HALİL ÜNAL EFSANE OLMAYI TERCİH ETTİ

Özkan Gündoğan'ın "PATRON ÇILDIRDI" başlıklı yazısı: 
Hedef ve vizyon… Bir kişinin neler başarabileceğini ve ne icraatlarda bulunabileceğini işte bu 2 kelime belirler. Hedefiniz bulunduğunuz konumu korumaya çalışmak ise, yarın bugünün gerisinde kaldığınızı görürsünüz. Eğer konumuzu korumayı bırakıp yıldızları hedeflerseniz, ulaşamasanız da göğe yükselmiş olursunuz.
            Başkanımız Halil ÜNAL, işte bahsetmiş olduğumuz hedef ve vizyon konusunda ders verebilecek kapasitede olduğunu bir kez daha gösterdi. Eskişehirspor’un içinde bulunduğu durumu kısaca analiz edelim; kulübün 100 trilyon borcu var. Birçok eski futbolcunun Fifa’da ve TFF’de dosyaları ödeme yapılmasını bekliyor. Eskişehirspor birkaç ay içerisinde defalarca kapanmanın eşiğinden döndü. Mücadele ettiğimiz ligte kulüplerin neredeyse hiçbir gelirleri yok. Kısacası mali anlamda buhranı yaşıyoruz. Peki Halil ÜNAL ne yapıyor? Kendisi, sanki mücadele ettiğimiz ligi Süper Lig sanıyormuşçasına transferler yapıyor. Başkanımızın son sürprizi Mustafa DENİZLİ oldu.  Başkanın sayesinde son 8 ay içerisinde travma üstüne travma yaşadık. Biz daha geçen sene Toko’yu konuşuyorduk. Şimdi ise Eskişehirspor için senelik 12 trilyonu elinin tersi ile iten bir kaptanımız ve takımın başında ülkenin en kaliteli teknik direktörlerinden biri var. Ben şahsen başkanın bu icraatlarını mantık çerçevesinde açıklayamıyorum. Başkan artık “büyük” olmayı değil “efsane” olmayı tercih ettiğini açıkça gösteriyor. Şunu belirtmek gerek, birilerinin hayallerinin ulaşamadığı yere Halil ÜNAL heykelini çoktan dikti.
            Gelelim günlerdir uykuyu bize haram eden takımımıza… Manisaspor faciası futbolcuların aklından sezon sonuna kadar çıkmamalı. Evet biz ligin en iyi kadrosuna sahibiz. Evet biz bu kadroyla Süper Lig’te bile bir kez olsun düşme korkusu yaşamayız. Ancak, 2-3 maçla rehavete kapılırsan böyle yersin tokatı. Kimse kusura bakmasın, buz gibi havada oraya gelip seninle gülmek isteyen 20.000 kişiye bunu yapamazsın. Yeni Atatürk Stadı’nın çimlerine ölüyü gömsünler, o ölü ayağa kalkar 20.000 kişi önünde futbol ziyafeti verir. Bakın Alpay Hoca’nın hatalarını hepimiz biliyoruz. Bir çoğu skora etki edebilecek nitelikte fahiş hatalar birbirini izledi. Mağlubiyeti sadece Alpay Hoca’nın hataları ile açıklayabiliriz. Ancak lig sonuncusundan kendi evimizde 20.000 kişinin önünde 5 tane yememizi ne sadece Alpay Hoca’nın hatalarıyla ne de başka bir bahane ile açıklayamayız. Bu skorun da, oynanan futbolun da bir gerekçesi olamaz. “Rezalet” kelimesi ile ilgili kompozisyon yazın deseler, Manisaspor maçı makale olur okullarda ders niyetine okutulur. Biz kimseden atomu parçalamasını beklemiyoruz. Tek isteğimiz kulübün içinde bulunduğu ağır buhran döneminde futbolcularımızın kendi karakterlerine yakışan futbolu oynamalarıdır. Futbolcularımız kendi karakterlerini sahaya koysunlar biz yenilelim bu şehirde kimse tek kelime etmez. Hatta iddia ediyorum, sahaya çıkan futbolcularımız kendilerine yakışan futbolu oynasınlar, biz ligin bitimine 4-5 hafta kala şampiyonluk turları atmaya başlarız. O yüzden kendinize yakışanı yapın ve daha önce de defalarca söylediğimiz gibi formanın hakkını verin o bize yeter.