TMMOB Eskişehir: Geziye, emeğimize, mesleğimize sahip çıkıyoruz

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, 14 Mayıs 2022 tarihinde Ankara'da gerçekleştirdiği Danışma Kurulu'nun ardından "GEZİ'YE, EMEĞİMİZE VE MESLEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!" sloganıyla 16-22 Mayıs haftasında tüm Türkiye’de bir kampanya başlatmış olup, 17 Mayıs 2022 tarihinde de Eskişehir’deki basın açıklamasını gerçekleştirdi. İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube binasında gerçekleşen basın toplantısında TMMOB Genel Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Besleme kampanya süreci hakkında bilgi verdi. Basın açıklamasını, TMMOB Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu adına Yahya Kaya okudu.

Kaya, ülkenin ekonomiden siyasete her alanda ağır bir kriz içerisinde olduğunu belirterek; “Ülkemiz ekonomiden siyasete kadar her alanda büyük bir kriz içerisindeyken, krizin sorumlusu olan iktidar halkın sorunlarına çözüm üretmek yerine toplumsal muhalefeti susturmaya çalışarak başarısızlığının üstünü örtmeye çalışıyor.” dedi.

Kaya, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Ülke tarihimizin en kitlesel halk hareketlerinden biri olan Gezi Direnişi’ni organize ettikleri gerekçesiyle aralarında TMMOB Yönetim Kurulu Üyemiz Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odamızın İstanbul Şubesi’nin eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da bulunduğu arkadaşlarımıza verilen cezalar, iktidarın toplumsal muhalefeti cezalandırma ve sindirme siyasetinin son adımı olmuştur.

Gezi Direnişi ve bu direnişin parçası olmuş herkes tarih karşısında ve toplum vicdanında tertemiz ve lekesizdir.

Arkadaşlarımız nezdinde cezalandırılmak istenen Gezi Direnişi olduğu kadar, parkına, şehrine, doğasına, tarihine sahip çıkan mühendis, mimar ve şehir plancılarının tümüdür. Siyasi iktidarın cezalandırmak istediği, mesleki bilgisini halktan yana kullanan kamucu mühendis, mimar, şehir plancılarının mücadelesidir; TMMOB ve bağlı odalarının onurlu mücadele geleneğidir.

Tükeniyoruz

Hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk toplumun tüm kesimlerini tükenme noktasına getirdi.

Derin ekonomik kriz mühendis, mimar ve şehir plancılarının hayatlarını da etkiliyor. Başta işsiz meslektaşlarımız olmak üzere kamuda ve özel sektörde meslektaşlarımız giderek daha büyük bir hayat zorluğu ile baş etmeye çalışıyor.

Ücretli çalışan meslektaşlarımızın çalışma koşulları kriz derinleştikçe daha da zorlaşmaktadır. İşsizlik tehlikesi; düşük ücretlerle esnek, güvencesiz ve sağlıksız koşullarda çalışma mecburiyetinin hatırlatıcısı olarak meslektaşlarımız üzerinde açık bir tehdit oluşturuyor.

Ücretlerimiz enflasyon karşısında giderek eriyor ve yaşam standardımız dibe doğru çekiliyor. İşsiz kalma, mühendis emeğinin değersizleşmesi ve niteliksiz işlerde istihdam edilme meslektaşlarımızın en önemli sorunu haline gelmiş durumda.  Genç meslektaşlarımız, mesleki, maddi ve sosyal tatminsizlik nedeniyle geleceğini yurt dışında arıyor.

Tek Çözüm Kamucu Politikalar!

Ülkemizin bugün içinde bulunduğu çok boyutlu krizden kurtuluşun yolu, bu durumu yaratan nedenlerin tümüyle ters yüz edilmesinden geçmektedir.

Bizler, bu ülkenin imarından sanayiine, tarımından enerjisine kadar tüm süreçlerinde yer alan ve üretilen değerlerin tümünde özel katkıları bulunan, hayatı yaşanabilir kılan mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak, acil taleplerimizi bir kez daha dile getiriyoruz:

  1. Nitelikli işgücümüzün heba olmasına neden olan işsizlik sorunu derhal çözülmelidir.Tüm meslektaşlarımıza güvenceli istihdam sağlanmalıdır.

SGK ile TMMOB arasında “Asgari Ücret Denetim Protokolü” ivedilikle yürürlüğe konulmalıdır.

  1. Kamuda mühendis, mimar ve şehir plancılarının istihdamı arttırılmalıdır. Özelleştirme uygulamalarına son verilmeli, yeniden kamulaştırma yapılmalıdır. Ülkenin yaşanabilir hale gelmesi için tüm alanlarda kamucu politikalar benimsenmelidir.
  2. Ülkemizin doğal kaynaklarını, ormanlarını, tarım alanlarını ve tarihi mirasını yağmalamayı amaçlayan tüm düzenlemeler geri çekilmelidir.

Kamusal ve mesleki denetimler toplum güvenliğinin sağlanması açısından zorunludur, serbestleştirme uygulamalarına son verilmelidir.

Yüzyılların birikimini, bilimi ve teknolojiyi tarımdan sanayiye, planlamadan kadastroya, kentleşmeden enerjiye, gıda güvenliğinden çevre politikalarına, işçi sağlığı ve iş güvenliğinden iletişime varana kadar her alanda alın terimizle ülkemizin yararına kullanmak için çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak bizler taleplerimizi savunmak için sesimizi yükselteceğiz!

Yaşadığımız tüm baskılara rağmen demokrasiye, özgürlüklere, bağımsızlığa, laikliğe ve toplumculuğa olan bağlılığımızdan taviz vermeyeceğiz. Ülkemizi kasıp kavuran kriz koşullarında meslektaşlarımızın ekonomik, demokratik ve mesleki faydalarının geliştirilmesi için mücadele etmekten de vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz!

Haberler