“EYLÜL 2022’DE TEKRAR ÜRETİM İZNİ ALDI”
(ESÇEVDER) Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Fatma Özkoç, açıklamasında şunları söyledi: “Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği olarak Erzincan İliç Çöpler Altın Madeninde yaşanan siyanürlü pasa dağında çökme meydana geldiğini, işçilerin toprak altında kaldığını, siyanürlü çözeltinin Fırat nehrine karıştığını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Siyanürlü toprağın altında kalanların bir an önce kurtarılmasını umuyoruz. Aynı işletmede 21 Haziran 2022 yılında siyanür çözeltisi taşıyan boru patlamış ve 210 m3 siyanür çözeltisi toprağa karışmıştı. Daha sonra eylül 2022’de tekrar üretim izni aldı. Çevre Aktivisti Sedat Cezayirlioğlu uluslararası ceza mahkemesine (UCM) başvurmuş idi. Ayrıca Türk Mimar Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) biri 2’inci kapasite arttırımı ile ikincisi ÇED gerekli değildir ile ilgili olarak 06 Aralık 2023’te iki adet dava açılmıştı. Ayrıca Anayasa Mahkemesine işletilen altın madeninin özel yaşamı ve sağlığı tehdit ettiği iddiası ile yapılan başvuruda yurttaşı haklı bularak ihlal ve yeniden yargılanması kararı vermişti.
“İLİÇ’TE OLAN BİR KAZA DEĞİL ÇEVRE VE YAŞAM KATLİAMIDIR”
Çöpler Altın Maden İşletmesi Anagold ve Çalık Holdingin ortaklarından olup, Anagold’un 7,2 milyon dolar vergi borcunun silindiği hafızalardadır. Son yıllarda Türkiye’nin hemen her yerinde olduğu gibi, Eskişehir’imiz de kar etmek dışında hiçbir amacı olmayan madencilik şirketlerinin hedefindedir. Bu şirketler, bitmek bilmez kar hırslarıyla milyonlarca insanımızın yaşam alanını, suyunu, toprağını, doğasını ve nihayet yaşamlarını hiçe saymaktadırlar. İliç’te olan bir kaza değil çevre ve yaşam katliamıdır.
“ATALAN, ALPAGUT, TEKECİLER’DE AYNI KATLİAM ER YA DA GEÇ YAŞANACAKTIR”
Kaymaz’da yapılmaya çalışılan 3’üncü atık barajında da aynı katliam er geç yaşanacaktır. Yine Cengiz Holding tarafından 713 hektarlık yani 941 futbol sahası büyüklüğünde, 180 milyon ton kazı yaparak, patlatmalı ve açık alan işletmeciliği, siyanürlü yığın liç yöntemi ile altın-gümüş çıkartacak olan Atalan, Alpagut, Tekeciler’de aynı katliam er ya da geç yaşanacaktır. Kaldı ki siyanürlü pasa, dik yamaçlı arazi olan Sarıcakaya ve çevresi ile Sakarya Nehrini siyanürlü toprak ile er ya da geç zehirleyecektir. Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği özel kişilerin karlarına tahsis edilmediği ve kamusal ihtiyaçlar dışında bir amaca hizmet etmediği müddetçe maden çıkartılmasına karşı olmayıp, maden sahalarının ülkemize ve şehrimize vereceği zararlar göz önüne alınırsa bir avuç kişinin çıkarlarının ülke çıkarlarının önüne geçmemesi için mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyuna gururla açıklıyoruz.”