Pancarın son derece zahmetli bir tarım olduğunu, 2019 yılında dekar başına maliyeti yaklaşık 1623 lira iken, bu yıl yaklaşık 2074 liraya yükseldiğini ve Çiftçinin 2019 refahını yakalayabilmesi içinmaliyet enflasyonun üzerine yıllık yüzde 12,62 hayat pahalılığın da eklenmesi gerektiğini vurgulayan Kabukcuoğlu, “ Pancar çiftçisi o kadar şansız bir üreticidir ki; girdileri devamlı yükselir, mazotun, gübrenin, ilacın, tohumun parası cebinden peşin çıkar, kullandığı tarım aletlerinin amortismanlarını peşin öder, kullandığı elektriğin parasını peşin öder, tarla kira parasını da çok defa peşin öder. Hasat başlayıncaya kadar Cumhurbaşkanı veya Tarım Bakanı’nın ağzını bıçak açmaz. Pancar ekicisi kurbanlık koyun gibi, boynunu uzatır ve açıklanacak fiyatı bekler. Pancarını teslim eder, şeker fabrikası pancarı işler, şeker raflarda yerini alır, vatandaşa satılır, tesliminden en az 6 ay sonra da üretici parasını alır. Başka ülkelerde örneğin Fransa’da ekim yapılır yapılmaz fiyat belirlenir, ürün tesliminden 10 gün sonrada çiftçinin banka hesabına şeker firmaları ödemesini yapar.” dedi.
Çiftçinin Düşen Alım Gücü, Yoksulluğu Ve Sefaleti Ortadadır.
Basın açıklamasında geçilmeyen köprülere, geçilmeyen yollara, geçilmeyen tüp geçitlere, , hasta yatmayan hastanelere, uçak inmeyen havalimanlarına ödenen paraları hatırlatan Kabukcuoğlu, “burada bir grup Türk vatandaşının alın terinin gaspından bahsediyoruz. Bir kilo şeker pancarıyla önceden ne alınırdı, şimdi ne alınıyor? 2015 yılında 0,13 kg, 2016’da 0,17, 2017’de 0,17, 2018’de 0,13; 2019’da ise 0,12 kg. 20-20-0 gübre satın alınabiliyor. Gördüğünüz gibi pancarın gübre karşısında satın alma değeri yıllar itibariyle gittikçe düşmüştür. 2015 yılında 1 kg pancar ile 0,04 litre, 2016’da 0,05 litre, 2017’de 0,04 litre, 2018’de 0,03 litre, mazot alınırken; 2019’da 0,03 litre alınabilmektedir. Pancarın mazot karşısında satın alma değeri de düşmüştür. 2015 yılında çiftçi, 530 ton pancar satarak 100 hp traktör satın alabiliyorken; 2020 yılında aynı traktörü 890 ton pancar satarak alabilmektedir. Yani pancara göre traktör yüzde 67 pahalanmıştır. Pancarın karşısında gübre pahalanır, mazot pahalanır, elektrik pahalıdır, traktör pahalanır; buna karşılık pancar habire düşer, habire düşer. Aslında düşen şeker pancarının fiyatı değildir; Türk çiftçisinin refah seviyesidir.Çiftçinin düşen alım gücü, yoksulluk ve sefalet ortadadır. Bu çiftçinin sömürülmesidir.” dedi.
Üretici %30’un Üzerinde Zam Bekliyor
Dünyada Yaşanan pandemi süreci ve maliyetle ilgili üretim analizlerine bakıldığında gıda temininin, sürdürülebilirliğinin ve gıda güvenliğininstratejik bir konuma oturduğunu belirten Kabukcuoğlu, “ Türkiye özelinde işsizliğin bu kadar arttığı, tarımsal verimliliğin düşüklüğü, toplumun gıda ihtiyacı dikkate alındığında pancar üretiminin değeri ortadadır. Pancar fiyatına verilecek yüzde 30’luk bir fiyat artışı durumunda seneye bu vakitler yine girdileriyle kazancı zarar eden pancar ekicisinin durumunu tartışıyor olacağız. Türk köylüsünün beklentisi yüzde 30’un üzerinde bir zamla, devletin çiftçisine yaşatmayı düşündüğü refah payı kadar bir artıştır.Türkiye zaman zaman şeker maliyetinin yüksekliğinden bahsedilmekte olup bunun vebali şeker üreticisine yüklenmiştir. Oysaki pek çok şeker fabrikası teknolojik gelişmenin gerisinde kalmıştır ayrıca bu fabrikalar sosyal nedenlerden dolayı uygun olmayan bölgelere kurulmuştur. Şeker maliyeti yüksekse nedenleri bunlardır. Görüldüğü gibi pek çok tarım alanında olduğu gibi şeker sanayide de köklü değişiklik gerekmektedir. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in söylediği gibi İYİ Parti iktidarında tarımı kâr garantili bir iş kolu haline getirecek hem çiftçiyi koruyacak hem gıda fiyatlarını ucuzlatacağız. Sanayi 4.0’ın getirdiği bütün imkânları çiftçimize, kırsalda yaşayan vatandaşlarımıza kazandırıp böylece her karış toprağımızın en verimli şekilde kullanılmasını sağlanacaktır. İzleyeceğimiz bütün bu politikalar sonucunda Türkiye’yi çiftçisinin mağdur edilmediği vatandaşının gıda güvenliğinin sağlandığı bir ülke haline getireceğiz.”dedi