir tek kişinin iki dudağının arasında kalmamalı, böyle birşey olamaz; evinizi düşünün evde anne babanızın çatışmalarından daha sağlıklı bir karar çıkıyor oradan pay biçin… Ben demokrasiye inanıyorum,  bu devir bitince ben Türkiye'de demokrasinin çok iyi oturacağına inananlardanım. Bu dönem turnosol kağıdı, kimin ne olduğu ortaya çıktı.
 








Türkiye'de 'Hayır' çıkacağına inanıyor musunuz peki?

Ben eminim en az yüzde 70 hayır oyu çıkacak ama oyu sayan kim ona bakmak lazım. Oyları sayan kazanır diye bir anlayış vardır ya endişelerimiz bundan. Ülkenin sadece sol kesimi değil örneğin, Saadet Partisi, MHP'nin bir kanadı da “Hayır” diyor; aklın yolu bir. Bu bir padişahlık sistemi bu ülke padişahlığı yıkarak kurulmuş bir daha neden oraya dönelim.. Çocuklarımız iyi bir gelecekte yaşamalı, Hayır demek bir sorumluluktur, ama Evet demek değil.
 
Bu iktidar döneminde bir sanatçı olarak üzerinizde  baskı varmı?
Ben bir kuruma bağlı değilim buna rağmen birçok işimiz etkileniyor tabiki. Baskı tabiki var. Sosyal medyada yazmak istediğimiz şeyi hemen yazamıyoruz, bir düşünüyoruz bu da var olan  baskının göstergesi. Onlar her ne kadar baskı yok deseler de  2013 Gezi Olayları ile başlayan bir baskı var üzerimizde, ki bir kaç yerden kovulmuşluğum dahi var..
 
Türk Halk Müziği çok fazla yer edinemiyor artık Televizyon ve radyo kanalarında, Türk Halk Müziğinin geleceği ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
Bu da bir baskı. Ailelere çok şey düşüyor bu bağlamda, aileler türkülerimizi çocuklarına dinletmeliler, birçok çalışma var. Ben kendimi sosyal medyadan duyuruyorum, albümümü sosyal medyadan duyurdum zaten.  Ekran çok az hepsi kirli çürümüş durumdalar. Ekranda yer alabileceğimiz programlar ayda yılda bir oluyor, onlara da elimizden geldiğince gidiyoruz zaten. Biraz bilinçli olanlar zaten her programa gitmiyor  ki, bizim elimizde de çok fazla bir şey kalmadı maalesef bu anlamda..
 
Türk Halk Müziği sanatçıları arasında bir dayanışma var mı?
Dayanışma var elbette. Ben Müzik Yorumcuları Meslek Birliği'nde (MUYORBİR) Yönetim Kurulu üyesiyim, orda bütün sanatçıların haklarını takip ediyoruz bir telif oluşuyor, o telifleri toplamaya çalışıyoruz orada bille birçok sıkıntı ile karşılaşıyoruz. Halk Müziğinin hiç bir yere gittiği yok aksine çok daha güçlenerek çıkacak ortaya. Halk Müziğini bizim içimizden kişiler çürütüyor ben ona karşıyım, türküleri arabeskleştiriyorlar. Arabesk müzik diye bir müzik tarzı yok aslında arabesk yaşam, arabeskleştirme vardır yoksa arap müziği var o ayrı onunda kendi içinde bir güzelliği vardır. Bu ülkede insanlar arabeski dinliyor, bir sorun aranacaksa onu dinleyen kitlede aramak lazım, zaten bilinçli toplumlarda böyle bir durum yoktur. Bizdeki toplumu cahilleştirdikçe durum o hale geliyor.
Ülke şartları göz önüne alındığında konser verirken tedirginlik duyuyor musunuz?
Gideceğimiz yerleri seçiyoruz, risk olan yerlere gitmiyoruz çünkü hiç kimse güvende değil ama bu günler de geçecek umudumuzu korumamız lazım. Biz her yerde konser veriyorduk ve birleştiriyorduk kitleyi ama şimdi bu kadar ayrışma sonrasında böyle bir gücümüz var mı bilemiyorum?
 
Projeleriniz var mı?
Bir çok proje var.  Fakat önümüz  bulanık.. Şartlar  normal seyrine döndüğü zaman hepsini paylaşacağım elbette.. En son albümüm 1 yıldır hazırdı ülkedeki olaylar ve insanların psikolojik durumları nedeni ile ben kenarda tutuyordum en son bunun böyle olmayacağına karar verdim bu da bir ihtiyaç ekmek kadar su kadar üretimin devam etmesi gerekir. Önümde en az 6 projem var. Deyişler albümüm çıktı.
 
Hüseyin Turan kimdir?
1967 yılında Erzincan Tercan Beykonak'ta doğdu. İlkokul ikiye kadar Beykonak'ta yaşamını sürdürdü, ardından ailesi ile birlikte İzmir'e yerleşti. Katıldığı halk oyunları  yarışmalarında  üç Türkiye Birinciliği  ve bir Dünya Birinciliği elde etti. Ege Üniversitesi Konservatuar Bölümü mezunu olan Turan 1997’de ilk solo albümünü yayınlandı. Son albümü olan  '' Ya Ali/ Ehl-i Deyişler' kendi kurduğu firması Doğaç Müzik etiketi ile yayınlandı. Müzik Yorumcuları Meslek Birliği'nde (MUYORBİR) Yönetim Kurulu üyesi olan Turan, evli ve bir kız çocuğu babasıdır.
 
Haberler