Alkan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yaptığı açıklamayla liselerde sınav uygulamalarının yeniden düzenlendiğini duyurdu. Buna göre ikinci dönem her dersten tek sınav 24 Mayıs-18 Haziran arasında yapılacaktır. En önemlisi Hazırlık, 9, 10 ve 11. sınıf öğrencileri bu sınavlara katılıp katılmamayı kendileri tercih edeceklerdir. Kısaca gelecek sorumluluğu öğrencilere bırakılmıştır. Tabii ki her zaman olduğu gibi öğretmenlerin görüş ve önerileri yine yok sayılmıştır. Aşı olmadan sınavlara girin denmektedir.
Pandemi boyunca MEB, süreci yönetememiş ve artan her tepkide de günü birlik çözümler üretmiştir. Her alınan günü birlik kararsa son açıklanan kararda da olduğu gibi eğitimde eşitsizliliği daha da arttırmıştır. Sınavları tamamen iptal yerine isteğe bırakmak çözüm değil çözümsüzlüktür. Çünkü,
Eğitime ulaşamayan öğrencilere haksızlıktır. Öğrencinin okul başarı puanı geleceğini etkilemektedir. Bakanlık okullarda tedbirleri yeterince alıp açık tutamamanın bedelini bir kuşağa ödetmektedir.
Sınavlara katılımın “tercihe” bırakılması uzaktan veya yüz yüze eğitime hiç katılamayan öğrencilerin yaşadığı eşitsizliği MEB nasıl ortadan kaldıracaktır? Bu sorumluluk üstlenmek yerine sorunu öğrencilerin üzerine yıkmak değil midir?
Özel okullarda sınava girmeme durumu olmayacağı için adeta devlet okullarındaki öğrenciler cezalandırılmaktadır.
Öğrenci ve öğretmenlerimize de turistlere verilen değer verilsin istiyoruz. Öğretmenlerimizin ve diğer eğitim çalışanlarının aşıları ne zaman tamamlanacaktır? Bu sorumuza yönelik hiç bir takvim ortada yoktur.
MEB, açıkçası tatil ilan etmiştir. Bu saatten sonra yapılacak olan uzaktan eğitim derslerinin ve çalışmaların artık bir önemi kalmamıştır. Sınavlar ülkesinde yaşadığımız bir gerçekliktir, öğrencilerin hedefi ortadan kalkmıştır. Yüz yüze eğitime geçilemeyeceğinden öğrenciler için çok uzun bir yaz tatili şimdiden başlamış oldu.