Önümüzde bir referandum süreci var. Halkın önüne iki seçenek sunuluyor ‘’EVET’’ ve ‘’HAYIR.’’ Peki halk neye ‘evet’ veya neye ‘hayır’ diyecek?
Referandumda hepimiz, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini hep beraber mi belirleyeceğiz yoksa tek bir kişi mi belirleyecek? Biz bir ulus olarak kendi geleceğimizi kendimiz mi belirleyeceğiz yoksa biz bırakacağız tek bir kişi mi belirleyecek bunun oylaması yapılacak. Her türlü yetkiyi ele alarak gelecek nesillerin nasıl bir Türkiye’de yaşayacağına bizim adımıza 1 kişi karar verecek, bunun oylaması yapılacak. Yurttaşlarımızın, büyük ağırlıkla ülkenin geleceğini “biz belirleriz” diyeceğini düşünüyorum. Adı bugün Erdoğan da olsa, Bahçeli de olsa, Kılıçdaroğlu da, olsa hatta hatta Gazi Mustafa Kemal de olsa vatandaşlarımızın bir kişiye bu kadar sınırsız, bu kadar denetimsiz, Türkiye’nin kaderini belirleyecek bir yetkiyi vermeyeceklerine inanıyorum.
CHP hangi şartlar altında ‘evet’ derdi?
Sadece CHP ‘hayır’ demiyor, toplumun birçok kesimi ‘hayır’ diyor. Saadet Partisi, Demokrat Parti, Vatan Partisi, 44 sivil toplum örgütünün birlikte kurduğu “Hayır Platformu” da ‘hayır’ diyor. Yapılan başkanlık sistemi değil, anahtarı tek kişinin eline vermektir. Saadet Partisi bu oylamanın başkanlık oylaması olmadığını biliyor. Saadet Partisi de başkanlık sistemini istiyor lakin Başkanlık sistemi isterken kuvvetler ayrımını da istiyor. CHP hiçbir koşulda ‘evet’ demezdi. CHP mevcut parlamenter sistemin eksikliklerinin giderilmesine sadece ‘evet’ derdi. Başından beri başkanlık sistemine karşıyız. Bir kişiye yetki veren bir sistemde hangi öneri gelirse gelsin ‘evet’ demeyiz. Anayasa Komisyonu ve Meclis Genel Kurulu’nda bu teklife hiç bir öneri vermedik hep eleştirdik. Hiç bir zaman bu teklifin bir parçası olmadık.
Mevcut anayasada değişiklik gerekiyor mu?
1982 anayasası darbe anayasası, demokrasiyi yaralayan bir anayasa. Demokrasinin gelişmesini engelledi.1982 anayasasında birçok kez iyileştirme yapıldı ama şu an getirilmeye çalışılan anayasadan iyidir en azından. Anayasa değişikliğine elbet varız . Hak ve özgürlükleri koruyan, demokrasiyi genişleten, vatandaşların özgürce hür iradelerini parlamentoya yansıtan bir sistemin kurulmasına varız ama yanaşmadılar.
MHP'nin muhalif bir kanadı var. Hayır çalışmaları kapsamında birlikte hareket eder misiniz?
CHP Milletvekili olarak başka bir partinin iç işleri konusunda yorum yapmam doğru olmaz. Tüm yurttaşlara bu anayasa paketinin neler getirdiğini iyi anlatmak gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Meclis’te paketi destekleyen iki partinin bu paketi iyi şekilde anlatması gerekir .
Referandum çalışmalarında CHP Kadın Kolları ve Gençlik Kollarından özel bir çalışma bekliyor musunuz?
CHP’nin hem kadınları, hem gençleri her türlü mücadele bayrağını en önde tutup çok büyük özveri ile çalışıyorlar. CHP’nin itici gücü kadınlar ve gençlerdir. Partideki koordinasyon toplantısında Kadın Kolları ve Gençlik Kolları Başkanlarını referandum çalışmaları konusunda arzulu ve hevesli gördüm. Referandumda CHP kadrolarında gençler ve kadınların en ön saflarda en itici, en motive edici aktörler olacağını düşünüyorum. Ve hepsi ile gurur duyuyorum.
Peki, sizce Eskişehir’de ‘evet’ mi, ‘hayır’ mı çıkar?
Sadece Eskişehir’de değil tüm Türkiye’de hayır çıkacak. Eskişehir’de çıkacak olan hayır oranı ne kadar fazla çıkarsa başka bir ilde çıkan evet’i tolere edecek dengeyi kuracak.
Evet, çıkarsa ülkede durum ne olacak?
Öyle bir olasılığı görmüyorum. Evet, çıkarsa ne olacağını düşüneceğimize hayır çıkınca evetçiler ne yapacağını düşünmeli. Hayır, çıkarsa ülkenin ne kadar yanlış yönetildiği ortaya çıkacak. Toplumun yarısından fazlasının hayır dediği bir referandum ekonomiye, güvenliğe, terör belasına karşı önlemlerin alınmadığının yanıtı olacak. Halk bu yönetimden memnun olmadığını ‘hayır’ diyerek dile getirecek.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un “Evet çıkarsa terör belası bitecek’” açıklaması var. Peki, ‘hayır’ çıkarsa terör belası son bulacak mı?
Numan Kurtulmuş’un açıklamaları sadece “hayır” diyenler için değil tüm vatandaşlarımız adına çok talihsiz. “Evet deyin Türkiye kurtulsun” diye bir söylem var. 15 yıldır Türkiye’yi kim yönetiyor, neden kurtulacak ülke? “Güçlü Türkiye” diye bir söylem var. Yani zayıf Türkiye’yi 15 yıldır kim yönetiyor? Türkiye iyi yönetilmiyor. Ekonomi anlamında, güvenlik anlamında, eğitim anlamında. İşsizlik ve turizmin hali ortada. Her gelen Eğitim Bakanı, eğitim sitemini değiştiriyor. Sınav usulsüzlükleri bu iktidar döneminde yaşandı. Şimdi kimse sınavlara güvenmiyor. Adalet sistemi çökmüş durumda. İnsanlar mahkemelere işim düşsün istemiyor. “Hayır” denirse Türkiye de insanların barış içinde, huzur içinde, kardeşlik içinde yaşayacağı ortamın başlangıcı olacak. Türkiye’de siyasetin taşlarının yerine oturmasının başlangıcı bu “hayır” olacak. Bir kişinin Türkiye’ye dayatmalarının dur denmesinin, parlamenter sistemi güçlendirmekle olacağını düşünüyorum. Ve “hayır” çıkacağına inanıyorum.
Referandumda seçim sistemi ve sandık güvenliği hakkında neler söyleyeceksiniz?
Referandumda parti kadar tüm vatandaşların sandığa sahip çıkması gerekir. Hile yapılmaması bizim elimizde. Umutsuz olmamak gerekir, hayır demek için onlarca sebep var iken evet demek için 1 tane elle tutulur sebep yok.
UTKU ÇAKIRÖZER KİMDİR?
1970’de memur bir baba ve işçi bir annenin oğlu olarak Eskişehir’de doğdu. Çocukluğu anne ve babasının çalışması nedeniyle anneannesinin yanında geçti. Ülkü İlkokulu’nda başladığı eğitim hayatını daha sonra Eskişehir Anadolu Lisesi’nde devam ettirdi. Yüksek Öğretimini Ankara Bilkent Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği bölümünde yaptı. Üniversitenin ardından gazetecilik mesleğine yönelen Çakırözer, Cumhuriyet Gazetesi’nde staja başladı. Cumhuriyet, TRT, Kanal 6,Milliyet ve Akşam gibi kurumlarda değişik pozisyonlarda çalıştı. Cumhuriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmenliği görevinden ayrıldıktan sonra CHP’den milletvekili seçildi.
“Hayır” demek için o kadar çok sebebimiz var ki…
“Hayır” demek için o kadar çok sebebimiz var ki…
Es Gündem 26 EditörCHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile Eflatun Kafe’de buluştuk, referandum sürecini konuştuk. ‘Hayır’ için ciddi mesai harcayan Çakırözer’e “neden hayırı?” sorduk.