KESK Üyeleri düzenledikleri eylem ile hükümete seslenerek artık geçinemiyoruz dedi. Grup adına açıklama yapan Eskişehir KESK Dönem Sözcüsü Faik Alkan Kamu emekçilerinin Cumhuriyet tarihinin en kötü sosyo ekonomik sürecini, Türkiye emekçileri ile birlikte yaşamakta olduğunu, TÜİK' in inandırıcı olmayan rakamlarının bile son 19 yılın en yüksek enflasyonunu gösterdiğini, belirterek, “Hem açlık hem de yoksulluk sınırı son bir iki ayda %55 arttı. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 13 bin TL’yi, Bekar bir çalışanın yaşam maliyeti 5 bin TL’yi aştı.” dedi. Alkan, halkın cebinden alınıp piyasaya sürülen milyarca dolarla, döviz kurunun 3-4 puan düşürülmesine rağmen, yılın başında 7,40 TL olan dolar kurunun 13 TL üzerinde kalmaya devam ettiğini belirterek şu ifadelerde bulundu:
Tükettiğimiz her şey döviz fiyatlarına göre artıyor. Üstelik kurdaki kısmi düşüşe rağmen başta akaryakıt ürünleri olmak üzere iğneden ipliğe zam sağanağı devam ediyor.
YETKİSİZ VE SARI SENDİKA YÖNETİCİLERİ LÜKS HAYATLARINDAN MEMNUN, ÜYELERİ İSE BİZ NE YAPTIK DİYOR
‘Yetkili’ sıfatı ile 6 dönemdir masaya oturanlar mangalda kül bırakmayan laflar ettiler.
Ancak her seferinde ya maaş artışlarımızı TÜİK rakamlarına indirgeyen mutabakatlara imza koydular. Ya da danışıklı dövüş oyunları ile son sözü hükümete bırakan Hakem Kuruluna attılar. Talep ettikleri maaş artışı oranının üçte birine imza attıkları son mutabakatı bile “bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık” diyerek cilalamaktan geri durmadılar.
Sonuçta fatura daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesizleşme olarak hepimize kesildi. Maaşlarınızdaki erime yerini buharlaşmaya bıraktı. Yoksulluğumuz arttı.
ARTIK YETER DİYORUZ! ENFLASYONUN ALTINDA EZİLDİK!
Çalışan memurlar ve emeklileri olarak, geçen yıldan aldığımız enflasyon farkını zam diye sunanlara sesimizi yükseltmek zorundayız. Gerçekte verilen %2.5 zammı bile bu ay ki maaşlara yansıtamayanlara karşı çalışan ve emekli olan 16 milyonluk kamu emekçileri olarak sesimizi yükseltmeliyiz.
Bize 6 ay sonrası için vaatte bulunan siyasal iktidara inancımız kalmadı. Gittikçe ağırlaşan koşullarda bırakalım 6 ay sonrasını yarın nasıl bir ülkeye uyanacağımızı biz bilmiyoruz. Sizlerin hayal satıcılığına inancımız kalmadı.
Bu karanlık tabloda geçinemiyoruz, nefes alamıyoruz.
Üstümüze çöken bu zifiri karanlıktan tek çıkış yolumuz hangi sendikanın üyesi olursak olalım yetkinin asıl sahipleri olarak bir araya gelmemizden ortak mücadeleyi yükseltmemizden geçiyor!!!