11 seçim kaybeden bir adam nasıl aynı koltukta oturabilir?
Oldukça zihin açıcı bir soru. ancak tersten bakmakta fayda var.
Erdoğan 11 seçimdir kazanıyor. Memnun olmalıyız öyle değil mi?
O halde soralım: 11 seçimdir kazanan bir adamın ülkesinde kiralar nasıl bu kadar çılgın bir şekilde artar?
Bir ömür versen ev alınamayacak duruma nasıl gelinir?
11 seçimi kazanan bir adamın ülkesinde nasıl olur gıda enflasyonu zirveye koşar?
11 seçimi kazanan bir adamın ülkesinde çocuklar nasıl olurda yetersiz beslenmeden bodur kalır?
11 seçimi kazanan bir adamın ülkesinde nasıl olur da eğitimde öğrenci başına ortalama 5 bin 743 dolarlık yıllık harcamayla OECD ülkeleri arasında sondan ikinci olunur?
11 seçimi kazanan bir adamın ülkesinde nasıl olur da kadına yönelik şiddette baş çekilir?
İş cinayetlerinde zirveye oynanır?
11 yıldır seçimi kazanan bir adamın ülkesinde milyonlarca insan nasıl asgari ücret denen açlık sınırının altında bir ücret ile çalışmak zorunda kalır?
11 yıldır seçimi kazanıp, çeyrek asır yöneten bir adamın ülkesi, nasıl olurda Avrupa’nın sınır kapısı haline getirir?
Liste uzar gider.
Sadece yukarda yazdıklarım, asıl istifaya davet edilmesi gereken kişinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu hatırlatır umarım.
CHP’nin lideri kim olacakmış? Ne gam.
O, CHP’nin sorunu.
Herkesin CHP’li gibi davranması insanda şaşkınlığa yol açıyor. Madem bu kadar CHP’li vardı neden Kılıçdaroğlu kaybetti diyesi geliyor adamın.
Ancak, ülkenin liderinin kim olduğu, nasıl olduğu biz faniler için daha önemlidir, en azından öyle olmalı.
Tüm ihaleyi evinin mutfağından seçim vaatlerinde bulunan bir insana yıkmak işin kolayıdır.
Hele ki seçimden sonra bize ne düşer hesapları yapanlarla birlikte...
Bakanlık makam kovalayanlarla birlikte...
“Ben senden daha iyi yaparım” iddiası ile Kılıçdaroğlu’nu tartışılır konuma getirenlerle birlikte...
Şu parti liderini ikna etmek, bu kişiyi ikna etmekten bitap düşüp asıl ikna etmesi gerekenlere yani halka konsantre olamamış bir Kılıçdaroğlu elbette suçlanabilir, istifası istenebilir.
Ancak, bugün yapılacak seçim hesabı yine halktan kopuk, halka bir şey anlatmayan, vatandaşlar üstü bir alanda tartışılmamalı.
Yine siyasetten izzet ve ikbal bekleyenlerin teşhis ve tedavi yöntemleri halkın menfaatineymiş gibi ele alınmamalı.