Alkan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: Ekonomik açıdan her gün yoksullaşan, toplum karşısında itibarsızlaştırılan öğretmenleri, içeriğinin ne olduğunu dahi bilmediğimiz Meslek Kanunu ile ayrıştırmaya tabii tutulmasını kabul etmiyoruz. Kaldı ki eğitim çalışanları bir bütündür. Yardımcı hizmetli, memur, öğretmen bir ekiptir. 3600 ek gösterge başta olmak üzere bütün çalışanların ekonomik hakları düzeltilmelidir.
1739 sayılı kanun ne kadar uygulandı ki meslek kanundan söz ediliyor! Öğretmenler başta olmak üzere eğitim çalışanları olarak insanca yaşamak için haklarımızı istiyoruz. Kadrolu, sözleşmeli, ücretli diye ayrışmak; uzman, başöğretmen gibi kariyer basamaklarıyla yarıştırılmak istemiyoruz. Bir öğretmenin maaşında bin lira iyileştirme yapılması ihtiyaçsa tüm öğretmenler için bu ihtiyaçtır, iki binse iki bin! Bizi sınıflandırarak, ayrıştırarak iş barışımızı bozmaya kimsenin hakkı yok! Ülkede sermayeye, zenginlere bütün maddi kaynaklar sınırsızca açılırken sıra kamuya geldiğinde kategoriler ile imkansızlıklar önümüze çıkarılmaktadır. Bu ülkenin fedakarca çalışan öğretmenleri kariyer basamaklarına sığmaz. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 1 milyonun üzerinde öğretmen varken, sadece başöğretmen ve uzman öğretmenler için maaş zammı açıklamak aldatmacadır. Gerisi ne olacaktır? Ekonomik krizin de etkisiyle öğretmenler ekonomik güçlüklerle karşı karşıyadır. Öğretmenlerin özlük ve mali haklarının geliştirilmesini kariyer basamaklarına bağlamak taleplerin karşılanmayacağı ve zamana yayılacak bir süreçle ekonomik sorunların üstünün örtüleceği anlamına gelmektedir. Öğretmenler için bir şey yapılacaksa dönüp öğretmenlere sorun, sendikalara sorun, her biri size tek tek anlatıp öğretecek ihtisasa sahiptir! Meslek kanunu değil biz itibar ve haklarımızı istiyoruz!