Yerel seçim salatası

Yaz aylarının bunaltıcı sıcağına yaşanan ekonomik kriz de eklenince yerelde siyasetin “aman canım sende” makamıyla yol alması kimse için şaşırtıcı değildi. Ancak CHP’de yaşanan gelişmelerin öyle ya da böyle yerele etkisi kaçınılmazdı. Nitekim; Kazım Kurt’un “böyle giderse kaybederiz” sözleri sonrasında Yılmaz Büyükerşen’in hiç de “öyle gitmesine” razı olmadığını gösteren beklenmedik “adayım” çıkışı ve aynı şekilde Ataç’ın had ve hukuk sınırlarını çizmeye yönelik sert tepkisi yerel seçimleri hatırlattı. Nebi Hatipoğlu’nun düne damga vuran sözleri ise siyasette camı çerçeveyi birbirine kattı adeta. Ortalığı şöyle bir toparlayıp nasıl bir manzara ile karşı karşıya olduğumuza bakmakta fayda var. Zor olacağı için ortaya karışık yazıyorum

1 CHP kaybedebilir mi?

Yılmaz Büyükerşen’in kaybetmesi pek de akla gelmiyordu. Kazım Kurt’un ” “böyle giderse kaybederiz" sözleri sonrasında akıllara gelmeyen bu konu, ağızlara sakız oldu adeta. Belki de Kurt haklıydı. Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Ataç ve Kazım Kurt’un bu şekilde gidilmesi halinde kaybetme ihtimali vardı, ancak kral çıplak demek Kazım Kurt’a nasip oldu.  Yani düne kadar “Büyükerşenli CHP kaybetmez” diyenler “bak Kazım Kurt’ta tehlikeyi gördü” diyerek muhtemel kaybın senaryosunu yazar hale geldi.

2 Yılmaz Büyükerşen’in yaşı seçmeni etkiler mi?

Yılmaz Büyükerşen bir önceki seçimde 25 yaşında değildi. Büyükerşen’in yaşı ile ilgili bugün yapılan bel altı vuruşların tamamı bir önceki yerel seçimde de dillendirildi. Sonuç ortada. Hatta, bu tür çıkışların Büyükerşen’e duyulan saygı karşısında ayıp sayıldığını söyleyebiliriz. Bu nedenle Büyükerşen’e daha fazla sahip çıkıldığını defalarca gördüm.

3 Yılmaz Hoca neden adaylığını erken açıkladı?

Her söze başlayan, ilk defa Yılmaz Büyükerşen bu kadar acele bir şekilde adaylığını açıkladığını belirtiyor. Ve bu çıkışın altında çapanoğlu arıyor. Bana kalırsa CHP’deki belirsizliğin, aynı CHP’yi taşıdığı muğlak alan karşısında yapılmış bir hamleden öte bir şey değil.

4 Yılmaz Hoca aday olmayabilir mi?

Yeniden aday olması için tek oturuşta onlarca neden sayılabilir. Bu durum Büyükerşen’in blöf yapmadığı kanaatini uyandırıyor. Aday olmamak için nedenleri daha fazla ağır basarsa çekilebilir. Yerel seçime daha birkaç kez karar değiştirebilecek kadar süre var.

5 Ahmet Ataç ile Kazım Kurt yan yana yürür mü?

Siyasette dün dündür bugün bugün… Ancak, seçmen hafızası aynı şekilde ilerlemiyor. Kabak tadı veren rekabet CHP’nin en büyük handikapı. Her ikiside ayakkabılarını parlatma telaşında. Ancak aynı yolu adımlamaları halinde kimse ayakkabılarına bakmayacak. Tutarlı olmak, seçmen açısından ayakkabıların parlaklığından daha önemli. Siyasi bir davada birleşemeyenlerin seçim sürecinde koltukları için el ele vermesi ne kadar şirin olabilir ki

6 CHP’de değişim komik olmaya başlarken

Eskişehir’de CHP’de değişim isteyenlerin tamamı neredeyse sadece taraf değiştirdiklerini unutup, o sihirli sözcüğe fazla sırt yaslıyorlar. Değişmeme konusunda ciddi ısrarı olanların bile bu denli değişim sevdalısı olması komik duruma düşmelerine neden oluyor.

7 İYİ Parti Yılmaz Hoca’ya kaybettirebilir mi?

İYİ parti CHP’ye kaybettirebilir ama Yılmaz Büyükerşen denildiğinde biraz düşünmekte fayda var. Yılmaz Büyükerşen’in, İYİ Parti’ye kaybettirme olasılığı daha fazla bana kalırsa. İYİ Parti’nin teşkilatı ile tabanı Büyükerşen konusunda ortak hareket etmeyebilir, hatta etmez. İttİfak olmaması halinde taban Büyükerşen’den yana tavır alır bence.

8 Hatipoğlu ne yaptı?

Nebi Hatipoğlu, İYİ Parti Genel Merkezi’nin seçim sonrasında ortaya koyduğu siyasi tavrı yüksek volümle dillendirdi. Bu kadar durgun siyasi ortamda yaptığı çıkış sadece Eskişehir’de değil, ülke genelinde de ciddi yankı uyandırdı. Hiç politik davranmadı. Politik davranması beklenmeyen bir kişiydi zaten. Bu yönüyle şaşırtmadı.

9 Peki ya diğer isimler

Sağ baştan say :

 Celalettin Kesikbaş; Sol baştan saymamız gerekirdi belki, ancak solda alan oldukça dolu. Kırıp dökmeden geçmesi ilerlemesi olanaksız.  Yol yoktu, yol açtı. “Adayım” demedi, bir onu demedi zaten. Gezmeyi sevdiğindendir belki, adres kağıdı elinde olmadan yola çıkanlardan. Şimdi birilerinin “buyur burası” demesi lazım.

Nadir Küpeli: Onlarca mekanda aday olmadığını, siyaset düşünmediği dillendirmesine rağmen kimseyi inandıramadı. Birisi “belediye başkanlığı” dediği zaman diğeri “Nadir Küpeli” diye atılıyor. Kendisinin dediği gibi belki de nasip işi.

Metin Güler:   …

Dündar Ünlü: 6 yıl siyasette olmadan 6 yıldır gündemde kalmayı başardı. Hiç harekete geçmemesine rağmen, hep harekete geçmesi beklendi. Hiç bir şey yapmasa bile bir şeyler yapıyor olacak ki, her seçim dendiğinde akla ilk gelenlerden

Haberler