2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi Görüşmelerinde konuşan CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, iktidarın beş yıl boyunca küresel enflasyon, salgın ve savaş gibi bahananelerin arkasına sığınarak, 25 yıldır ülkeyi başkaları yönetiyormuş gibi davrandığını belirterek, “iktidar perspektifinden ve muhalefet perspektifinden baktığımızda iki tane Türkiye’nin ortaya çıktığını görüyoruz. Birincisi, halkına yabancılaşmış iktidarın hayal ülkesi; diğeri de acılar içerisinde çile çeken milyonlarca insanların gerçek ülkesi” diye konuştu. Arslan, iktidar temsilcileri bu bütçede vergi adaletinin var olduğunu, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alındığını ifade ettiklerini belirterek, “Bütçeyi arkadaşlarımızın bir kısmı herhâlde okumamış, okuyanlar da işlerine geldiği için söylemiyorlar. Bu bütçede gelirleri oluşturan tam 12 trilyon 800 milyar liranın yüzde 84'ü dolaylı vergiler ve çalışanlardan kesilecek olan vergilerinden oluşmaktadır. , ÖTV'yle ilgili bir rakam vereyim: Bu iktidar 2025 yılı bütçesinde 2020-21-22-23 yıllarında yani tam dört yılda 1 trilyon 770 milyar olarak tahsil ettiği vergiyi 2025 yılında bunun üstüne de çıkarak tek yılda tam 2 trilyon 146 milyar olarak koymuştur. ücretlerden kesilecek olan vergiler, kurumlar vergisinden daha yüksek bir miktar olarak bütçeye konulmuştur. Yani bu bütçede vergi adaleti yoktur” dedi.
Faize var yoksula yok!
Yoksulluğu yaratan faize 1 trilyon 950 milyar lira kaynak aktarıldığını belirten Arslan, “Yoksullukla mücadeleye sadece 362 milyar lira bu bütçede öngörüde bulundu. Yani faiz, yoksullukla mücadeleye ayrılan bütçenin tam 5,5 katı. Sevgili arkadaşlar, son sekiz yıldaki faiz ödemeleri ve 2025 yılında ödenecek olan faizler de düşünüldüğü zaman tam dokuz yılda faize ödenen tutar 138 milyar dolardır. Bunun sorumlusu kim?” diye konuştu.
Millet iktidara güvenoyu vermemiştir
Cumhurbaşkanlığına geçiş sürecinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkilerini kısıtlandığının, güven oylamasının, gensorunun ortadan kaldırıldığına yönelik eleştirilere karşılık iktidar cephesinden gelen “Güven oylamasına artık Parlamentoda gerek yok, biz güvenoyunu halktan alacağız." sözlerini hatırlatan Arslan, yerel seçimlerde alınan sonuçları işaret ederek, “Mademki güvenoyunu milletten alıyoruz, genel seçimden sonra yapılan, on ay sonra yapılan yerel seçimlerde halk size güvenoyu vermemiştir. Dolayısıyla güvenoyu alamayan bir iktidar bütçe yapamaz ve düşmüş sayılır. Bu iktidarın son kullanma tarihi sona ermiştir arkadaşlar. Son kullanma tarihi biten iktidar, bu saatten sonra sağlığa zararlı hâle gelmiştir. O nedenle de Sevgili Engin Altay Vekilimin dediği gibi, bu ülkenin yarısından fazlası antidepresan kullanır hâle gelmiş, memlekette insanlar huzurla yastığa başını koyamamış, gülerek güne doğamamıştır. Bu mekân, millet iradesinin ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu kutsal bir mekân. Asıl ve asil olan millettir. Millet fakruzaruret içerisine itilmiştir. O hâlde, yapılacak bellidir. O da millete rağmen değil millet için derhâl seçim kararının alınmasıdır.” dedi.