Türkiye işçi sınıfının en büyük kitlesel eylemlerinden biri 15-16 Haziran 1970’te yaşandı. DİSK'in kapatılma girişimine karşı 15 Haziran 1970’te 150 bini aşkın işçi, İstanbul’da yürüyüşe geçti ve 16 Haziran’da Gebze, Ankara, İzmir ve İzmit’te mitingler yaptı. Büyük İşçi direnişinin 52. yıldönümü nedeniyle Ulus Anıtı önünde bir araya gelen DİSK üyesi işçiler, ekonomik krize ve yoksulluğa karşı ortak mücadele çağrısı yaptı.
MÜCADELENİN SEMBOLÜ
İktidarın politik tercihlerinin adaletsizliklere neden olduğunu söyleyen DİSK Eskişehir Bölge Temsilcisi Günay Ayaz, "15-16 Haziran 1970’teki onurlu direnişimiz, işçi sınıfının birliğinin, dayanışmasının ve mücadelesinin sembolü haline geldi.
15-16 Haziran yalnızca anılması gereken bir tarih değil, işçi sınıfının elini kolunu bağlama girişimine karşı bir itirazdır, sendikal hak ve özgürlükleri savunma direnişidir. 15-16 Haziran 1970’te işçi sınıfı masaya vurup 'Artık yeter' demişti. Bugün işçi sınıfı için bir kez daha 'Artık yeter' deme günüdür. Taleplerimizi omuz omuza yükseltme günüdür. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle bu ülkenin işçileri başta olmak üzere geniş halk kesimleri ağır bedeller ödüyor. Çarşıdaki, pazardaki zamlar ücretleri eritiyor. Ekmeğimiz küçülüyor, faturalarımız kabarıyor" diye konuştu.
TÜM ÜCRETLERE ZAM YAPILMALI
İnsanca bir yaşam için taleplerini dile getiren Ayaz konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretler ve emekli maaşları artırılmalıdır. Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, temel tüketim mal ve hizmetleri vergi ve kesintiden muaf tutulmalıdır. Tüm fiyatları doğrudan etkileyen akaryakıt üzerindeki vergi yükü düşürülmelidir. Enflasyon karşısında eriyen ücretler üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. Kâr ve faiz gelirlerinin vergilendirildiği, çok kazananın çok vergi verdiği adil bir vergi politikası benimsenmelidir."