YOLUN SONU ŞAMPİYONLUK OLSUN

Yazarımız Özkan Gündoğan, Eskişehirspor- Altınordu karşılaşmasıyla ilgili gözlemlerini paylaştı.

 Özkan Gündoğan'ın 'YOLUN SONU ŞAMPİYONLUK OLSUN' başlıklı yazısı:
Ligin 2.yarısına Eskişehirspor çok kritik bir galibiyetle liderliği rakiplerinden devralarak başladı. Aslına bakarsanız Denizlispor maçı öncesi bu fırsat elimize geçmişti ancak beklenmeyen bir mağlubiyetle bu fırsatı elimizin tersiyle itmiştik. Bu sefer aynı talihsizlik yaşanmadı ve ligin en genç takımı olan Altınordu karşısında haklı bir galibiyet aldık.
            Yazının başında Altınordu takımına küçük bir parantez açmakta fayda var. Türk futbolunda popülist transfer politikası izleyerek taraftarın gözünü boyamadan sistemli ve sabırlı bir şekilde başarıya ulaşılabileceğinin en net örneklerinden biridir Altınordu. İlk 18’in yarısından çoğu altyapıdan yetişmiş. Saha içerisinde maç boyunca tek yaptıkları futbol oynamak. Hakemle penaltı pozisyonu haricinde diyaloğa girmediler. Son dakikaya kadar disiplinli oynadılar. Ülkedeki bütün futbol kulüplerinin Altınordu altyapısının çalışma usullerini ve kulüp politikasını dikkate alması gerekir.
            Dönelim Eskişehirsporumuza… Ligin en iyi orta sahasına sahip olmasına rağmen Eskişehirspor ilk haftalarda uzun toplarla pozisyon üretme çabasındaydı. Ancak 1.Lig takımlarının ortak özelliği, ağırlıklı olarak savunma kontrollü ve sert futbol oynamalarıdır. Alpay Hoca’nın ilk haftalarda savunmadan uzun toplarla atağa kalkma düşüncesi orta sahayı işlevsiz hale getirmiş ve pozisyon üretemediğimiz için şansın da yardımıyla puanlar toplamıştık. Tabi ilerleyen haftalarda Alpay Hoca kısa ve hızlı paslarla atağa çıkmayı tercih ettikçe daha derli toplu ve hücuma daha bilinçli çıkan bir Eskişehirspor izlemeye başladık. Takımın taktik anlayışındaki bu değişiklik bol pozisyonlu ve bol gollü keyif veren maçlar izlememizi sağladı. Tabi her şeyden önemlisi Eskişehirspor, karakterine yakışan bir futbol sergiledi.
            Bugün oynanan Altınordu maçında da orta sahamızı ön plana çıkaran kısa pas anlayışının meyvelerini topladık ve farklı bir galibiyet aldık. Bruno, Erkan Zengin, Dorukhan… Bugün takım olarak harikalar yarattık. Takım içerisindeki yardımlaşma giderek ön plana çıkmaya başladı. Futbolcular artık birbirlerini çok iyi tanıdıklarını, kimin nereye koşacağını ve ne yapmak istediğini biliyorlar. Maç esnasında birçok pozisyonda bunu kolaylıkla fark ettik.
            Bir önemli husus da takımın fizik kondisyonu… Ligin ilk yarısının neredeyse yarısında takım ayakta duramıyor ve koşamıyordu. Tabi haliyle futbolcuların çabuk yorulması ve oyundan düşmeleri son dakikaların geçmek bilmemesine sebebiyet veriyordu. Görülen o ki, Alpay Hoca ve yardımcıları, devre arası kampını bu yönden iyi değerlendirmişler. Altınordu gibi çok koşan bir takım karşısında Eskişehirspor maçın sonunu zorlanmadan getirdi. Skor hiçbirimizi yanıltmasın. Sezon başından beri bana göre takımın en çok koştuğu maç bu maç oldu.
            Altınordu maçıyla Eskişehirsporumuz liderliğe kuruldu. Ancak şampiyonluk şarkıları söylemek için henüz çok erken. Ligin henüz yarısı bitti. Türkiye’nin en zor liginde hem de daha 17 hafta varken takımın şampiyonluk rehavetine kapılması en büyük tehlike. Bundan sonra işimiz daha zor. Artık lideriz ancak peşimizdeki takımlar hemen pes edecek takımlar değil. Lider olmaktan çok daha önemlisi bu liderliği korumayı başarmaktır. Hiçbirimizin içi içine sığmıyor. Süper lig yolunda yürümeyi geçtik artık depara kalkmış durumdayız. Takımın gelecek haftalarda bu performansını koruması gerekiyor. Tabi tribünlerin de bundan sonraki maçlarda Atatürk Stadyumu’nu daha çok doldurarak tarih yazmaya devam etmesi şart. İnanıyoruz, yolun sonu şampiyonluk olacak!
 
Haberler