“Bir duyarlı vatandaş” dedilerdi
“Minibüsü siyahlara büründürmüş şehrin tamamını gezdirmiş” dedilerdi.
Çok sevinmiştim.
Bundan böyle işleri yolunda gitmeyen esnafın bir münibüs giydirip, kapısına kilit vurulan dükkanının resimlerini ilgililere göstereceğindendi bu sevinç.
İşsiz öğrenci, son bir umut bankaya gidip, hani şu garip guraba için verilen 3 bin 500 liralık kredi çekerek, bir otomobil vasıtasıyla işsizliğini yedi düvele duyuracağındandı birazda…
Bilmem kaç kez kocası tarafından tehdit edilen kadının tüm başvurularına kulaklarını tıkayan yargıdan umut kesmesi ardından, konu komşudan borç alıp bir minübüse “kocam beni öldürecek” yazdırıp, ecele meydan okuma ihtimaline sevinmiştim.
Memlekette duyarlı bir vatandaşın olması bile başlı başına bir sevinç kaynağı değil miydi?
Duyarlı vatandaş kaldığına inandım da, sevindim işte.
Dün Yılmaz hoca o siyah minibüsün bir siyasi il başkanına ait olduğunu söylemesi üzerine bütün sevincim kırıldı.
Duyarlı vatandaş gerçekti hayal oldu anlayacağınız.
Ancak yakıştıramadım o il başkanına.
Bana kalırsa helikopter gezdirmeliydi şehrin semalarında.
Tam bir hayal kırıklığı
Duyarlılığımızı aldınız, bari hayallerimizle oynamayaydınız.