Başkan Zeydan yaptığı kısa açıklamada: “Eskişehir’in tarımsal ekonomisinde önemli bir yer tutan gözde ürünlerden dane mısır ve yağlık ayçiçeğinin ekim alanları artış gösterirken arpa ve buğdayın ekim alanı geçtiğimiz yıllara göre daraldı. Özellikle içinde bulunduğumuz ayçiçeği ve mısır hasatı sezonunda birim başına verim ve fiyatlar geçtiğimiz yıla kıyasla oldukça tatmin edici seviyededir. Örneğin yağlık ayçiçeğinin borsamızdaki spot işlemlerde hasat başındaki açılış fiyatları yağ oranına göre 4,85 TL ilâ 5,15 TL aralığından kısa bir zaman içinde 6,50 - 7,50 TL seviyesine yükseldi” dedi.
Türkiye geneline bakıldığında ise Eskişehir’in birçok konuda olduğu gibi tarımsal üretimiyle de öne çıkan bir il olduğunu söyleyen Zeydan: “Geçtiğimiz yıla göre tarım ürünleri fiyatlarının önemli oranlarda artış göstermesi yaşanan kuraklıktan zarar gören üreticilerimizin fiyatlama açısından bir nebzede olsa yüzünü güldürdü.” dedi.
Hububatta 2020 yılında, Borsamızın elektronik satış salonunda yaklaşık 212 bin ton spot satış gerçekleştirdiklerini söyleyen Zeydan, 2021 yılında ise günümüze kadar 120 bin ton spot müstahsil satışına ulaştıklarını aktardı.
ETB’de gerçekleştirilen Elektronik Salon Satışları ve Ürün Analiz Laboratuvarları sonuçlarının hem üreticiler hem de tüccar ve sanayiciler için çok değerli olduğunu belirten Zeydan, reel fiyatların oluşması açısından serbest piyasa koşulları içerisinde ve müzayede yöntemiyle elektronik ortamda satış yaptıklarını belirtti.
Kontrolsüz Mısır üretimi uzun vadede tarımsal sorunlar yaratabilir.
Zeydan; Mısır ekim alanlarının artarak devam etmesi halinde uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirterek, bölgemizde mısır üretiminden kaynaklı olarak yer altı sularının azalması ve obruk oluşumu tehlikesine dikkat çekti. Zeydan, çiftçinin yüksek gelir elde etmesi ve mısır üretiminin diğer ürünlere göre daha kolay ve verimli olması nedeniyle mısır üretimine yöneldiğini ancak mısır üretiminin toprak ve yer altı sularına zarar verdiğini, bu zararın önümüzdeki yıllarda etkin şekilde görülmesinin muhtemel olduğunu, çiftçimizin sermayesi olan tarlalarının zarar görmemesine çok dikkat etmesi gerektiğini söyledi.