ACI’KMAK

SONER UÇAK YAZDI...

24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi.

Param parça olmuş bir cesetti kimi için,

Kimi için faili meşhur bir cinayetti hedef tüm ülkeydi.

Şiirler yazıldı, türküler söylendi.

Acı paylaşıldıkça büyüyordu.

Acıydı büyük acıydı.

Hüzünlü bulutların yoldaşlığında yürünüyordu…

Ülke olarak aynı karanlık elin, elini kolunu sallaya sallaya gezinmesinin verdiği utanç…

Kimisi için bir utançtı nitekim…

Geleceğe ne kadar az güvenmemizi öğütlüyen kap karanlık bir cinayet,

Hala büyük bir korkudur nitekim.

Acı, utanç ve korku…

Tanrı katında şehit midir bilmem ama “demokrasi şehidi” denince aklımıza ilk o gelir.

Tüm bu söylediklerimden sonra acıkmışsınızdır eminim.

Meraklanmayın çözüm basit.

 Eskişehir’de bir parkı var, bir de anıtı…

Ne zaman sonra yanına bir restoran iliştirilmiş.

Bize acımızı utancımızı ve korkularımızı gösteren o parçalanmış arabaya baktıktan sonra iştihanız kabarırsa restorana girip bir lahmacun söyleyin…

Geçtiğimiz gün Bursa’dan misafirlerimiz geldi.

Eskişehir’i gezdirelim istedik. Akşam saatleriydi.

Misafirler parçalanmış araca bakıp “ah vah” ederek acılanırken, restoranda acılı kebap tüketilmekteydi belki de.

Olmuş mu olmamış mı bilmiyorum, ama inanın insanın bir şey yiyesi gelmiyor…

Kent plancıları "restoran değil de, ne koyalım" diye düşünebilir.

Ben bir gazeteci olarak o anıta ve parka biraz hassasiyet eklenmesini beklerim

Hepsi bu...

Haberler