Talat Yalaz'ın 14.00'te ifade vermeye gelmeden çok sayıda kişi Eskişehir Adliyesi önünde toplandı. Vatandaşlar, siyasi parti temsilcileri ve STK temsilcilerinden oluşan grup, AK Parti aleyhine, Talat Yalaz lehine ve Sokak Hayvanları Yasası'nın geri çekilmesine yönelik sloganlar attı.
Yalaz’ı adliye sarayının önünde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Beylikova Belediye Başkanı Hakan Karabacak gibi isimler de yalnız bıtrakmadı. Ayrıca CHP İl Örgütü, Odunpazarı Örgütü ve Tepebaşı Örgütü de kalabalık bir şekilde Talat Yalaz'a destek vermek için adliye önünde yer aldı.
CHP İl Başkanı Yalaz, ifadesinin ardından açıklamada bulundu. Yalaz açıklamasında
"Hakkımda isnat edilen 'halkı kanunlara karşı direnmeye tahrik' suçu ile ilgili avukatlarımızla birlikte ifade verdik. Buradan bir hukukçu olarak şunu söylemek istiyorum. Suçun hiçbir şekilde unsurları oluşmamıştır. Çünkü ortada bir kanun dahi yoktur. Ben o açıklamayı yaptığım zaman kanun tasarı açıklamasındaydı. Şu anda da henüz kanun yasalaşmadı. Yine, suçun maddi ve manevi unsurları hangi açıdan bakarsanız bakın asılsızdır.
Aslında mesele tam olarak bu da değildir. Biliyorsunuz ifade vermeme konu olan konuşmayı yaptığımda aleyhime bir linç kampanyası başlatıldı. Yüzlerce sosyal medya hesabı tarafından sistemli linç edildim. Ana akım medya tarafından hedef gösterildim. Akabinde de bu soruşturma başlatıldı. Buradaki amaç bir suçun araştırılmasından ziyade toplumsal tepkiye karşı halkı susturmaktır. Gözdağı vermeye yönelik bir harekettir.
Diyorlar ki CHP İl Başkanı iktidarı sokakları yakmakla yıkmakla tehdit ediyor. Benim sözlerimden böyle bir anlam çıkardıklarını ifade ediyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ne siyasi kültüründe ne de siyasi tarihinde sokakları yakmak, yıkmak gibi birşey yoktur. Yine bizim kültürümüzde TOMA'lar ile öğrenci çadırlarının arasına dalmak da yoktur. Bunlar demokrasiyi içselleştirememiş olanların eylem tarzıdır.
Ayrıca sokakları nasıl yıkalım yakalım? Sokaklarda yıkılacak bir hal mi kaldı? Sokaklar dediğimizde, sokakta alın terinin karşılığını alamayan emekliler var, emekçiler var. Vicdanı sızlayan hayvanseverler var. Yatağa aç giren çocuklar var. Sokakların yakılacak yıkılacak dermanı mı var? Sokakları siz yakıyor ve yıkıyorsunuz. Zamlarla yakıyorsunuz, zulümle yakıyorsunuz. Sarayın duvarları arasına hapsolarak, halkın taleplerine kulaklarınızı tıkayarak yakıyorsunuz. Biz sokaları yakmaktan bahsetmiyoruz. Biz sokak dediğimiz zaman barıştan, kardeşlikten, hak aramadan, demokrasiden, hak aramak için haykırmaktan bahsediyoruz.