Türk lirasının döviz karşısında değer kaybetmesine, pahalılığa ve ekonomik verilere tepki gösteren KESK, DİSK, TMMOB, TTB üyeleri Ulus Antı önünde biraraya geldi. AK Parti’yi istifaya davet eden grup adına basın açıklamasını okuyan Kesk dönem sözcüsü Birtük Özkavak, “Pandeminin yıkıcı etkisi ekonomik krizle birleşti. Sağlık sistemi çökerken ,ekonomik sistemimizde çöktü. Alım gücümüz azaldı. Kuyruklar hayatımızın parçası haline geldi .
Dünyanın ilk 20 ekonomisi olan ülkemizin gerçekliği çocuğuna okul harçlığı veremeyen, umudu biten gençler ve geçmişi özleyen yaşlılarımızdır” dedi.
Umut yok, para yok, gelecek yok !
Özkavak, açıklamasını şu şekilde sürdürdü; Türk lirası dolar karşısında eridikçe işçilerin, emekçilerin cebindeki parada eriyor. Alım gücü düşüyor, halkın sofrasındaki ekmek küçülüyor. Eylülden bu yana TL dolar karşısında %40’ tan fazla değer kaybetti. Enflasyon % 50’ in üzerinde. Petrole ürünlerine her gün zam geliyor. Şeker başta olmak üzere Ayçiçek yağını bile almak neredeyse lüks hale geldi.
Ülkeyi yönetenler "dövizden size ne” diyorlar. Bizim aklımızla dalga geçmeyin! Biz Türk Lirası kazanıyoruz, döviz kuru arttıkça iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Türk Lirası değer kaybettikçe her gün daha da yoksullaşıyoruz. Biz ayrıcalıklı 3-5 müteahhit şirketi değiliz. Cumhuriyet’ in yarattığı fabrikalar başta olmak üzere alt yapı tesisleri satıldı. Yabancı sermayenin ucuz ülkesi, sınır komşusu ülkelerin ucuz pazarı haline geldik.
Yok öyle yağma! Bu ülke, bu halk, bu ülkenin yarattığı değerler satılık değildir. Uluslararası pazarların kelepir ülkesi değiliz.
Ülkeyi yönetenler Türk Lirasının değer kaybetmesi ile övünüp buna “kurtuluş savaşı” diyorlar. Oysa paramız değer kaybettikçe bu ülke daha yoksul ve daha bağımlı hale geliyor Dolar arttıkça, her sabah biraz daha fakirleşmiş olarak uyanıyoruz. Sadece fakirleşmiyoruz aynı zamanda sırtımızdaki borç yükü de artıyor. Emeklilere, kamuda çalışan işçilere ve emekçilere verilen zamlar daha ilk günden eridi. Küçük esnaf siftah yapamaz duruma geldi.
Birkaç ay önce toplu sözleşmelerde aldığı zam şimdiden yok olan kamu işçileri ve emekçileri, emekliler, açıklanan TİS taslağı ile istedikleri zammı alamadan eriyen metal işçileri; TİS görüşmelerine başlayan cam işçileri, tarım kredi ve bankaların olan borçları nedeniyle traktörüne, malına mülküne haciz gelen üretici köylüler, bilcümle işçiler ve emekçiler bu gidişe dur demelidir.
HALKIN SIRTINA YÜKLENEN YOKSULLUĞA ,MİLYARLARCA BORÇ YÜKÜNE EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİ OLARAK HAYIR DİYORUZ!
Krizden çıkışın ağır faturasını ödemek istemiyoruz, İş, ekmek, özgürlük taleplerimizi haykırmaya devam edeceğiz. Bu krizi biz yaratmadık bedelini de ödemek istemiyoruz.
- TL'nin ve emeğin değersizleştirilmesi politikasından derhal vazgeçilmelidir.
- Krizden etkilenen tüm kesimler için acil sosyal devlet ilkesi gereğince destek fonları kurulmalıdır.
- TL'nin değersizleşmesi nedeniyle yaşanan tüm kayıplar 2022 Bütçesi tekrar ele alınarak telafi edilmelidir.
- Vergide adalet sağlanmalıdır. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.
- Emek ve meslek örgütlerinin önündeki anti demokratik yasalar kaldırılmalıdır. Kamu emekçilerine grevli, toplu iş sözleşmesi sendikal hakkı verilmelidir. İşçi sendikalarına uygulanan grev yasaklamaları kaldırılmalıdır.