“Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim Bir Sen ve Türk Eğitim Sen ortaklığı ile çıkarılan, 60 yıllık bir rüya diye lanse edilen Öğretmenlik Meslek Kanunu içinde yer alan Kariyer Basamakları Sınavı bütün itirazlara rağmen 19 Kasım'da yapılacaktır” diye Alkan, Öğretmenler odasında aynı işi yapan fakat farklı ücretler alan emekçilerin ortaya çıkacağını belirterek,
“19 Kasım'dan sonra ne bizler için, ne de veliler için öğretmenlik mesleği artık eskisi gibi olmayacaktır. Bu sınav ülkede olduğu gibi Eskişehir eğitim ortamında da etkisini kısa ve uzun vadede hissettirecek, telafisi olmayan sonuçlar doğuracaktır. Herkes payına düşeni ağır bir şekilde yaşayacaktır. Pazartesi günü okullar açıldığında, öğretmen odalarının bölündüğünü, öğretmen arkadaşlarımızın duygusal erozyona uğradığını göreceğiz. Magazin konusu haline gelen ve bizleri bölen Kariyer Basamakları Sınavı, ücretli öğretmenlik, sözleşmeli öğretmenlik, düz öğretmenlik yanında uzman ve başöğretmenlik adı altında aynı işi yapan fakat farklı ücret alan eğitim emekçileri ortaya çıkaracaktır” dedi.
Kanun hazırlayanlar kimlerdir?
Eğitim ile uzaktan yakından alakası olmayan vekillerin ve iktidarın sendikası olanların hazırladığı meslek kanununa öğretmenlerin ihtiyaçları olmadığını belirten Alkan, şunları söyledi:
Tarihe dipnot düşen, mücadele eden bizlerin hatırlatması gereken bir şey de, bu Kanunu hazırlayanlar kimlerdir? Cevabı ortadadır. Eğitim ile uzaktan yakından alakası olmayan, başka meslek grubunda yer alan vekiller ile iktidarın sendikası olanlardır. Tezsiz Yüksek lisans pazarlayan, test kitabı basan, deneme sınavları yapan sendikalar da mesleğimize yapılan bu saldırının sorumlusu olarak tarihteki yerlerini alacaklardır.Bugün yoksulluk sınırının altında yaşayan öğretmenlerin ihtiyacı bu kanun ve sınav değildir. İhtiyacımız İade - i itibar ve insanca yaşayacak bir ücrettir. Sınava giren ve girmeyin bütün öğretmenlerin aklındaki temel soru şudur :Tebeşir tozu yutmayan, sınıf sobası yakmayanlar bizlerin uzmanlığımızı nasıl ölçecektir?
Öğretmenleri bu duruma sokanları unutmayacağız. Bizleri anlamayan, duymayan, bir çiçeği dahi kabul etmeyen Milli Eğitim Bakanlığını tarih mutlaka yazacaktır.
Bir bütün olarak Öğretmenlik Mesleğini tavsiye edecek bu kanuna ve sınava karşı aylardır açıklama yapan, iş bırakan, sosyal medyada her gün yazan eğitim emekçileri bilsinler ki, asıl mücadele şimdi başlıyor.
Bizler mesleki onurumuza ve ekmeğimize dün, bugün nasıl sahip çıktıysak, yarında sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Bu süreçte yanımızda durmayanlara da sesleniyorum, 24 Kasım'da demagojik açıklamalar ve kutlamalar yapmayın.