ÇAKIRÖZER’DEN TEPKİ: “PAKETTE NEDEN ANADOLU BASINI YOK!”
Döviz kurundaki artıştan etkilenen yerel televizyon kanalları ve gazetelerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar Meclis’te gündem oldu. TBMM’de Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ilişkin kanun teklifinin görüşmeleri sırasında söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çaközer, teklife yerel televizyon ve gazeteler için de bir destek düzenlemesi eklenmesini istedi.
Çakırözer, görüşmelerde yaptığı konuşmada, “Meclis’e torba teklif getiriyorsunuz limanlarımızı peşkeş çekiyorsunuz! Eskişehir’de, Anadolu’nun dört bir yanında gazeteler, televizyon kanallarımız bu torbadan kendilerine destek çıkmasını bekliyorlardı! Ama bakıyoruz Anadolu basınımıza destek yok, yandaşa peşkeş var! Bu kabul edilemez” dedi.
Anadoluda televizyon ve gazetelerin ekonomik olarak zor koşullar altında olduğunu belirten Çakırözer, televizyon kanallarının TÜRKSAT uydu bedellerinin Türk lirasına çevrilmesini ve sabitlenmesini istedi.
“UYDU BEDELLERİ TÜRK LİRASINA ÇEVRİLMELİ”
Türkiye’de uyduya çıkıp yayın yapabilen 45 kanalın olduğunu söyeleyen Çakırözer, şöyle konuştu:
“Döviz kurlarındaki oynaklık, ekonomi yönetiminde yaşanan buhran televizyon kanallarımızı ekran karartma noktasına getirmiş durumda. Sadece geçtiğimiz birkaç hafta içinde İzmir'de, Bolu'da, İstanbul'da 5 yerel kanal ekranlarının kararttı. TÜRKSAT her kanaldan yaklaşık 7 bin 500, 9 bin dolar civarında bir kira bedeli alıyor. Bu kira bedelinin sabitlenmesi ve TL'ye dönüştürülmesi yönünde bir talep var. Ayrıca bu kanalların her birinde 30-40 çalışan basın emekçimiz var! Bu kira bedelleri emekçilerimizin istihdam edilmesini güçleştirmekte. Halkın haber alma hakkı, basın özgürlüğü tehlikede! TÜRKSAT kiralarının mutlak suretle Türk lirasına çevrilmesi ve sabitlenmesi lazım.”
“YEREL VE ULUSAL KANALLAR AYNI KATEGORİDE OLMAZ”
Çakırözer, TÜRKSAT ödemelerinde yerel gazeteler ile ulusal kanalların ödemelerde aynı kategoriye konulmasını da gündeme getirdi. Yerel televizyonların gelirlerinin ulusal kanalların gelirlerinden daha az olduğunu söyleyen Çakırözer, bu uygulamayı adaletsizlik olarak yorumladı. Çakırözer, “RTÜK'ün uygulaması ulusal, yerel ya da ‘az izleniyor, çok izleniyor’ demeden hepsini aynı kategoriye sokmakta. Bu büyük adaletsizlik! Şehirlerimizde yerelin sanatını, kültürünü, halkın haber alma hakkını korumaya çalışan bu kanalların korunması için RTÜK bu ayrımcılığı ortadan kaldırmalıdır. Ulusal kanal ile yerel kanal ayrımını ve bunlardan alınacak paraları düzenlemelidir” dedi.
“KAMU SPOTU BEDELLERİ UYDU KİRALARINA EŞİTLENMELİ”
Basın İlan Kurumu Yasası’nda değişiklik yapılarak, gazetelere sağlanan desteklerden televizyon kanallarına da verilmesi gerektiğini söleyen Çakırözer, “Televizyon kanallarımız da kamusal hizmet yapmaktalar. Onun için Basın İlan Kurumu Yasası’nda bir değişikliğe gidilerek yerel televizyon kanallarımız için de bir destek mekanizması oluşturulmalı. Ya da kamu spotları yerel kanallar için TÜRKSAT uydu kiralarına karşılıklı gelecek şekilde ücretlendirilmeli” dedi.
DESTEK ARTMALI, GAZETE KAĞIDINDA SÜBVANSİYON YAPILMALI
Komisyonda gazetelerin içinde bulunduğu durumu da gündeme getiren Çakırözer, şu çağrıda bulundu:
“Gazetelerin durumu da farksız. Bir gazete kağıdı, boyası, kalıbı hesaplandığında iki ay önce tonu 600 dolardı. Şimdi bin, bin 200, bin 300 dolarları bulmuş durumda. Bunların hepsi dövize endeksli, ithal olması sebebiyle gazeteler hem ulusal, hem yerel olanlar çok zor durumda. Türkiye'de beş yıl önce yaklaşık 1.800 yerel gazete vardı, şu anda binin altına inmiş durumda. Artık bir gazetenin maliyeti 4 liranın üzerine çıktı. Anadoluda ya da ulusalda gazeteler eklerini kapatıyor, sayfa sayısını azaltıyor. Mesela hafta sonları Eskişehir'imizde bir gün çıkmıyor artık gazeteler. Bazı illerimizde hafta sonu hiç çıkmıyor, haftada birkaç gün çıkıyor. Burada da bir formül bulunmalı! İlgili kuruluşların, Basın İlan Kurumunun desteklerinin arttırılması bir yöntem olabilir. Gazete kâğıdında da devletin gazetelere kamusal çıkar olduğu için, halkın haber alma hakkı olduğu için yine sübvansiyon yapması olabilir. Bu konuda Anadolu basınının sesine, taleplerine Meclis’te duyarsız kalamayız.”