Milliyetçi Hareket Partisi geçtiğimiz hafta il kongresini gerçekleştirdi. İsmail Candemir bir kez daha il başkanlığı görevini sürdürecek.
Öncelikle Candemir’den kısaca bahsetmek gerekiyor. Gerek kendi partisi, gerek ise cumhur ittifakının diğer paydaşları tarafından takdir edilen, beğenilen, sadece bununla kalmayıp, Eskişehir kamuoyu ile de anlaşılabilir, makul çerçevelerde ilişki kurmayı başarmış ender siyasetçilerden.
Yerelde MHP’nin iyi yönetilmesi, CHP ve AK Parti arasında sıkışmış Eskişehir siyasi gündemine farklı bir pencereden bakmak açısından bir hayli önemli. Ayrıca, böyle bir MHP’nin kent demokrasisi için de de farklı bir yeri olduğu aşikar. Ve Candemir, MHP’yi iyi yönetti.
Geçtiğimiz kongreye üç aşağı beş yukarı bu izlenimlerle giren Candemir, yerel seçimler öncesinde güveni hem genel merkez, hem de yereldeki taban düzeyinde tazeleyerek enerji topladı. MHP yerel seçimlerde partinin Eskişehir ayağını bir kez daha Candemir’e emanet etti.
Yani karşımızda genel merkezin katıksız olurunu alan bir Candemir var. Bu durum Candemir’i sadece MHP’nin başkanı olmaktan çıkarıp, Cumhur İttifakı açısından da bir ağırlık merkezi haline getiriyor. Elbette ki, Cumhur ittifakının yerel seçim stratejisini kendisi tek başına belirlemeyecek. Ancak o stratejide hatırı sayılır bir hamle alanı olacağı kesin.
Yerel seçimlere doğru gelecek olan talimatları beklerken lalüebkem olan AK parti gözler önüne alındığında, Cumhur İttifakı adına belki de Eskişehir merkezli tek hamle yapabilecek kişi Candemir.
Nitekim il kongresinden önce Soner Yüksel’e konuşan Candemir gönlündeki belediye başkanı olarak ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ı işaret ederek ilk hamlesini yapmıştı.
Biliyoruz ki, daha doğrusu duyuyoruz ki, Kesikbaş’ın AK Parti açısından da bir albenisi var. AK Parti Milletvekili Ayşen Gürcan’ın Kesikbaş ile görüştüğü çok yüksek volümlerle dillendirilmese de kulaklara geliyor.
Yani Candemir’in bu hamleyi AK Parti’nin işini zora sokmak için değil, aksine AK Parti’nin karşısına makul bir tercih koymak adına yaptığı söylenebilir. AK Parti’ye karşı bir dayatma değil, AK Parti’ye yol açacak bir tavsiye. Fakat yine de bağlayıcılığı var.
AK Parti Genel Merkezinin, Eskişehir’e kulak kabartmadan atacağı adıma karşı bir set çekme de diyebiliriz.
Hasılı, MHP, AK Partili aktörlerin hiç risk almadığı bir süreçte ön aldı.
AK Parti bunun kendisine bir dayatma olarak görür ise şayet, Candemir’in bu hamlesinin önüne geçmek için çaba sarf edebilir.
İşte o zaman bu soru kaçınılmaz olarak sorulur.
Ülkücü hareket engellenebilir mi?
Özellikle bizzat ittifak ortağı AK Parti tarafından.