İki Fatih bir İsmail

Soner Uçak yazdı...

Muhalefet etme işi “ekonomi kötü, demokrasi elden gideyeeeh”e indirgenince elimizde Fatihler ve İsmailler kalıyor muhalif olarak!

Neylersin…

Üç aşağı beş yukarı şu şekilde hareket ediyorlar.

 Her zaman öfkeliler bir kere, ama arada bir anne kuzusu olmayı da ihmal etmiyorlar.

Zamanlamaları çok iyi.

 Öfkenin de, uysallığın da ne zaman prim yapacağına biliyorlar.

Biz yerel gazetecilerden 1 milyon kez daha profesyoneller.

Bizde en kötü nabza göre şerbet verilir.

Bunlarda şerbete göre nabız atıyor.

Yıllarca muhalefet yapıp iktidarı yerinden oynatamayınca, bu kez muhalefette iktidar olmayı denediler.

Başardılar.

Kılıçdaroğlu’nu lime lime ettiler.

Basın tribüne çevrilirken, bunlara amigoluk görevi verildi zannedersem.

Geçenlerde verdiler coşkuyu: Yılmaz Hoca bıraksın!

Gözleri çaresizce tribünde.

Tribün kültürünü başlatan şehre amigoluk yapma işi pek tutmadı sanki.

İstanbul’da oturup, Eskişehir’e ayar vermek biraz tuhaf kaçtı Eskişehirliler için.

Muhtemelen şeherli abiler olarak taşra belledikleri Eskişehir’i hizaya çekmek istediler.

E haklılar mı haklılar.

Çünkü ne zaman Eskişehir’e, İstanbul’dan bir gazeteci kafilesi gelse baş tacı edilir.

Onlarda “madem bu kadar itibarımız var Eskişehir’e bir müdahale edelim” dediler.

Nedensiz baştacı edilenler, zamansız kelle istemekle görevlendirildiler belki de kim bilir!

Neyse fazla uzatmayalım yazıyı anonim bir fıkra ile tatlı bir şekilde kapatalım.

Canları sıkılan iki Fatih bir İsmail yolda yürüyorlarmış. Birinci Fatih “haçan uşağum canum çok sıkılayı” demiş. Diğer Fatih “haklısın uşağum bende patlayacağum” diye karşılık vermiş. İsmail birden şaşırarak arkadaşlar biz Karadenizli değiliz ki niye böyle konuşuyorsunuz deyince. Bizimkiler şaşkın bir şekilde “herhalde can sıkıntısından” demiş. Soluğu İmam’ım yanında almışlar. İmam’a canlarının çok sıkıldığını söyleyince, İmam “merak etmeyin ben çözeceğim. Çözmek zorundayım. Her şey çok güzel olacak” deyip, üçünün eline bir kağıt tutuşturmuş.

- Bu kağıdı yatmadan önce açıp okuyun.

Gece olmuş bizimkiler yatağa girmiş ve kağıdı açmış.

Kağıtta “Yılmaz Hoca bıraksun” yazılıymış.

Meğerse İmam Karadenizliymiş…  

Haberler