Mesela; tüm olumsuz sıfatlarla anılan isimleri korurken, “sarı öküzdür” derler.
Meşhur hikaye; güçlülere karşı zayıfın örgütlenmesinden dem vurur.
Bizde güçlülerin örgütlenme şeklidir haddizatında.
Bilirsiniz; aslanlar öküzleri ister de, öküzler ilk sarı öküzü verir.
Son öküze gelinceye kadar böyle devam eder…
Kişinin, bindiği arabadan şüpheye düşülür, maaş kazanç denklemi uyuşmaz bir türlü.
Haliyle konuşulur boyuna
“ Ona dokunamayız sarı öküz” derler.
Düne kadar evi yoktur bugün otel yaptırıyordur lafı olur haliyle.
Ne iş diye sorarsın “sarı öküzü almaya çalışıyorsunuz” derler
Oturduğu lüks ev konu edilir masa sohbetlerinde, kimse ona dokunmaz “sarı öküz” derler
Yetkisini kötüye kullanır
Sarı öküz
Liyakat sahibi değildir
Sarı öküz
Asar keser biçer
Sarı öküz
Yer içer gezer
Sarı öküz
Bir bakarsınız çevrenizi sarı öküzler sarmış.
Ne eleştiriler, ne onca şikayet çare değil.
Vermeyiz de vermeyiz.
Kendilerini aslanlar karşısındaki öküz sürüsü zannederler.
“Hata yapıyorsun” diyene bırakın aslanı, sırtlan muamelesi çekip, hemen sarı öküze dört elle sarılmaya başlarlar.
Sağcılık, solculuk, dindarlık, laikliği bilmem ama bu sarı öküzcülük kurumların kişilerin en esnemez ilkesi konumunda.
Eskişehir’de tanırız.
Renkleri fark etmez öküzleri biliriz.
Aslanları da.
Aslanlar almışlar öküzleri yanlarına vermeyiz diye kükrerken, aklımıza kardeş katli gelir, damat istifaları gelir.
Öküzlere rahat uyku yok.
Bugün “sarı öküzü vermeyiz” diye kükreyen aslanlar, yarın kasap olmak zorunda kalırsa kimse şaşırmasın.
Sarı öküzlere uyku yok anlayacağınız….