Eskişehir Sanayi Odası Yeşil Sanayi Birimi’nin arazi kullanımından katı atık yönetimine, su ve enerji yönetiminden sanayi faaliyetleri kadar pek çok kriteri baz alarak hazırladığı raporda, Eskişehir’in güçlü yönlerinin yanı sıra iyileştirilmesi gereken alanlarda belirlendi. Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, rapora ilişkin düzenlenen basın toplantısında yaptığı değerlendirmede, “Yeşil Eskişehir” için kentin tüm paydaşlarının harekete geçmesi gerektiğinin altını çizerek, işbirliği çağrısında bulundu.
Kesikbaş, Eskişehir Sanayi Odası’nın1500’ü aşkın üyesi ve 100 bine yakın çalışanı, yarattığı 8,5 milyar dolar ciro ve 4,3 milyar dolar ihracatıyla kent ekonomisine can verdiğini söyledi. Eskişehir’de “yeşil sanayi” anlayışının oluşması ve ihracat yapan firmaları Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatına hazırlamak için yürüttükleri çalışmalardan bahseden Kesikbaş, “Şuanda kentimizdeki fabrikaların çok önemli bir kısmında karbon ayak izi, yeşil dönüşüm, çevresel etkiler, etki analizleri ve eylem planları alınmaya başlanıldı” dedi.
HAREKET GEÇMEZSEK HAVALAR DAHA DA SICAK OLACAK
Sanayide başlattıkları yeşil dönüşümü, şehrin tamamına yaymayı arzuladıklarını söyleyen Kesikbaş, şunları belirtti: “Eskişehir Sanayi Odası ne alakanız var, kentle ilgili yine ıvır zıvır bir şeyler konuşuyorsunuz. Siz kimsiniz… Barınma problemi, şu problemi, bu problemi… Siz gidin sanayinizde üretiminizi yapın, fabrikalarınızı önce dönüştürün’ diye bilirsiniz ama biz bu işlere başladık. Sanayiciler, bu işin kentte göre çok ilerisinde. Biz aynı etkiyi maalesef kentimizde göremiyoruz. Bu konuyla ilgili toplumsal bilincin mutlaka oluşturulması gerekiyor. Bu kentte yaşayan bir birey ve 100 bin kişilik bir aile olarak kentte dair bir şeyleri söyleme zorunluluğunu kendimizde hissediyoruz. Sadece sanayide tesislerimizin yeşil dönüşümle değiştirmekle ya da oradaki insanları bilinçlendirmekle olmuyor. Topyekun hareket etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde havalar daha sıcak olacak. Biz sanayiciler başladık. Kentte bu hareketi göremeyince kendimiz de bir toplumsal sorumluluk bilinci oluştu.”
DAHA YOLUN BAŞINDAYIZ, ÇOK İŞİMİZ VAR
Eskişehir Sanayi Odası Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi Koordinatörü Ömer Benli, Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 50’sini Avrupa Birliği ülkelerinin oluşturduğuna işaret etti. Benli, AB’ye ihracat yapan firmaları 2026 Avrupa Yeşil Mutabakat sürecine hazırlamak için Eskişehir’de yaptıkları çalışmaları anlattı. Eskişehir Sanayi Odası bünyesinde 2020 yılında kurulan Yeşil Sanayi Birimi’nin bugüne kadar 1500’ün üzerinde farkındalık eğitimi gerçekleştirdiğini aktaran Benli, “Dokuz ayrı sektörde, sektörel bilgilendirme toplantıları yaptık. Katılımcı sayısı 500’ün üzerine çıktı. Yeşil yakalılar eğitimi verdik. 50 firmanın kurumsal karbon ayak izini raporlarını çıkardık. Türkiye’deki Sanayi Odaları arasında bu birimi kuran ilk Oda biziz. Yolun çok daha başındayız. Yapmamız gereken çok iş var” ifadelerini kullandı.
İYİLEŞTİRİLMESİ GEREKEN ALANLAR…
Yeşil Sanayi Birimi tarafından hazırlanan rapordan da bahseden Benli, şunları kaydetti: “Eskişehir’in hızlı kentsel genişleme ve plansız arazi kullanımı, çevresel ve sosyal baskıları artırmakta, bu durum katı atık yönetimi, su kaynaklarının korunması ve enerji verimliliği gibi alanlarda iyileştirmeler yapılmasını gerektirmektedir. Öte yandan sanayi faaliyetlerinin ekonomik gücü ve temiz üretim teknolojilerinin benimsenmesi, şehrin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında önemli katkılar sağlayacaktır.”
YEŞİL ŞEHİR OLMA YOLUNDA ORTALARDAYIZ
ESO Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Danışmanı ve ESTÜ Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Türe, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Yeşil Şehir Endeksine göre Eskişehir’in genel durumunun orta olarak değerlendirildiğini belirtti. Endeksin tüm göstergelerinin ortalama değerlerine bakıldığında şehrin yüzde 29’unun zayıf, yüzde 48’inin orta, yüzde 23’ünün ise iyi kategoride yer aldığını belirten Türe, “Eskişehir, yeşil şehir olma yolunda bazı alanlarda orta düzeyde bir performans göstermektedir. Ancak bazı kritik alanlarda eksikler bulunmaktadır. Şehrin daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir yer haline gelmesi için özellikle zayıf ve orta düzeyde olan göstergelerdeki eksiklerin giderilmesi, sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamalara yönelik çalışmaların ve yatırımların artırılması gerekmektedir” diye konuştu.