TÜSİAD Başkanı Orhan Turan: Asgari ücrete yapılan yüksek zam oranına rağmen alım gücü hızla düşüyor

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafından Dünya Gazetesi işbirliğiyle düzenlenen “Eskişehir Sanayi Kongresi, ESO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Eylülden bu yana uygulamakta olduğumuz iktisadi politikalar çerçevesinde, enflasyonun öngörülebilirliği son derece zorlaşmış durumda. Şiddetli global enflasyon ortamında ülke ekonomimizde sadece arz yanlı değil talep yanlı da bir enflasyon mevcut. Enflasyon oranımız yıllık yüzde 70’i aşmış durumda ve bu süreci besleyen dinamikler hafiflemenin aksine daha da enflasyonist olmaya devam ediyor.” dedi.

Eskişehir’deki etkinliğe katılan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Türkiye’nin kur ve para politikasının, ekonomideki pek çok parametreyi olumsuz etkilediğini, enflasyon baskısının, şirketlerin her kalemde maliyetlerini yükseltirken, ücretli kesim dahil olmak üzere toplumun tüm kesimlerinde yaşam standartlarını olumsuz etkilediğini savundu.  “Çalkantılı bir döneme yüksek kur, yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığı sarmalında giriyoruz” diyen Turan, şu ifadeleri kullandı: “Eylülden bu yana uygulamakta olduğumuz iktisadi politikalar çerçevesinde, enflasyonun öngörülebilirliği son derece zorlaşmış durumda. Şiddetli global enflasyon ortamında ülke ekonomimizde sadece arz yanlı değil talep yanlı da bir enflasyon mevcut. Enflasyon oranımız yıllık yüzde 70’i aşmış durumda ve bu süreci besleyen dinamikler hafiflemenin aksine daha da enflasyonist olmaya devam ediyor.”

“Büyüyen ekonominin ana kaynağı yatırım değil şiddetli tüketim”

Asgari ücrete yapılan yüksek zam oranına rağmen alım gücünün hızla düştüğüne vurgu yapan Turan, geçen yıl özel sektörde pek çok şirketin, çalışanlarını enflasyondan korumak için insiyatif aldığını ifade etti.  İhracata dayalı büyümeyi temel alan ekonomi politikasının sonuçlarının, bu görünümü tamir etmekten uzak olduğunu belirten Turan, “Yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 7,3 oranında büyüyen ekonomimizde ana kaynağın yatırım değil şiddetli tüketim olduğunu da görmekteyiz.  Enflasyondan korunma refleksi, yani tüketimin öne çekilmesi ilk çeyrekte büyümeye en yüksek katkının tüketim harcamalarından gelmesini sağladı” ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir kalkınma açısından stratejik öneme sahip tarımda sınırlı bir büyüme olduğunu söyleyen Turan, “Sürdürülebilir kalkınma açısından stratejik öneme sahip tarımda sınırlı bir büyüme gözlemlendi. İhracatta ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 16,8’lik artış olmasına rağmen, Ticaret Bakanlığı'nın öncü verilerine göre Mayıs ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 157 artışla 10,7 milyar oldu. Rakamların dilinden baktığımızda dış ticaret açığımızın rekor düzeylere geldiğini gördük. Keza bu kapsamda süreç cari açığımızın daha da artarak 30 milyar doların üzerine çıkması ile sonuçlanacak” dedi. 

“Tüm bu göstergeler, politikalarımızı gözden geçirmemizi, kapsamlı değişiklikleri gündemimize almamızı gerektiriyor” diyen Turan, şunları söyledi:“Politika adımları, sanayide, tarımda ve bir bütün olarak ekonomimizde sürdürülebilir kalkınmanın ve büyümenin temel taşlarını döşeyebilir. İş dünyasının temsilcileri olarak bizler de politika adımlarını cesaretlendirebilecek adımları atabilmeliyiz.”

“Ülkemizde her yıl 18 milyon ton gıdayı israf ediyoruz”

Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ve gıda arzının güvenliğinin sadece üretim planlamalarını değil, ekonomi politikalarını ve ilgili diğer sektörlerin dinamiklerini de derinden etkilediğini belirten Turan, “Tarımsal girdi fiyatlarındaki artışın yanı sıra pandemi süreci ve son olarak Rusya-Ukrayna savaşının yaşattığı tedarik zinciri kesintileri bu faktörlerin başında geliyor.  Her yıl dünyada 1,3 milyar ton, ülkemizde ise 18 milyon ton gıdayı israf ediyoruz. Küresel olarak yaptığımız gıda israfı tarımsal üretimin üçte biri. Gıda fiyatlarının artışında üretim maliyetlerindeki artış kadar iklim değişikliği kaynaklı gelişmeler de etkili. Küresel olarak sınırlı kaynaklarımızı tarım ve gıda sektöründe israfı azaltacak ve verimliliği artıracak şekilde kullanmaya olan ihtiyacımız bugün her zamankinden daha fazla” ifadelerini kullandı.

Haberler