Nisan ayında yazdığım bir yazıda Anadolu Üniversitesi’nin BAUM (Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi) için yapmış olduğu malzeme alımı ihalesi ile ilgili birkaç şey söylemiş ardından Anadolu Üniversitesi’nin açıklama yapmasını beklemiştim. Yazı rahatsız etmemiş olacak. Zaten artık böyle yazıların rahatsız etmemesi anlaşılabilir. Belki de gurur duyulmuştur bilmiyorum. At da onların kılıç da. Hesap soracak değiliz. Zaten hesap verme niyetleri yok. Her neyse dün gelen bir telefondan bahsedeyim. Telefon ihaleye giren firmalardan birinin temsilcisine ait. Normalda 1 milyon 250 bin TL’ye hal olacak bir alım hizmetinin 7 milyon liraya ihale edildiğini söylüyor. İhaleye giren 3 firmadan 2’sinin ek zeyilnameler ile nasıl devre dışı bırakıldığını uzun uzun anlattı telefondaki ses. Bir firma yetkilisinin DOÇ. Dr Al Capone tarafından tehdit edildiğini "ihale iptal başvurusu yaparsanız bir daha Anadolu üniversitesinden ihale alamazsınız" denildiğini de huzur içinde dinledim haliyle. Anadolu Üniversitesi benim üniversitem.
Pek çok güzel anımı, değerli dostluklarımı, vatan millet mücadelesini, doğruda durmanın inadını öğrendiğim, değerli hocalardan hayatta olmasa da, kafada şık duran bilgileri hatim ettiğim…
Üniversitemden hiç de güzel sesler yükselmiyor.
Umut ediyorum yalan olsun. Sevgili Rektörümüz Fuat Erdal, güvendiği bir gazeteciyi çağırır ve “Soner Uçak da amma saçmalamış” der.
Üniversitesi uzunca bir süredir şehir ile ayrı yollarda yürüyor. Gittikçe uzaklaşıyor. Rektör Erdal’ın bu yazıdan rahatsız olması bile Anadolu Üniversitesi’nin hala şehirden kopmadığını gösterir. Tüm bu iddiaların yalan olmasını en çok isteyenlerdenim. Ancak sırf böyle bir isteğe sahip olmam iddiaları gündeme taşımama engel değil.