Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkanı Nadir Küpeli ile gündemi konuşalım dedik. Kolay olmadı. Masaya oturduğumuz andan itibaren mütemadiyen telefonu çaldı. Neredeyse hepsini cevapladı. Telefon kesintileri ile başlayan sohbet süresince hem işinde, hem de başkanı olduğu EOSB’de kılı kırk yaran bir adamın konuşurken bu denli rahat olmasına şaşırıyorum. Bu durumu o kendi sözüyle şu şekilde tarif ediyor. “Ben neysem oyum, bu yüzden konuşurken fazla kasılmama gerek kalmıyor.” Yönetimdeki arkadaşlarının da olaylara aynı pencereden, çok net bir şekilde bakmasıyla inceden de olsa gurur duyuyor. En azından ben o izlenimi edindim. Beni yolcu eder etmez diğer misafirlerini ağırlıyor. Hiç mola vermeden…
Siyasette Nadir Küpeli’yi görecek miyiz?
Bugün için böyle bir plan yok. Siyasi hayata ilişkin herhangi bir kurgu yok aklımda. Böyle bir düşüncenin ve hazırlığımın olmadığını söyleyebilirim.
“BELEDİYE BAŞKANLIĞI VE VEKİLLİ İÇİN TEKLİFLER GELİYOR…”
Geçen yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Polatlı’da yaptığınız görüşme sonrasında siyasete mi giriyor yorumları gündemde kendine yer bulmuştu…
Cumhurbaşkanımız ile başka konuları konuştuk. Böyle bir gündem ile alakası yok. Ancak, birçok kişi belirli yerlere yakıştırıyor. Bu insanın hoşuna gider ama benim böyle bir düşüncem yok. Hem belediye başkanlığı hem de milletvekilliği ile ilgili ikinci, üçüncü ağızlardan tekliflerde geliyor. Ancak dediğim gibi böyle bir düşünce içinde değilim. Çünkü iş yüküm çok fazla. EOSB’de ciddi projelerimiz olacak. Bu nedenle bunları yarıda bırakmak beni çok üzer.
“ESO BAŞKANLIĞINA ADAY OLMAM ETİK OLMAZ…”
ESO Başkanı Kesikbaş ile EOSB seçimleri öncesi el sıkıştınız. Bu tokalaşma sonrasında ESO’ya aday olmayacağınız yönünde söylentiler baş gösterdi. Sanayi Odasına aday olup olmama konusunda ne düşünüyorsunuz?
Sanayi Odası ile Organize Sanayi Bölgesi uzun yıllar tek başkanla yönetilmiş. Bu iki kurum, birbirinden tam olarak ayrı kurumlar. 2017 Temmuz’undan itibaren bu kurumların ayrı tüzel kişilik olduğunu anlattık herkese. Bundan sonra aynı ismin hem sanayi odasını hem de organize sanayi bölgesini yönetmesini doğru bulmuyorum. Bu nedenle ESO başkanlığına aday olmam etik olmaz.
Çok sık ziyaret edilen, çok ön plana çıkan bir projeniz var. Meslek liseniz... Bugünden geçmişe baktığınız zaman iyi ki yapmışız diyor musunuz?
Meslek lisesi hayalimizdi. Çok ciddi bir ihtiyaçtı. Sanayimiz büyüyor, ülkemiz üretiyor ama nitelikli iş gücü bulmakta zorlanıyoruz. Sanayimizin ihtiyacı olan nitelikli iş gücünü kendimiz yetiştirelim istedik. Devlet okullarında ya da diğer özel liselerde okuyan öğrencilerimiz, sanayi için de yoğrulmadıkları için aidiyet duygusunu geliştirmiyor. Biz bu konuda çocuklarımızın normal okullardan farklı olarak sanayi ile iç içe bir eğitim almalarını amaçladık. Çocuklarımız mezun olduğu zaman sudan çıkmış balık olmamalarını istedik. Aslında bugüne baktığımız zaman çok büyük ve mühim işe imza attığımızı düşünüyorum. 2019 yılında 100 öğrenci ile yola koyulduk. Önümüzdeki sene Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünde 100 öğrencimizi mezun edeceğiz. Bugün için okulumuzda 766 tane öğrencimiz var. Kısmet olursa bunu 1560’a çıkaracağız. Pandemi döneminde bile gece gündüz okulu bitirmek için gerekli izinleri alarak çalıştık. İyi ki de yapmışız dediğim bir proje. Sanayicilerimizin çok memnun olduğunu biliyorum. Çok olumlu yaklaşımlar var. Okulumuz kısa bir süre içinde kendi ayakları üzerinde duracak.
Lise sonrasında üniversite kurma fikri hem şahsınız, hem de bazı kişiler tarafından dillendirildi. EOSB, Eskişehir’e yeni bir üniversite kazandıracak mı?
Ben Çiftelerliyim. Bizde bir söz vardır; “Delinin pazara gittiği gibi gitme.” Bu nedenle, bu şehir ve sanayi için üniversite bir ihtiyaç mı sorusu büyük önem taşıyor. Ciddi yatırımlar keyfiyet nedeniyle hayata geçmez. Bu konuda benden daha çok bilgisi ve tecrübesi olan kişilerle görüşüyoruz. Henüz bir fikir jimnastiği aşamasında. Ancak biz üniversite projesini hayata geçirme kararı alırsak, buradan mezun olacak mühendislerimizin uygulama konusunda çok daha ileride olması gerektiğini düşünüyor, bunu öncelemenin gerekliliğine inanıyorum.
“TALEP VAR ANCAK PARA KAZANMIYORUZ”
Ekonomi iyi mi, yoksa kötü mü? Sanayici açısından durum ne?
Bu bir ekosistem. Bu nedenle pek çok parametreyi ayrı ayrı ele almanız gerekiyor. 2009 krizinden sonra ülkemiz dünya ile çok daha fazla entegre olmaya başladı. Bugün “Dow Jones Endeksi” bizi ilgilendiriyor, Japonya’daki "Nikkei Endeksi" bizi ilgilendiriyor.
Dünya küçüldükçe Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere ihtiyaç arttı. Bir de pandemi sürecinde tek merkeze, tek ülkeye bağımlı olmanın ekonomiyi nasıl felç edeceğinin testi yapıldı. Pek çok ülke Çin’deki üretim faaliyetlerini daha yakın coğrafyalara taşımaya başladılar. Bir de Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşı ve konteynır krizi… Şuanda nakliye ürünün önüne geçmiş durumda. Bu Türkiye gibi ülkelerin önemini arttırdı. Bu çalkantılı süreç üreticileri tedirgin etse de, bu süreçte oluşan talepler bizim sanayimizi pozitif anlamda etkiledi. Eskiden 100 ürün talebi vardı şimdi 300, 400 ürün oldu diyebiliriz. Kar payı düştü. Evet, para kazanamıyoruz. Ancak talep de var. Bu hareketlilik ekonomiyi ayakta tutuyor. Ancak bunun dışında ekonomideki dalgalanmalar, hammaddedeki fiyat artışları, bir de Ukrayna ile Rusya savaşı göz önüne alındığında ciddi dezavantajlar var sanayiciler için. Biz birilerine taahhüt ettiğimiz 90 liralık ürünü 100-105 liraya üretiyoruz. Ben pek çok bütçenin tutmayacağını düşünüyorum. Evet talep var ancak para kazanmıyoruz.
Buna rağmen hala EOSB’ye yeni firmalar geliyor öyle değil mi?
İnsanı en son umut terk ediyor. Herkes de umut var. Bu işler düzelecek, piyasada stabilite sağlanacak, biz kar edeceğiz. Bunun için bir süre varsa biz buna hazırlıklı olalım diyenler var. Bana göre de doğrusu bu. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesine, bir yılda yüzden fazla firma geldi. Türkiye’de en fazla yatırım alan organize sanayi bölgesi sanırım biziz. Bunda beşeri ilişkilerin yanı sıra sunulan alt yapı hizmetlerinin de ciddi katkısı olduğunu düşünüyorum.
Serbest Bölge toplantısı yaptınız kısa bir süre önce. Serbest Bölgeden, Eskişehir ne anlamalı?
O toplantıyı Valilik yaptı, biz ev sahibiydik. Sayın Valimiz, Eskişehir de bir serbest bölge eksikliğinin giderilmesi konusunda gayretli. Biz aslında Organize Sanayi Bölgesi olarak yaratıcı endüstriler dalında bir serbest bölge kuralım demiştik. 2 yıl önce ilgili bakanlığa müracaatta yaptık ama henüz olumlu bir adım atılmış değil. Bu konuda Vali Bey’e bilgi verince, “bunun içine havacılık ve raylı sistemler de koyalım, bir elden başvuralım” dedi. Bu tarafların toplantısı değil sadece bir fikir alışverişiydi. Serbest bölge ile ilgili böyle bir çalışma var. Şehrimiz ve sanayicimiz için sonuçlarının pozitif olmasını temenni ediyorum.
-Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz…