Eskişehir’deki sanayicilerin işsizlikten değil, işçisizlikten mustarip olduğunu belirten Küpeli, “Çünkü artık çalıştıracak işgücü bulamıyoruz. Bu sayıda hazır işgücüne ihtiyacımız var ama gençlerimiz maalesef sanayide çalışmak istemiyorlar. Dışarıda boşa gezmek veya sosyal yardımlarla geçinmeyi adet haline getirmiş bir insan yapısı oluşmaya başladı. Üretmeden, sadece tüketen, alın terinin değil, devletin verdiği desteklerle geçinen bir toplum kesimini ne yazık ki kendimiz ortaya çıkarmış durumdayız. Sosyal yardımlar gerçekten ihtiyacı olanlar dışında verilmemeli ve insanlar genç yaşta çalışmaya özendirilmelidir” dedi. Eskişehir OSB’de 885 olan firma sayısının 2025 yılında bini geçeceğini, çalışan sayısının ise 55 bin kişiye ulaşacağını dile getiren Küpeli, önümüzdeki 1,5 ila 2 yıl arasında 257 yeni sanayi tesisinin devreye girmesiyle birlikte önümüzdeki iki yıl içerisinde en az 6 bin 500 çalışan ihtiyaç olacağına işaret etti. Küpeli, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “2030 yılında OSB’deki işletme sayımız en az 1250’ye ulaşacaktır. 2030 yılında çalışan sayımız ise mevcut tesislerin büyümesi ve yeni tesislerle birlikte en az 75 bin kişiye ulaşacaktır. 2025 yılından 2030 yılına kadar ki dönemde sadece sanayimizin yeni işgücü ihtiyacı en az 20 ila 25 bin kişi arasında olacaktır.”
“Deprem kaygısı Eskişehir’e ilgiyi artırdı”
Sanayi tesislerindeki büyümenin genel olarak aritmetik bir şekildeyken, sanayide çalışan sayısının daha çok geometrik bir büyüme gösterdiğini anlatan Küpeli, “Sanayimizin önümüzdeki yıllarda mesleki eğitim almış işgücü ihtiyacı çok hızlı bir şekilde artış göstereceği açıktır. İstanbul ve Marmara bölgesinden deprem etkisi ve yaşamın bu bölgelerde zorlaşması ve pahalılığı nedeniyle çok sayıdaki sanayi kuruluşu, başta Eskişehir olmak üzere, çevre illere doğru tesislerini taşımaktalar. Bu durumda mevcut nitelikli ve eğitimli çalışan ihtiyacını çok hızlı bir biçimde arttırmasına neden olmaktadır. Önümüzdeki dönemde ülkemizin yeni yüzyıl hedeflerinden yoğun bir sanayileşme ve üretim yoluyla kalkınma sağlanması hedeflendiğine göre, bu dönemde sanayi çalışacak her meslek dalında çok iyi yetişmiş nitelikli insan gücüne ihtiyaç vardır. Önümüzdeki yıllarda mesleki eğitim ve mesleki eğitim okulları yeterli yatırım yapılır ve eğitim kalitesi arttırılırsa, ülkemizin en çok tercih edilen okulları haline gelecektir” diye konuştu.
“Mesleki eğitim sistemini hep birlikte güçlendirebiliriz”
İşsizlikle mücadelede mesleki eğitimin önemine dikkat çeken Küpeli, şunları kaydetti: “İnsanların mesleki becerilerini geliştirme yolunda destek olmalı ve mesleki eğitim sistemlerini güçlendirmek için gereken adımları atmamız gerekmektedir. Sadece teorik bilgiler değil, pratik deneyimler ve becerilerin de önemini kavrayarak, gelecekteki iş gücü için yüksek teknoloji kullanan ve geliştiren, nitelikli ve yetenekli bireyler yetiştirmeliyiz. Ayrıca, mesleki eğitim programlarının çeşitliliğini artırarak, öğrencilerin farklı sektörlerde ve alanlarda yeteneklerini keşfetmelerine olanak tanıyabiliriz. İş dünyasının taleplerini dikkate alarak, mesleki eğitim programlarını güncelleyebilir ve öğrencileri geleceğin iş gücüne hazırlayabiliriz. Eğitim kurumları, iş dünyası, hükümet ve diğer ilgili paydaşlar arasında işbirliği sağlayarak, mesleki eğitim sistemini güçlendirebiliriz.”