Moderatörlüğünü Çevre Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Yüksek Ziraat Mühendisi Selma Güder’ in yaptığı sempozyum öncesinde konuşan Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, iklim krizine dikkat çektiği konuşmasında “İklim değişikliğiyle mücadele artık gelecek zaman kipleriyle konuşacağımız bir konu olmaktan çıktı. İklim krizi çok hızlı ve ciddiyle ele alınması gereken önemli bir konudur. Kullanılabilir doğal su kaynaklarımızın su ihtiyacı arasında giderek büyüyen açık nedeniyle su kaynaklarımızı ve beraberinde tabiatı korumak için yüksek bir seferberlik duygusuyla çalışmaktan başka bir seçeneğimiz kalmadı. Artık su kaynaklarımızı korumak için yapılacak çalışmalar bir tercih olmaktan çıkarak, zorunlu bir hale gelmiştir. İsraf ettiğimiz her damlanın insanların hayatını daha da zorlaştırdığını unutmayalım. Üstelik bu zorlu şartlara maruz kalan sadece insanlar değil suyun kirlenmesi ve su alanlarının yok olması, birçok canlının da yaşamını tehdit eder hale gelmiştir. Türler kaybolmaktadır. Hepimizin bildiği üzere sularımızın azalması gıda üretiminin de riske girmesi demektir. Çünkü sularımızın yüzde 70’i tarımda kullanılmaktadır. O nedenle çevre konularında ister istemez işin teknik yanını konuşmaya ağırlık vermek zorundayız.” dedi.
Sempozyumda konuşan ESOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Ersoy Yıldırım ve Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli tarımsal sulamada modern sulama sistemlerine acilen geçilmesi gerektiğinin altının çizerken, ESKİ Genel Müdürü Oğuzhan Özen ise Eskişehir’in su havzalarını harita üzerinden göstererek yaptığı sunumunda “Porsuk Havzası, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verileri incelendiğinde yer üstü ve yer altı su potansiyeli toplamı 879 milyon metreküp bölü yıldır. Yani yılda 879 milyon metreküp su potansiyeline sahiptir. Bu havzada bulunan nüfus ise 1.1 milyondur. Eskişehir’in merkez nüfusu dâhil. Kişi başına düşen bu havzada su miktarı 800 metreküp yıldır. Yani su fakiri konumundadır.” şeklinde konuştu.