Yılmaz Büyükerşen açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Tarihin hiçbir döneminde esaret ve işgale boyun eğmemiş, canı kanı pahasına bağımsızlığını korumuş kahraman ulusumuzun bireyleri olarak, 30 Ağustos Zaferi’nin 100. yıl dönümüne ulaşmanın onurunu yaşıyoruz.
Bundan tam 100 yıl önce Ulusal Kurtuluş Savaşımızın son ve en büyük zaferi olan 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile düşman vatan topraklarından sökülüp atılmıştır. Büyük Taarruzun, Bağımsızlık ve Cumhuriyet ile taçlandığı, 30 Ağustos Zafer Bayramı tüm ulusumuza kutlu olsun.
Bu zaferin hemen iki gün sonrasında şanlı ordumuz Eskişehir’i düşman işgalinden kurtarmış, işgalci Yunan ordusunu 9 Eylül’de İzmir’de denize dökerek bağımsızlığımızı tescillemiştir.
Güçlü ve büyük bir ülkenin evlatları olarak gururla andığımız bu eşsiz zafer, 3 yıldan uzun süren büyük bir mücadelenin sonucudur. O günlerde verilen mücadeleyi, çekilen acıları, şehitlerimizi, gazilerimizi hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.
100 yıldır al bayrağın gölgesinde bağımsız bir şekilde sarsılmaz iradeyle ayakta duran cennet vatanımızın kıymetini iyi bilmeliyiz. Bizler, her yeni güne yeni umutlar, yeni hayaller ile başlarken, bu günler uğruna dökülen kanları ve gözyaşlarını bir nebze olsun unutabilmek mümkün değildir.
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin değerlerini 30 Ağustos 1922’deki aynı inanç ve azimle korumalıyız. Bağımsızlığımızın 100. yılında ilk günkü kararlılıkla yürümeye devam etmeliyiz.
Bu vesileyle,
30 Ağustos Büyük Meydan Muharebesi’nin 100. yılında zaferimizi bir kere daha kutlarken, başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile Kurtuluş Savaşımızda, öncesinde ve bugüne kadar bu ülke için canını vermiş tüm şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.”