Bir kez bile yüz yüze gelmişliğimiz yok.
Şu oldu, bu olduların, şunu dedi, bunu yaptıların arasında alabildiğine derin bir muhabbet var oysaki aramızda.
“Bilim”in de “insan” lığın da hakkını fazlasıyla veriyor olmasından mülhem…
Yoğunlamasına yaşıyor.
Bilimin, daha doğrusu bir şeyleri bilmenin ağır yükü altında yükseldikçe yükseliyor. Gurur duyuyoruz haliyle.
Ne çok yakınımız olduğu için, ne yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez tayfasında olduğumuzdan…
Sadece ve sadece yaptığı işe duyduğu saygı, harcadığı çaba ile hayatınızda, hayatımızda .
Bir yerlerde günlük hayatın koşuşturmacası varken, bir diğer yerde gelecek adına bir şeyleri kovalayanların olduğunu öğretiyor.
Eskişehir Devrim Orta Okulu ve Atatürk Lisesi’ ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oluyor, Türk Tıbbına Yön Veren 100 Bilim İnsanı arasında yer alıyor mesela…
Uluslararası Elektrokardiyoloji Derneği seçilmiş başkanı ve Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu üyeliği…
Kim bilir daha bilimi nerelere taşımıştır, bilimle nerelere uçmuştur da haberimiz olmamıştır.
Son olarak Avrupa Hipertansiyon Konseyi yönetimine seçildiği ile sızı veriyor hayatımıza, hayatınıza…
Hayat pahalanıyor,
Koronadan kaybettiklerimiz can yakıyor, kaybedeceklerimizden gayrı,
Bu çocuk nasıl okuyacak?
Dolar aldı başını gidiyor,
Bozuşmuşuz yine bir ülke ile,
Eskişehirspor nasıl kurtulacak kardeşim!
Dünya hala dönüyorsa şayet, yarına bir nebze de olsa umut kaldırabiliyorsak bugünden, onun ve onun gibiler sayesinde bir yerden sonra…
Ne diyelim; insan aynı şehirden yaşamaktan bile gurur duyuyor
İyi ki varsın Bülent Görenek…