Siyasilerin kendilerini görmezden geldiğini söyleyen Neslihan Aras, “Biz isimlerimizin ardına eklenen TOKİ mağdurları sıfatı ile aylardır derdimizi anlatmaya, haklarımızı savunmaya çalıştık. Gayet insani bir hak olan barınma hakkımızı kaybetmemek için çözümler aradık. Çünkü biliyoruz ki şartlar değişmediği sürece, elimizden alınan haklar bize geri verilmediği sürece yüzlercemiz bu evleri alamayacak ve 5 yıldır hayalini kurduğu evlerinden vazgeçmek zorunda kalacak. Tam da bu sebepten Eskişehir'de elimizden geldiğince her kapıyı çaldık, herkesten çözüm için adımlar bekledik. Ama gördük ki bu şehrin mevcut yöneticileri, yönetimine aday olan bazı isimler bizi yok saydı” dedi.
“EYLEMLERİMİZE ANKARA’DA DEVAM EDECEĞİZ”
Bundan sonraki süreçte eylemlerine Ankara’da devam edeceklerini belirten Aras, “Bizde bundan sonra Eskişehir'de mücadele yürütmenin ya da çözüm aramanın anlamı kalmadığını düşünüyoruz. Biz en başından beri sadece bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz, hibe istemiyoruz diye anlattıkça beni seçin işinizi çözeyim sözlerine maruz kaldık, hakkımız olanı almak için oy vermek zorundaymışız gibi. Sesinizi çıkarmayın elinizdekileri de kaybedersiniz tehditlerine maruz kaldık, sanki suç işliyor ya da hakkımız olmayan bir şeyi istiyormuşuz gibi. Almazsanız almayın, evleri sırada alacak binlerce bekleyen var diye azarlandık, sanki ceplerinden bize ev hibe ediyorlarmış gibi. Dolayısıyla bizim artık burada söyleyecek sözlerimiz tükendi. Bu saatten sonra dernek olarak, tüm iller ve mağdurlarla birlikte çözümü Ankara'da aramaya, bu işin asıl muhatapları ile çözüm aramaya karar verdik. Bundan sonra sesimizi tüm mağdurlar olarak tek bir yerden daha güçlü olarak duyuracağız” diye konuştu.
“ARTIK BİZİM SİZE VERECEK OYUMUZ YOK”
“Artık bizim size verecek oyumuz yok” diyen Aras, “Eskişehir'de bizi görmeyen, duymayan, düşmanmışız gibi tavır takınan, tehditlerle sindirmeye çalışan siyasilere son sözümüz şudur ki, artık bizim size verecek oyumuz yok. Çözüm yoksa oy yok dedik, gördük ki ne çözmeye ne gönlümüzü almaya nede oyumuzu almaya niyetiniz yok” şeklinde konuştu.
“CUMHURBAŞKANINA BİR MEKTUBU DAHİ ULAŞTIRAMADIK BİZ”
TOKİ mağduru kadınların Cumhurbaşkanı’na ulaşmak istediğini fakat başarılı olamadığını söyleyen Hasan Kurt, “Cumhurbaşkanı’na mektup bile ulaştıramadıklarını ifade etti. TOKİ mağduru Kurt, “Sayın cumhurbaşkanımızın sözüne güvenerekten devlet sözüdür, baba sözüdür dedik, her şeyine güvendik fakat güvendiğimiz dağlara karlar yağdı. Bize 15 Temmuz’da sokağa çıkın dediler, çıktık. Bize TOKİ’ye yazılın dediler. Bizden alt gelir grubuna ait belge istediler. Onu da belgeledik. Onun için biz hak ettik. Fakat bize verilen sözlerin hiçbiri tutulmuyor. Sayın Cumhurbaşkanı, buraya aday tanıtımına geldiğinde kendisine ulaşmak isteyen bayanların cebindeki ojelerine, rujlarına kadar el konuldu. Bunlar çok ayıp. Ey sayın cumhurbaşkanı bir mektubu dahi sana ulaştıramadık biz. Sağır sultan dahi sesimizi duydu. Biz sizden hiçbir şey istemiyoruz. Biz sadece KDV’yi yüzde 1’e ve 240 ay vadeye sabitlenmesini, istiyoruz. Biz alt gelir grubuyuz fakat biz devlet memuru değiliz. Bizim ortalama maaşımız 11-12 bin lira arasında. Fakat buna rağmen biz devlet memuru olmadığımız halde Sayın Cumhurbaşkanı veya TOKİ’ciler burada senede iki defa zam yapacağız diyor. Sayın Cumhurbaşkanı, bundan 25 gün önce ne dedi televizyonlarda? Ey ev sahipleri, insaf dedi. Sayın Cumhurbaşkanım bu insaf kelimesini Çevre ve Şehircilik Bakanına ve TOKİ başkanına söylemenizi rica ediyorum” şeklinde konuştu. Kurt, Odunpazarı Belediyesi’ni TOKİ’nin işini yapmasını engellemekle suçladı.