Biz de STK başkanları korkaktır.
Makama oturmanın birinci şartı.
Korkmak zorundadırlar.
STK’lar sivil değildir, ziyadesiyle devlet dairesi gibidir zira.
Ve ülkedeki tüm yetkiyi bir kişiye verirseniz, doğruları söylemek cesaret işine döner.
Bu yüzden daha az korkup birkaç kelam edene cesur demek zorunda kalırsınız.
Ülkede kimsenin aklına, bilgisine gerek kalmamıştır.
Cesaret arıyor artık gözlerimiz.
Çünkü bilgi, beceri, yetenek çoktan sınır dışına itilmiştir.
Vicdan “Kör Abbas”, akıl “Sağır Davut”…
Kimse, her ikisinden bir şey ummamaktadır.
Kullanmayarak körelttik.
İki doğruyu yan yana getirip söyleyebileni tek sıfatla niteleriz; cesur.
Metin Güler, doğru olduğuna inandığı birkaç kelamı yazmış sosyal medyasından. Yazdıklarını gören herkes Güler’in cesaretini anlatıyor.
Kimse doğru söylediğini, yanlış söylediğini konuşmuyor.
Varsa yoksa cesaret.
Yolda yürürken ağzına mikrofon dayanan örgütsüz halkın feryat figanı ve cesareti, yönetenler için hiçbir anlam ifade etmemektedir.
Bu nedenle gözler STK’lardadır.
Başkan dediklerimizin, aklı başında, derli toplu bir şekilde sadece temsil ettiklerinin derdini dile getirmesi beklenir.
Metin Güler bu beklentiye en azından karşılık vermek istediğini göstermiştir.
Üstelik duymuşsunuzdur “ihracatçılar kazanıyor” diye.
Kendisi ziyadesi ile ihracatçıdır ve kazananlardandır.
Buna rağmen “cesaret” edebilmiştir, kafidir.
Ne akıl, ne fikir, ne bilgi, ne beceri… Cesaret
Bunları iktidar unuttu, bizler de unuttuk haliyle.
Dün korkmak anlaşılabilir bir tercihti.
Ancak bugün cesaret göstermek bir zaruriyettir.
MERAK EDENLER İÇİN GÜLERİ'İN AÇIKLAMALARINI BURAYA KOYUYORUM