Siyaset camiye girer belki, bundan hiçbir sıkıntı görünmeye de bilir, ancak aynı siyaset camiden girdiği gibi çıkmaz!
Değişime uğrarlar, radikalleşir. Bir ikna olayından çıkıp bir İnanç unsuruna dönüşür.
.....
Kendisini iktidarın bir neferi olarak görüyor besbelli bizim müezzin. İYİ Parti ilçe başkanı Recep Toptaş'ın kapısını itiyor. Ondan sonra başlıyor yumrukları bir bir saydırmaya.
.....
Seçim döneminde camilerde yapılan propagandaları hatırlıyorsunuz dur hepiniz. Sorun burada başlıyor. Müslümanın evi olan camiler propaganda ofisine dönüştürülürse müezzinde ak Parti neferine dönüşür ve iyi parti ilçe başkanını dövmeyi görev bilir.
Siyaseti bir inanç gibi ele alınıp, partiyi bir cemaat gibi yönetip, lideri bir peygamber olarak sunarsanız.
Karşıdakini başka partili olarak değil, kâfir olarak görmekte bir sakınca yoktur artık. Katli de vaciptir icabında.
.....
Ziyadesiyle ağır bu siyasi atmosferde bu tür olayların yaşanması belki de anlaşılabilir. “Ne yapalım toplum gergin” der geçebilirdik.
Ancak yangının Eskişehir’e sıçraması işi biraz daha korkulur bir hale getiriyor:
Eskişehir gibi her siyasi görüşün bir diğeri ile Türkiye şartlarının üstünde oluşturduğu sağlıklı iletişim bu tür olaylarla törpüleniyor.
Buraya dikkat etmek gerekiyor.
....
Müezzin, AK Parti’ye yaranmak için böyle bir saldırıda bulunmuş olabilir.
Asıl önemli olan Ak Parti'nin böyle bir yaranmaya ihtiyaç duyup duymadığıdır.
Yani Eskişehir Ak Parti teşkilatı Recep Toptaş’a gidip geçmiş olsun deyip, olayı kınayacak mı?
Yoksa müezzini Sivrihisar belediye başkan adayı olarak mı gösterecek ? Bakıp göreceğiz.
....
Bu arada iyi parti ve CHP den yapılacak olan geçmiş olsun mesaj ve ziyaretleri elbette kıymetlidir.
, bana kalırsa. Eskişehir'de ki demokrasi atmosferinin varlığını koruması adına Toptaş’a AK Parti ve MHP temsilcilerinin ilk koşması gerekirdi.
Şuana kadar böyle bir adım görmedim.
....
Unutmayın, müezzin döverse cemaat öldürür...
Bu arada Recep başkana tekrar geçmiş olsun diliyorum